Hasan Müdüre ne oldu?

Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Daire Başkanı Behçet Oktay olayının daha ne olduğunu anlayamadan Ankara'da yeni bir esrarengiz olay daha yaşandı. Asayiş Dairesi başkanı Hasan Eryılmaz arabasında ölü bulundu.

İlk olayı anımsatmak gerekirse 25 Şubat 2009 tarihinde Ankara'da sevgilisinin evinin önünde Özel Harekat Daire Başkanı Behçet Oktay başından vurulmuş olarak bulunmuştu. O günden beri kimine göre öldürülmüştü kimine göre intihar etmişti. Ölümünün ardından bu iddialarla dolu bir sürü senaryo yazılmış, görüş açıklanmıştı. Hepsinin kendi acısından haklı olduğuna inanılabilir. Ancak hâlâ Behçet Oktay olayının tam olarak ne olduğunu bir türlü anlayabilmiş değilim.

Şimdi de önceki gün Emniyet Genel Müdürlüğü'nün eski Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanı Hasan Eryılmaz arabasının içinde ölü bulundu. Başından vurulan Eryılmaz’a 5 cm’lik mesafeden ateş edildiği tespit edildi. Oğlunun ifadelerine göre takip edilmiş, tehdit edilmiş, arabayla sıkıştırılmış ve sonunda öldürülmüş.

Ama bazı emniyet kaynakları olayda cevabını aradıkları çok soru olduğunu söylüyor. Müdürün elinde barut izi var. Ayrıca incelenen MOBESE kameralarında da bir takip ve sıkıştırma izine rastlanmıyor. Üstelik bazı arkadaşlarına "çocuklar size emanet" şeklinde beyanları olduğu da söyleniyor. Bunlar intihar ihtimalini güçlendiriyor.

Olay yerine ilk gelen Hasan Eryılmaz'ın MİT'te çalışan oğlu. Ve üstelik şoför koltuğu değil arabanın sağ kapısı açık bulunmuş. Bir kavga olmuş mu anlaşılamıyor.

Eryılmaz’ın ölümüne bağlanabilecek birçok ihtimal var. Birkaçını sıraladıktan sonra kararı siz verin. Eryılmaz’ın ismi ilk olarak 12 Eylül döneminde Ankara Emniyeti Siyasi Şube Müdürü olarak gündeme geldi. 2002 yılında görevli bulunduğu Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanlığı'ndan, dönemin İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen'in imzaladığı kararnameyle Araştırma Planlama ve Koordinasyon Daire Başkanlığı'nın (APK) emrine verilmişti. Ünlü hayali ihracatçı Kemal Horzum olayında da adı geçti. Yine 2002 yılında Eryılmaz'ın adı Uğur Dündar'ın Sabah Gazetesi'nden istifa etmesine neden olduğu söylenen gizli çekim kasetle gündeme gelmişti. Yine iddialara göre, Dündar'ın yayınlamak istediği gizli çekim kasette o dönem Asayiş Şube Müdürlüğü yapan Hasan Eryılmaz, hayali ihracatçı Kemal Horzum ve eski cumhurbaşkanlarından Süleyman Demirel'in yakın adamlarından Hayrettin Gökdemir'in (Hayri Baba) isimleri geçiyordu. Eryılmaz, son olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yapılan operasyonlar sonrasında, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun 397 yıl hapisle cezalandırılmasının istendiği iddianamede, Ferda Eser'in telefon konuşmalarında adı geçtiği için gündeme gelmişti.

İntihar etmiş ise konu çabuk anlaşılır diye ümit ediyorum. Artık bu çağda teknik analizler intihar olaylarını çabuk çözüyor ve üstelik kameraların varlığı olayı aydınlatmada çok önemli olacak. Ama ya öldürüldüyse... O çok korkunç bir olay. Terör ise suskun hücreler uyanmış ve eylemlere başlamış olabilir. Ya da eski bir hesabın görülmesi Eryılmaz'ın emeklilik sonrasına bırakılmış mıdır? Tüm bu soruların cevabı kolay değil. Sorular ise yazmakla bitmez. Polisin bir an önce olayı aydınlatacak bir çalışma içine girmesini ve olayı çözmesini ümit ediyorum.