Maracana’yı sesizliğe gömen adam

Haberin Devamı

Havalimanındaki pasaport polisi elindeki pasaportu uzun uzun inceledikten sonra karşısındaki adamı süzdü: “Alcides Ghiggia... Siz gerçekten o musunuz?” Altmışlı yaşlarındaki adam zoraki bir gülümseme ile “Evet” dedi, “Ben oyum”. Genç polis kız, elindeki pasaporta Brezilya giriş damgasını vururken acı bir gülümseme ile söylendi: “Siz bu ülkeye verdiğiniz acının farkında mısınız?”

Bu olaydan 40 sene kadar öncesine,

Rio de Janeiro’nın Maracana Stadı’ndaki 1950 Dünya Kupası finaline dönelim. Brezilya’ya kendi sahasında dünya şampiyonu olmak için beraberlik yetiyordu ve onları desteklemek için stadın tribünlerini 200 bin kişilik mahşeri bir kalabalık doldurmuştu. Brezilyalı futbolcular dünya şampiyonu olacaklarından çok emindiler. Friaça’nın golüyle 1-0 öne de geçtiler. Schiaffino 66. dakikada durumu 1-1 yaptığında stadta pek ses çıkmadı, çünkü beraberlik yetiyordu ve herkes Brezilya’nın ilk dünya şampiyonluğundan hâlâ çok emindi. Sonra maçın 79. dakikası geldi. Ghiggia bir kaç çalımdan sonra ceza sahasına girdi, herkes orta yapacağını beklerken o topu kalenin yakın köşesine bırakıverdi, kaleci Barbossa topa doğru atladığında çok geç kalmıştı. Uruguay 1930’dan sonra ikinci kez dünya şampiyonu olmuştu ve dev Maracana bir ölüm sessizliğine bürünmüş, tribünlerden atlayıp intihar edenler olmuştu. Ghiggia ilerki yıllarda o günü anlatırken “Maracana’yı tarihinde 3 kişi tek harekette sessizliğe bürümüştür, Frank Sinatra, Papa John Paul II ve ben” demiştir.

KALE DİREKLERİNİ BİLE YAKTI

O trajik anın ikinci aktörü olan Brezilya kalecisi Barbossa ise o günden sonra ülkesinde neredeyse hayatı boyunca uğursuz olarak görüldü. 80’li yıllarda Brezilya milli takımının kampını ziyaret etmesine bile uğursuzluk getirir diye izin verilmedi. Barbossa “Hayatımın en üzücü günü o maç günü değil, bir gün sokakta dolaşırken bir kadının ‘Şuna bakın, işte bütün Brezilya’yı ağlatan adam bu’ diye bağırdığı gündü” demişti. Barbossa 1963 yılında arkadaşlarını evinde bir mangal partisine çağırıp bu lanet üstünden kalksın diye nereden bulduysa Maracana’nın kale direklerini bile mangalında yakmıştı. Ama heyhat, Brezilya o günden sonra 5 defa Dünya Kupası’nı kazandı, fakat o kâbus unutulmadı... Bu haftaki yazımı hepimizin iyi bir Dünya Kupası seyretmesi dileklerimle ilginç bir 1950 Dünya Kupası notu ile bitirelim: Türkiye, “Brasil 1950” elemelerinde Suriye’yi 7-0 yenmiş, ikinci rakibi harpten çıkmış Avusturya maça çıkmayınca da Brezilya’ya gitme hakkını elde etmişti. Ama sonra da tahsisat eksikliğinden, yani paramız olmadığı için Dünya Kupası’na gitme hakkından vazgeçmiştik.

DİĞER YENİ YAZILAR