Gazete Vatan Logo

Tarıma verdiğimiz kredi 60 milyar TL’yi aşacak

Ziraat Bankası’nın 154 yıldır çiftçinin kalkınmasına hizmet ettiğini ve bunu ‘Milli bir mesele’ olarak gördüklerini belirten Ziraat Bankası Kredi Politikaları Genel Müdür Yardımcısı Cengiz Göğebakan, “Yıl sonunda bankanın tarım kredilerinin 60 milyar lirayı aşacağını öngörüyoruz” dedi.

Tarıma verdiğimiz kredi 60 milyar TL’yi aşacak

Tarım bankacılığı denildiğinde genel olarak yalnızca kredi rakamları, hasat dönemine denk gelen vadeler ve kartla kullandırılan kredilerin dile getirildiğini anlatan Ziraat Bankası Kredi Politikaları Genel Müdür Yardımcısı Cengiz Göğebakan, oysa tarım bankacılığının tarımsal üreticilerimize ihtiyaç duydukları düşük maliyetli ve muhtelif risklere göre esneyebilen vadeli krediler ile kaliteli, hızlı ve modern bankacılık hizmetlerini sunmanın yanı sıra onlara kendileri ile ilgili konularda eğitim ve danışmanlık hizmetleri de vermeyi kapsayan geniş bir alan olduğunu söyledi. Göğebakan, “Bu alan kredi büyüklüğü ile değil, hizmetle ve üreticilerin finansmana erişimini kolaylaştırmak üzere, çoğunlukla geri planda kalan çalışmaların yapılması gereken bir alandır” dedi. Ziraat Bankası’nın 154 yıldır ülke tarımının ve çiftçisinin kalkınmasına hizmet ettiğinin, kesintisiz finansman ve destek sağladığının altını çizen Göğebakan, “Bizim için tarım bankacılığı kredi pazarlama ve kâr meselesi değil, ülkemizin geleceği için stratejik ve milli bir meseledir” diye konuştu.

Haberin Devamı

Bir bütünlük yok

Göğebakan, şunları kaydetti: “Tarım bankacılığı, özellikle son 10 yıllık dönemde diğer bankaların da ilgi duyduğu ve kredi kullandırmaya başladığı bir alan haline geldi. Bu alanda diğer bankaların da hizmet vermeye başlamaları ülkemiz tarım sektörü için sevindirici ve olumlu bir gelişme. Ancak kullandırılan kredilerin özellikle faiz oranları, kredilerle hangi ihtiyacın finanse edildiği ve hangi vadelerde edildiği noktasında herkesin aynı ilkelerle hareket etmesi kritik önemi haiz. Henüz böyle bir ilkesel bütünlük görüldüğünü söylemek güç.” Göğebakan, Nisan itibarıyla 53.5 milyar lira tarım kredisi kullandırdıklarını, bunun yıl sonuna kadar 60 milyar liraya çıkabileceğini söyledi.

Endüstriyel bir üretim alanı
Tarımın yalnızca gıda üretimi amacıyla yapılmadığını ifade eden Cengiz Göğebakan, şunları kaydetti: “Tarımsal ürünlerin çok önemli bir kısmı, tekstil, deri, kimya, ilaç başta olmak üzere geniş bir sanayi kolunun da girdisini oluşturuyor. Bu nedenle tarımla ilgili planlamalar ve finansman modelleri yalnızca gıda ile değil, aynı zamanda tarımsal ürünleri girdi olarak kullanan sanayi kollarını da kapsayacak şekilde kurgulanmalıdır. Ülkelerin sanayi toplumu olma yönündeki değişimi hızlandıkça, kırsalda yaşayan insanlarımızın mikro ölçekli üretim birimleri ile geçimlik bir faaliyet şeklinde sürdürdükleri faaliyetlerin yaygınlaştırılması şeklindeki klasik yaklaşımların yerine, tarımın kendisinin endüstriyel bir üretim alanı olarak ele alınması ve buna göre planlama yapılması zorunluluğu, ülkemizde de kendisini gün geçtikçe çok daha fazla hissettirmekte. Tarım potansiyelinin daha iyi değerlendirilmesi, tarımın sürdürülebilir, verimli ve kârlı bir yapıya kavuşturulabilmesi için, tarım sanayi entegrasyonunun sağlanması, üretimden tüketime, girdi tedarik sisteminden finansmana ve teşvik sistemlerine kadar tarımsal değer zincirinin uçtan uca ele alınması gerekliliği açık. Bu çerçevede, sözleşmeli üretim modeli ile kooperatif ve birliklerle çalışmalarımızı önemli ölçüde geliştirdik ve bu gibi nakit akışının tamamlanmasını sağlayan finansal döngülere dayalı olarak geliştirdiğimiz modellerle daha çok üreticiye ulaşmayı başardık. Son 5 yılık dönemde 117 binin üzerinde çiftçimize, sözleşmeli üretim yaptıran firmalarla iş birliği yaparak sözleşmeli üretim modeli içerisinde kredi kullandırdık. Diğer yandan, üretici birlik ve kooperatifleri ile yaptığımız çalışmalar kapsamında da 8 binin üzerinde küçük ölçekli üreticimize kredi kullandırdık. Gerek sözleşmeli üretim gerekse birlik ve kooperatiflerle iş birliğimizi önümüzdeki dönemde daha da geliştirmeyi hedefliyoruz. Bunları yaparken yeni üreticilerimizle birlikte olmaya ve onlara gerek yatırımları gerekse üretimleri ile ilgili danışmanlık vermeye de devam ediyoruz.”
Tarladan tabağa
Tarımın doğru finansmanının, tüm girdi tedarik zincirleri ile üretim sürecindeki iklimsel, ekonomik riskleri ve ürünün pazara arzı ile tamamlanan endüstriyel döngüsünün tamamına yönelik bir tasarım ile mümkün görüldüğünü belirten Cengiz Göğebakan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu kapsamda biz de öncelikle tarım finansmanındaki stratejimizi yeniden oluşturduk. Önceki dönemlerde yalnızca tarımsal üreticilerin finansmanı üzerine kurulu olan stratejimizi, tarladan tabağa ya da tarladan sanayiye kadar olan sürecin finansmanı üzerine kurduk. Yalnızca tarımsal üreticileri değil, o üreticilere tohum, ilaç, gübre, makine gibi girdileri sağlayanlarla, tarımsal ürünleri hammadde olarak kullanan kişileri de bir bütün olarak görmeye başladık. Bu hem sektörün ihtiyaçlarını daha doğru okumamızı hem de üreticilere daha doğru çözümler sunmamızı sağladı. Ayrıca küçük tutarlardaki kredi taleplerinin analiz ve değerlendirmelerini, erişime açık tüm bilgi kaynakları ile entegre bir sistem üzerine taşıyarak objektif ve kurumsal kredi kararları oluşturulmasını sağladık.”
2 dakikada kredi
Bu noktada 2 örnek uygulamanın çok daha açıklayıcı olacağını anlatan Göğebakan, “Yıllar önce küçük tutarlardaki tarımsal kredi talepleri haftalarla ifade edilen sürelerde sonuçlandırılabilirken bugün birkaç dakikalık sürelerde kredi kararı oluşturuluyor. Yine önceden şubelerimizin önlerinde kuyruklar oluşmasına neden olan destekleme ödemesi gibi toplu ödemeleri de kart üzerine taşıyıp kurumsal bir ödeme takvimine endeksleyerek üreticilerimizin 7/24 paralarını çekebilmelerine imkan sağladık” dedi.

Haberin Devamı