Gazete Vatan Logo

TBMM Başkanı Mustafa Şentop canlı yayında önemli açıklamalar

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı (TBMM) Prof. Dr. Mustafa Şentop, CNN TÜRK-Kanal D'de yayınlanan 'Tarafsız Bölge Özel'de Ahmet Hakan'ın sorularını yanıtladı.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop canlı yayında önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk bir yılını nasıl değerlendiriyor? Revizyona ihtiyaç olduğunu düşünüyor mu? Yeni sistem Meclis çalışmalarına nasıl yansıdı? 15 Temmuz Özel Oturumu'nda yaşanan tartışmalar hakkında ne düşünüyor? Siyasetteki kutuplaşmaya karşı bir çalışması olacak mı? Ahmet Hakan sordu, TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop 'CNN TÜRK-Kanal D' ortak yayınında yanıtladı.

İşte TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop’un açıklamalarından satır başları:

Bence parlamenter sistemlerin iyi işlediği yerlerde ya monarşi vardır, monarşi olmayan yerlerde ise federal sistemler vardır. Parlamenter sistem Cumhuriyeti garanti eden bir sistem değildir. Ama başkanlık sistemi Cumhuriyeti zorunlu kılan bir sistemdir. Latin Amerika ülkelerinde de hep başkanlık sistemini tercih ediliyor. Oradaki tartışma monarşi mi olsun Cumhuriyet mi?

27 Mayıs 1960’tan sonra Türkiye esasen Parlamenter sisteme geçti. Yavaş yavaş parlamenter sistemden uzaklaşıldığını görüyoruz. 2007’den itibaren yetkileri artırılmış ama halk tarafından seçilen bir Cumhurbaşkanı var. Sistemin yarı başkanlıktan başkanlığa doğru bir ilerleyişi var. Eski sistem yarı başkanlığa yaklaşmıştı.

Haberin Devamı

Cumhuriyetin ilanından sonra 24 Anayasası yapılıyor. Bu anayasa çalışmalarından önce Meclis’te seçilen iki kişiye Atatürk görev veriyor. Yapılan çalışmalar arşivlerimizde var. Burada Ziya Gökalp başkanlık sistemini öneriyor. Niye bu konu o zaman çok gündemde durmadı?

1982’de basılan bir kitapta şöyle diyor: “Başkanlık sistemi son 10 yıldır Türkiye’nin siyaset gündemindeki tartışılan konulardan biridir. “

Başkanlık sistemine tarihi gelişmeler bakımından ve siyasi tartışmalar açısından baktığımızda yabancı olduğumuz bir konu değildir. Başkanlık sistemi yeni bir konu değil konuşulmuş tartışılmış bir konudur.

Bu sistemdeki Cumhurbaşkanı ile önceki sistemdeki Cumhurbaşkanı aynı değil. Cumhurbaşkanlığı sistemini yabancı dilde ifade ederken “Başkanlık sistemi” ifadesi kullanılıyor.

Cumhurbaşkanı deyince hep Cumhurbaşkanları hatırlanıyor yeni Cumhurbaşkanı’na öyle bakılıyor. Yeni sistemde Başbakanlık ile Cumhurbaşkanlığı makamı birleştirilmiş oldu. Yeni sistemde yetkileri ve siyasi konumu ile Başbakana benziyor. Yeni sistemde Cumhurbaşkanı tarafsız konumunda değildir. Siyasi programla çıkıyor. Farklı yönü aynı zamanda devletin başında da oluyor. Siyasi faaliyetleriyle ilgili olarak. Anayasada mevzuatımızda Cumhurbaşkanımızın bir siyasi partide olması zorunlu değil aynı zamanda yasak da değil.

Haberin Devamı

Şunu ifade etmek isterim, aslında parlamenter sistemde devleti temsil meselesi kraldan ortaya çıkan bir konu. Şimdi orada kral tarafsız. Cumhurbaşkanları da monarşi olmayan parlamenter sistemlerde de o kralın yerine düşünülmüş bir figür. Bu sistemde ise daha çok kabinesi olan ve icraat yapan bir Cumhurbaşkanı var.

Bu sistem değil de önceki sistem olsaydı şikayet olan konulardan ne değişirdi? Teorik olarak yeni sistemde parlamentonun gücü ve yetkileri bakımından değişen bir şey yok. Parlamentonun iki temel görevi var.

İTTİFAKLARIN ETKİSİ NE OLDU?
İttifak ve koalisyon arasında fark var. Belli siyasi görüşlerden olanların bir araya gelmesi ortak hareket etmesi herhalde kötü bir şey değil. Olabilecek bir şey. Koalisyonlar seçimden sonra ortaya çıkıyor. Seçimden önce söylediğinizi çöpe atıyorsunuz ve yeni bir şey yapıyorsunuz. Bu milletin onayını almış bir tablo değil.
İttifakta ise durum farklı seçim öncesi yapıyorsunuz. Bizim seçimden sonra biz şöyle politikalar izleyeceğiz diye söylüyorsunuz. Öngörülebilir bir durum var ittifakta. Seçmen bunu görüyor. Temel fark şu iktidarında parlamentonun da oluşu milletin verdiği oyla oluyor. İttifakta ne yapmak istediğinizi milletin onayına sunuyorsunuz.
İlk olarak yasamayla ilgili parlamentonun zayıfladığı söylenemez. İkincisi ise denetim ile ilgili. Parlamentoda eskiden iki tür soru vardı. Sözlü ve yazılı. Yeni sistemde sözlü soru yok. Çünkü sözlü soruyu bakana sorabilirsin. Bakanlar bu sistemde parlamentoda değil.
Parlamento çoğunluğu Cumhurbaşkanının partisinde değilse o zaman parlamento çok öne çıkmış olacak. Cumhurbaşkanı’nın partisinin azınlıkta olduğu durumlarda istikrarı koruyan bir takım mekanizmalar vardır.
VEKİLLER NEDEN ŞİKAYET EDİYOR?
Şimdi bakanların Meclis’e gelmelerine engel bir durum yok. Bazı bakanlarımız Meclis’e geliyor. Bu tamamen milletvekillerin becerisine kalmış bir şey. Anayasal anlamda sistemle ilgili bir sorun yok. Tamamen kendi dinamikleriyle ilgili bir şey.
Meclis'in denetim yetkisi
Eski sistemde gensoru var bu sistemde yok. Gensoru güven oyunun zıttıdır. Parlamento güven oyu vermediği için gen soru yok bu sistemde. Doğrudan güven oyunu halktan almış oluyor bu hükümet.
CUMHURBAŞKANI’NIN YETKİLERİ
ABD Başkanı’nın bizim sistemdeki Cumhurbaşkanı’na göre daha yetkili olduğu alanlar var.
Yargı bağımsızlığıyla ilgili olarak hakim ve savcıları mutlaka göreve atayan bir kişi olması lazım. Dünyanın birçok ülkesinde bu siyasi makamlar tarafından yapılmıştır. Siyasi kurumlar ya da siyasetçilerin belirlediği kurumlar tarafından atanıyor Almanya örneğinde olduğu gibi.
HSK’nın seçim tarihleriyle Cumhurbaşkanı’nın seçim tarihi farklı. HSK’nın 4 yıl Cumhurbaşkanı’nın 5 yıl görev süresi.

Haberin Devamı