Gazete Vatan Logo

TEOG'da doğru tercih nasıl olur?

Bir kere soru yanlış! Aklı başında, mesleğin içinde olan arkadaşlarım dahi ‘Acaba öğrenci bu puanla hangi liseye girer?’ sorusuna yanıt arıyor.

Soru yanlış olunca verilecek yanıtlar da çok daha doğru olamıyor. Oysa yanıtı için kafa yormamız gereken sorular ‘Öğrenci için en uygun eğitimi hangi okul verir?’ benzeri, soru cümlelerinin öznesi öğrencinin puanı yerine öğrenci denen bu genç insan olmalı.

Süreci kısaca özetleyelim. Çocuklarımız büyüdü ve 8. Sınıfa geldi. Öğretim yılı başında dediler ki yazılıların bir kısmı merkezi olacak. Ve bu yıl dahi son üç yılın karne notu göz önünde bulundurulacak. Sonra 2013-2014 öğretim yılı tamamlandı. Çocuklarımızın tercihinde kullanılacak YEP (Yerleştirmeye Esas Puan) denilen TEOG puanı hesaplandı. Bu YEP, 6-7-8. Sınıf yılsonu başarı puanına ve 8. Sınıfta girdiği merkezi testlerin sonuçları oluştu. Yani çocuğun gelişiminin belirli bir evresindeki okul ve test başarısı. Bu puana göre liseye yerleştirilecek.

Peki, öğrencinin kişilik özelliği, öğrenme tarzı, baskın olarak kullandığı zekâ alanı, kişisel motivasyonlarını oluşturan ilgileri, bunlar üzerine gelişen yetenekleri?

Maalesef ne liseye geçiş sistemleri ne de üniversiteye geçiş sistemleri çocuklarımızın potansiyelinin tamamıyla ilgilenmiyor. Daha ziyade şimdiye kadar bazı derslerdeki ve birkaç sınavdaki test başarısına göre yerleştirme yapılıyor.

Haberin Devamı

‘Ya ne olacaktı?’

Çocuklarımızın güçlü ve zayıf yönlerini bilen öğretmenlerin gözlemleri, bu gözlemleri destekleyecek bilimsel testler, ilgilerini, yeteneklerini tanıyacak öğretim süreci ve kariyer planlaması için destekleyen bir sistem olsa fena mı olurdu?

Size bir sorum olacak. Lütfen yanıt verin. Şu an yaptığınız meslekte kullandığınız yeteneklerinizi okuldaki derslerde mi kazandınız? Ya da mesleğinizde sizi yetkin kılan bilgileri ömrünüzün hangi yıllarında, hangi araçlardan edindiniz?

Okuyucularımızın büyük bir bölümünüm, ‘mesleki bilgilerimi üniversite ve iş hayatımın ilk yıllarında öğrencim ve yeteneklerimi de bu yıllarda fark ettim’ dediğini duyar gibiyim.

‘Hocam TEOG tercihi nasıl olacak? Onu diyecektiniz.’ Evet, bunu da duydum.

İleriye bakın.

Tercih listesini oluştururken anne babaların istekleriyle ile çocuklarımızın gelecek hayali uzlaşmalı. Çocuklarımızın ‘kim’ olduklarını anlamadan ‘fen okusun’, ‘sağlık yazsın’, ‘meslek kazansın’ niyetleriyle liste oluşturmak doğru olmaz. Yıllar sonra çocuklarımızın içine sinmeyen bu tercihlerden vazgeçişlerin maddi ve manevi bir maliyeti olur. En az 4 yıl sonrasını zihin gözüyle görmek gerek. Bu öğrenci kendini var edeceği kariyerine yüksek okulda mı, fakültede mi hazırlanır? Hangi bölümün öğrencisi olmak onu heyecanlandırır? Tercih listesini oluştururken önce bu ‘makro’ değerlendirmeleri yapmalı. Ardından bu genç insanların yeteneklerinin işleneceği, üniversiteye hazırlanacağı, başarıyla sosyalleşebileceği, özellikle büyükşehirlerde ulaşımı kolay ve güvenli, çağdaş öğretim uygulamaları yapan, teknolojiyle barışık okullar listede yer almalı.

Haberin Devamı

Üşenmeyin, listeye aldığını okulu gidin görün.

Listede yer alacak okullardan tanımadıklarınızı, bilmediklerinizi gidin görün. Mümkünse o okulların veli ve öğrenci deneyimlerini dinleyin. Okul tabelasına yazan isime kanmayın.

Haberin Devamı

Liseyi şehir dışında okumanın zorlukları olabiliyor. Bilmediğiniz memlekete 14 yaşındaki genç gitmeyi çok istese de tekrar değerlendirin ve gerçek nedeni bulun.

Maliyet hesabı yapın.

Üniversiteye hazırlık anlamına da gelen lise için en önemli maliyetlerden biri zamandır. Bazı öğrenciler okul derslerine çalışıp, yazılılarına hazırlanırken üniversite hazırlığı için zaman bulamıyor. Ya da okula gidiş gelişlerde harcana zaman ve enerji sonrasında yorgun oluyorlar.

Lise yılları aynı zamanda ergenliktir. Ergenlik dönemi sadece boy pos değişikliği ya da kandaki akışın deliliği değildir. Psikolojik ve sosyal değişimler de yoğun yaşanır. Ancak koşuşturma sırasında bunlar anlaşılamayabilir, fark edilemeyebilir. Gençlerin duygusal ve sosyal gelişimi için uğraşılara, kendilerine odaklanacakları zamanlara ve alanlara ihtiyaçları vardır.

Tercih listeniz özgür olsun.

Konu komşunun yapacağı değerlendirmeleri, arkadaşlarının nereye gittiklerini, puana yazık etmeyelim endişesini bir kenara bırakıp gerçekten ailenize ve özelde çocuğumuza uygun bir liste olsun.

Haberin Devamı

Bekletiniz gerçekçi olsun.

Birkaç devlet lisesi dışında listede yer alacak okulların pek çoğu birbirine benzer. Bu anlamda çocuklar bu okulları kazanmaz, bu okullar ‘çocuklarımızı kazanır’. Bu okulların dil eğitimi, öğretmen kadrosu, laboratuarı, teknolojik imkânları sınırlıdır. Veya o gözde okullar gibi gelenek sahibi değillerdir. Özel okullar alternatifini de göz önünde bulundurun.

Yüzdelik dilim anlatır.

Öğrencinin Türkiye geneli yüzdelik dilimiyle okulun yüzdelik dilimi hangi okullara yerleşeceği konusunda bir öngörü sağlar. Yeni açılan veya Anadolu lisesine dönüştürülmüş yüzdelik dilimi belli olmayan okullar için ise tahmini bir değer oluşturabilirsiniz. Yeni okulun civarındaki Anadolu liselerinin yüzdesine yakın olacaktır. Geçen senenin puanlarıyla bu yıl kullanılacak puanları kıyaslamak doğru olmaz. Geçen yıl ki puanın adı Ortaöğretim Yerleştirme Puanı bu yıl ki Yerleştirmeye Esas Puan. İşlevi aynı olsa da isminin farklı olmasının nedeni bambaşka bileşenlerden ve hesaplamalardan oluşması. Ama yüzdelik dilim geçen sene hangi değerdeyse bu yıl da yaklaşık aynı değerdedir.

İnsan hayata bir potansiyelle gelir. Potansiyelini tanıyan ve onu işleyen insan var olur. Var olan insan yararlıdır, üretkendir, mutludur. Okullar çocuklarımızı buna hazırlamalı, bunun için desteklemeli. Ama okullarından başka veliler esas rollerini yani anne-baba halleriyle onların öğrenim hayatına yaklaşmalı. Çocuklarını tanımak için zaman ayırmalı, onları anlamak için dinlemeli. Bu şekilde yapılacak tercihler elbette doğru olacaktır.

Okyanus Koleji
Psk.Dan. ve Rehberlik Bölüm Başkanı
Bora Serhat Çelik