Sigara Bağımlısının Aydınlatılmış Onamı Olur mu?

Haberin Devamı

Öncelikle, tüketicilerin onamı (kendi iradesi ile zararları bildirildiği halde kullanım), tam bir bilgilendirmeyi içermek zorundadır. Aksi, hukuksuz olur...

Karşımda, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (TAPDK) tütün ürünleri için karara bağladığı yasak girdiler listesi bana bakıyor.

Ben bu kararı “Tüketicinin Aydınlatılmış Onamı” yönünden inceler miyim, incelemez miyim...

İncelerim elbette çünkü ben bir bağımlı değilim.

Ailemde, sigara içen ve ben küçükken, onlar da gençken, akciğer, gırtlak kanserinden acı içinde kıvranarak ölen, ölürken yakınlarını da kahreden, sevdiğim, çok akıllı ancak bağımlı insanlar olduğu gibi bu yaşımdayken de sigara içen, sevdiğim, aşık olduğum, çok akıllı ancak bağımlı insanlar var.

Onların da bir gün acı içinde benden önce ölebilecekleri düşüncesiyle yaşarken ben zaten bir ölüyüm.

Bağımlılar, TAPDK, devletin diğer ilgili katmanları ve tabii ki tütün endüstrisi, yazıda kendilerini bulduklarında, bana karşı duyacakları akıl dışı, insanlık dışı nefretlerini kolaylıkla karşılayabilirim.

Çünkü ağır bağımlılık yapıcı bu maddeye karşı nefretimin esintisi bile onların nefretine bin fark atar.

Sanılanın aksine kapitalizmin yurttaş hakkı olduğu ve insana yaraşır şekilde yapılandırılması gerektiğine ve, bunun Devlet’in görevi olduğuna inananlardanım.

Bu vesileyle kapitalizmle mücadele edemezsin diyen akil (!) insanlara da burada aldığım notlar küpe olsun dileklerimle.

Tütün endüstrisi, tütün ürünlerinde kullanılan katkı (girdi) maddelerinin yasaklanmasına karşıdır.

Yapılanması itibarıyla tütün endüstrisi ile de bağı bulunan TAPDK aslen, “Halk sağlığını koruma haklarına öncelik verme kararlılığını taşıma” ilkesini benimsemekle görevlidir.

Buradan hareketle, TAPDK’nın, tütün ürünlerinin “temel gerekler”e sahip olduğunun teminat altına almakla yükümlü ve yetkili kamu kuruluşu olduğunu biliniz.

Ve bunları aklınızda tutunuz, ben de tespitlerime devam edeyim;

Tüketiciye ulaşan nihai tütün ürünleri paketlerinde, haricen kullanılan sabun gibi bir kişisel bakım ürününde bile karşımıza çıkan “katkı maddeleri” beyanı, mevcut değildir.

Ürün paketleri üzerinde, bağımlı (kendine malik olmayan) tüketiciye zorunlu olarak bildirilen “sigara içmek öldürür” ibaresi, paketlerin üzerinde bulunan; zifir, nikotin ve karbon monoksit maddelerine dair olup, özellikle katkı maddelerinin bağımlılık geliştirici ve arttırıcı etkilerinin yanı sıra sağlık üzerine olumsuz etkilerine atıf içermemektedir.

Tüketicinin bilgilendirilmediği bir konuda tüm sorumluluk, bilgi sahibi olan kamuya aittir. Tütün ürünlerinin girdilerini kamuyla paylaşmayan TAPDK, tüketicinin vekilliğini üstlenmiş konumdadır.

Malum, TAPDK’nın yasaklama yetkisi de vardır dedik yukarıda.

Ürün paketleri üzerinde mevcut, olumsuz sağlık ve bağımlılık uyarılarına karşın, ürün tüketicisinin aynı zamanda bağımlı olduğu gözetildiğinde, tüketicinin “aydınlatılmış onamıyla” ürünü kullandığı, gördüğü veya göreceği zararlardan kendisinin sorumlu olduğu/olacağı, gerek üretici gerekse kamunun sorumluluğunun ortadan kalktığı yaklaşımı önce bilime ve ardından hukuka aykırıdır.

Piyasaya arz edilen tütün ürünlerinin “Girdi bildirim ve toksikolojik veri tabloları”nı aramızda gören, bilen, duyan var mı?

Girdi bildirim ve veri tablolarının doğruluk kanıtlarını TAPDK’dan talep etsek, verir mi?

İmalat gizliliği mi dediniz, hiç duymamış olayım ama anlayan anladı, sağır sultan da duydu...

Çoktandır güldüremediğim kargalarım da bu işe güldü.

O zaman bekleyelim bakalım kim nasıl hareket edecek.

Daha doğrusu hareket edebilecek...

Diyorum ki...

Sayın bağımlılar, tütün bağımlılığından gördüğünüz veya görebileceğiniz zarardan siz sorumlu değilsiniz.

Sorumlular, tütün kontrolüne dair başarılarından dolayı tebrik plaketleri almaktalar.

Bu paradoksu da ortaya atmış olayım.

Ama yine de yazmadan duramayacağım; Dünya sağlık Örgütü’nün Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi, “tütün bağımlılığının bellibaşlı uluslararası hastalık sınıflandırmalarında ayrı bir hastalık olarak sınıflandırıldığını kabul eder” diye buyurmaktadır.

Bağımlı tüketicinin (hasta) aydınlatılmış onamı olsa bile vekil sıfatıyla hareket eden TAPDK’nın tüketici aleyhine kararlar almasını ya da lehine kararlar almayı geciktirmesini hiçbir zaman haklı göstermez.

Haydi, anlamlı bir karşı görüş sunun da ben de beğeneyim.

Tartışabilene aşk olsun...

DİĞER YENİ YAZILAR