Gazete Vatan Logo

Tek iddianame 2 örgüt!

Türkiye’yi sarsan şike skandalıyla ilgili 5 aydır yürütülen soruşturma tamamlandı

Türkiye’yi sarsan şike skandalıyla ilgili 5 aydır yürütülen soruşturma tamamlandı. 31’i tutuklu, 93 şüpheli hakkında hazırlanan 401 sayfalık iddianamede, Olgun Peker’in ‘silahlı örgüt yöneticiliği’, Aziz Yıldırım’ın ise ‘haksız ekonomik çıkar sağlama amaçlı kurulan suç örgütü lideri’ sıfatıyla iki ayrı suç örgütünün liderleri olduğu öne sürüldü

Şike iddianamesini önceki gece geç saatlere kadar çalışarak tamamlayan Savcı Mehmet Berk, dün onaylanması için Başsavcıvekili Fikret Seçen’e gönderdi. Savcı Seçen de odasında kısa bir açıklama yaparak iddianameyle ilgili detayları basın mensuplarına aktardı. 31’i tutuklu 93 şüpheli hakkındaki 401 sayfalık iddianamenin, 2011/54 değerlendirme numarası verilerek UYAP üzerinden Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda faaliyet gösteren özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildiğini söyleyen Seçen, Galatasaray ile ilgili olarak ise soruşturma dosyasının ayrıldığını ve farklı bir dosya numarası üzerinden soruşturmanın yürütüldüğünü belirtti. Savcı Seçen, iddianameyle ilgili açıklamasına “Uzun süredir beklenen şike soruşturması tamamlandı” diyerek başladı.

3’üncü lider Karaahmet

Başsavcı vekili Fikret Seçen, iddianamenin iki örgüt hakkında hazırlandığını belirterek bu iki ayrı örgütün yöneticilerini ise Eski Giresunspor Başkanı Olgun Peker ve Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım olarak açıkladı. Olgun Peker’in örgütünde yer alan Hakan Karaahmet’in de soruşturmada 3. lider olarak yer aldığı öğrenildi. İddianame kabul edilirse bir numarada yer alan Olgun Peker “silahlı örgüt yöneticiliği, şike anlaşması yapmak, nitelikli dolandırıcılık, tehdit, sahtecilik, rüşvet, konut dokunulmazlığının ihlali, yağma ve mala zarar vermek” suçlarından yargılanacak. İddianameye göre Peker’in liderliğini yaptığı örgüte üye olarak Hakan Karaahmet’in içinde bulunduğu 13 kişi hakkında dava açıldığı belirtildi. Bu 13 kişinin ise “örgüt üyeliği ve örgüte yardım” suçlarından cezalandırılmasının istendiği ifade edildi.

Aziz Başkan’ın 19 adamı

Aziz Yıldırım hakkında “6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi’ne dair kanunun yürürlüğe girdiği 14 Nisan 2011 tarihinden önce 6 kez nitelikli dolandırıcılık, yasanın yürürlüğe girmesinin ardından 4 kez şike anlaşması, 3 kez de teşvik primi verilmesi” suçunu işlediği bilgisi verildi. Savcı Seçen’in aktarımına göre Yıldırım’a bağlı olarak faaliyet gösteren 19 şüpheli hakkında “örgüt üyeliği” suçundan cezalandırılmaları istendi. Aziz Yıldırım 51 yıldan 138 yıla kadar hapis istemiyle hakim karşısına çıkacak. İddianamede, aralarında Türkiye Futbol Federasyonu ve menajer Ahmet Bulut’un da bulunduğu bazıları kurum, bazıları kişi 10 müştekinin yer aldığı açıklandı.

Mahkemenin 15 gün süresi var

70 ek delil klasörünün bulunduğu iddianamede, şüphelilere ilişkin fiziki takip fotoğraflarının yer aldığı öğrenildi. İddianamenin gönderildiği İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi yasal olarak bu iddianameyi 15 gün içinde değerlendirecek. İddianameyi kabul etmesi halinde duruşma günü verilecek ve sanıkların yargılanmasına başlanacak.

Dava Silivri’de görülebilir

İddianamenin kabul edilmesi halinde duruşmaların Silivri İnfaz Kurumu’nda bulunan salonda yapılacağı belirtildi. İddianamenin gönderildiği İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi Çağlayan Adliyesi’nde bulunuyor. Ancak Çağlayan Adliyesi’nde bu tür kapsamlı davaların görüleceği bir mahkeme salonu bulunmuyor. Bu nedenle mahkemenin istemesi halinde davanın Silivri’de görüleceği belirtildi.

Bundan sonra ne olacak, federasyon ne yapacak?

ŞİKE iddianamesinin 16.Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edilmesiyle birlikte gözler Futbol Federasyonu’na çevrildi. Kulüplere küme düşme, futbolcu, teknik adam ve yöneticilere ise hak mahrumiyeti cezalarını verecek olan TFF yöneticileri dün hukukçularla birlikte yoğun bir mesai gerçekleştirip yol haritası belirledi. Federasyon öncelikle bireysel cezaları hayata geçirecek. Sezon sonunda ise kulüplerle ilgili kararlarını uygulamaya koyacak. Disiplin Talimatı’nda değişiklik yapacak olan TFF yönetimi şikeyle ilgili tüm kararları PFDK’nın (Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu) almasını uygulamaya koyacak.

İşte iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesiyle birlikte Türk Futbolu’nda yaşanacaklar:

1- DİSİPLİNE SEVK EDECEK:

TFF mahkeme aşamasına geçilmesiyle birlikte ilk olarak özel yetkili savcı Mehmet Berk’ten hazırladığı iddianamenin bir örneğini alacak. Ardından iddianamede yer alan ve haklarında suçlamalarda bulunan yönetici, futbolcu ve teknik adamları tedbirli olarak PFDK’ya sevk edecek. (Halen tutuklu bulunan 17 kişi tedbirli, tutuksuz yargılanan 32 kişi ise tedbirsiz olarak PFDK sevk dilmiş durumda bulunuyor.)

2- SAVUNMALARINI ALACAK:

TFF daha sonra Adalet Bakanlığı’na başvurup Metris Cezaevi’nde tutuklu bulunan kişilerin savunmalarının alınması için PFDK üyelerine cezaevine girme ve tutuklularla görüşme izni alacak. PFDK ayrıca tutuksuz yargılananların savunmalarını da ivedilikle toparladıktan sonra, yoğun bir mesai gerçekleştirip gerekli cezaları verecek.

3- KÜME KARARI VERİLECEK:

TFF son olarak kulüplerle ilgili değerlendirmesini yapacak. İddianamede adı geçen 7’si Süper Lig olmak üzere 8 takımla ilgili delilleri inceleyecek olan PFDK, Disiplin Talimatı’nın 58. maddesine göre küme düşme ile ilgili kararını verecek. TFF yönetimi bu sezonun tamamlanacağını resmen açıkladığı için PFDK’nın kulüplerle ilgili kararı sezon bitiminde uygulamaya konulacak.

4- SON KARAR TAHKİM’İN:

Son olarak PFDK’nın vermiş olduğu tüm kararlar Tahkim Kurulu’nda görüşülecek ve kurul şikeyle ilgili nihai kararı verecek.


4 dalgada 31 tutuklu

Birinci dalga Yıldırım’a

Futbolda şike iddialarıyla ilgili farklı tarihlerde 4 operasyon yapıldı. Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, asbaşkan Şekip Mosturoğlu ve yönetici İlhan Ekşioğlu’nun da içlerinde bulunduğu çok sayıda kişi 3 Temmuz’da yapılan şike operasyonunun ilk dalgasında gözaltına alındı.

İkinci dalga Beşiktaş’a

11 Temmuz’da yapılan ikinci dalgada gözaltına alınan Beşiktaş Futbol Komitesi Başkanı Serdal Adalı ve Teknik Direktör Tayfur Havutçu tutuklandı. Aynı operasyonda gözaltına alınan Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener ise serbest bırakılmıştı.

Üçüncü dalga Fenerbahçe’ye

Üçüncü dalga ise yine Fenerbahçe Kulübü’ne yönelik gerçekleştirildi. 29 Temmuz tarihinde Fenerbahçe Asbaşkanı Murat Özaydınlı, idari menajer Hasan Çetinkaya, Trabzon Asbaşkanı Nevzat Şakar, İstanbul Büyükşehirsporlu futbolcu Can Arat ile eski hakem Zafer Önder İpek gözaltına alındı. Murat Özaydınlı ve Nevzat Şakar alınan ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

Dördüncü dalga ünlülere

2 Ağustos’ta ifadesine başvurulan Fenerbahçe’nin yıldız futbolcusu Emre Belözoğlu, Beşiktaş eski menajeri ve futbol yorumcusu Sinan Engin, Ankaragücü futbolcusu Kaan Söylemezgiller ile menajer Ekrem Okumuş serbest bırakılmıştı.

‘Şike anlaşması’ suçlaması

Hakkında dava açılan kamuoyunun yakından tanıdığı isimler olan Beşiktaş Teknik Direktörü Tayfur Havutçu, Beşiktaş Kulübü Güvenlik Müdürü Ahmet Ateş, Beşiktaş Asbaşkanı Serdal Adalı hakkında “şike anlaşması” suçundan, tutuksuz şüpheliler Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, Trabzonspor Asbaşkanı Nevzat Şakar, “teşvik pirimi girişimi”, suçundan, tutuksuz şüpheli Türkiye Futbol Federasyonu Başkan Vekili Göksel Gümüşdağ’ın ise “şike girişimi” suçlarından hakim karşısına çıkacağı belirtildi.

Gümüşdağ’ın istifası cebinde

ÖZEL yetkili savcı Mehmet Berk’in iddianamesini tamamlamadan önce ifadesini aldığı son kişi olan TFF Başkanvekili Göksel Gümüşdağ’ın federasyondaki görevinden istifa edeceği öğrenildi. 16. Ağır Ceza Mahkemesi’ne dün gönderilen iddianamedeki 93 şüpheli arasında yer alan Gümüşdağ, İstanbul Büyükşehir Belediyespor kulübü başkanlığı sırasında şikeye karışmak ve şike yapmakla suçlanıyor. Göksel Gümüşdağ’ın adı haziran ayında yapılan TFF seçimleri öncesinde başkanlık için geçmiş, ancak daha sonra Mehmet Ali Aydınlar’ın listesinde yer alıp başkanvekili olmuştu.

Ergenekon şikeye de bulaştı

İddianamenin delil klasörlerinde “Ergenekon” davası kapsamında dinlenilen gizli bir tanığın, suç örgütü lideri Sedat Peker ile şüpheli Aziz Yıldırım arasında bağlantı bulunduğuna dair anlatımlarının bir örneğinin Ergenekon dosyasından istenilip şike dosyasına delil olarak konulduğu öğrenildi. Ayrıca Olgun Peker ve onun yönetimindeki örgüte ilişkin eylemlere dair bir başka gizli tanığın dinlendiği ve ifadelerinin dosyaya konulduğu da edinilen bilgiler arasında.

Gizli tanık ne demişti?

‘Aziz Yıldırım, Sedat Peker’e para verdi’

Şike soruşturmasına delil olarak geçen gizli tanık Poyraz, ifadesinde şu iddialarda bulunmuştu: “O yıllarda Beşiktaş ile Fenerbahçe’nin çok iddialı bir maçı vardı. Fenerbahçe veya Beşiktaş’tan hangisi yenerse şampiyon olacaktı. Bu maçtan önce Sedat Peker, Sergen Yalçın aracılığıyla Beşiktaşlı futbolcuları yanına çağırdı. Hatırladığım kadarı ile 3 ya da 4 futbolcu geldi. Benim bildiğim kadarıyla bu futbolcular Tümer ve Sergen Yalçın’dı. Diğerlerinin isimlerini hatırlamıyorum. Sedat Peker bunlara hitaben, “Maçı kaybedin, nasıl kaybediyorsanız kaybedin, o sizin sorununuz” dedi ve gönderdi. Ben bu olaya bizzat şahit olduğum için çok merak ettim, normalde maç izlemediğim halde, Beşiktaş-Fenerbahçe maçını özellikle seyrettim. Gerçekten de Beşiktaş kaybetti. Maçı izlediğim kadarı ile Tümer maça çıkmamak için her türlü çirkefliği yaptı. Maç başladığı sırada yedek kulübesinde oturuyordu. Yedek kulübesinden hakeme müdahale etmeye çalışıyordu. Hakem onu uyarmaya geldiğinde yüzüne tükürdü ve bunun üzerine Tümer yedek kulübesinde iken kırmızı kart gördü ve bu maçı Beşiktaş kaybetti. Bu olaydan dolayı Sedat Peker, Aziz Yıldırım ’dan yüksek miktarda para istedi. Zaten daha önceden Aziz Yıldırım ile bu konuda anlaşmışlardı. Sedat Peker vaat edilen parayı aldıktan sonra, ilerleyen dönemde yine Aziz Yıldırım ’dan para istedi. Bunun üzerine Aziz Yıldırım bunaldı ve istifa etmek istediğini söyledi. Hatta bu istifa konuları o dönemde medyada da yer aldı.” Karşılaşma Fenerbahçe’nin şampiyon olduğu 2003-2004 sezonunda oynanmış, 25 Nisan 2004’teki karşılaşmayı Fenerbahçe 3-1 kazanmıştı.

‘Bu kanun bir daha Meclis’e gelmez’

Cumhurbaşkanı Gül’ün vetosu sonrası, sporda şiddetin önlenmesine ilişkin kanunda değişiklik yapan düzenlemenin akıbeti konusunda gözler Meclis’e ve düzenlemeye destek veren partilere çevrilirken, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, yasa için “bir daha gelmez” mesajını verdi: “Cumhurbaşkanımızın bu konudaki hukuki mütalaasına aynen katılıyorum. Cumhurbaşkanımızın, kamuoyunun sesine de, vicdanına da, düşüncesine de ortak olduğuna inanıyorum. Bence hayırlı oldu. Kamuoyunun bu konudaki baskısı, sanıyorum ki hiçbir milletvekiline bu kanunu tekrar Meclis Genel Kurulu’na getirme cesaretini vermeyecektir.”

Gül’ün dördüncü vetosu

Çankaya Köşkü’ne çıktıktan sonra dördüncü kez veto yetkisini kullanan Cumhurbaşkanı Gül, şikede ceza indiriminin yolunu tıkadı. Yasa, yeniden aynı şekilde Köşk’e giderse Gül, veto edemeyecek, ancak Anayasa Mahkemesi’ne götürebilecek. Yasada değişiklik olursa yeniden veto hakkı doğacak.

Haberin Devamı