Sütçü Köşeyi Döndü...

Haberin Devamı

Kış günü, sabahın kör karanlığı, evin içi soğuk, henüz sobalar, şanslıysanız kaloriferler yanmamış. Sevgili annelerin terlik sesi duyulur.

Anneler önce yüzlerini yıkarlar ve ardından mutfağı ziyaret ederler. Oh, daha en azından on dakika vardır uyandırma zamanına. Okul çocuğu için uykunun en kıymetli zamanıdır bu on dakika. Uyur uyanık tembellik, midem mi ağrıyor acaba, ateşim mi var yoksa... Maksat kaytarmaca.

Ocağa çay suyunu kaynamaya ve ardından sütü ılınmaya koyan sevgili anneler, odaya koşarlar acil. Dillerinde hep o şarkı; Sütçü köşeyi döndü - bütün ışıklar söndü - uykunun da tadı kaçtı - okul vakti yaklaştı.

Çocuğa korku filmi jeneriği gibi gelse de mesaj net; yataktan çıkıyorsun, sütünü içiyorsun, doğru okula...

Sütün içine çiğ yumurta, bal karıştırmaca falan da cabası.

Keşke her çocuk böyle uyandırılsa ve okuluna yollansa dediniz mutlaka.

Yoksulluğumuz doğrudur ama toplum genelimiz çocuğuna süt içirme konusunda hassastır. Çocuk, büyümek, kuvvetlenmek vs için süt içmelidir. Ne yapılır ne edilir süt alınır çocuğa.

Yoksul, yoksulluğundan şikayet ederken çocuğuna süt ve ekmek alamadığını söyler hep.

Yaş ilerledikçe süte olan düşkünlüğümüz azalır.

Süt, kahvenin garnitürü olur çıkar.

Yaş iyice ilerleyince kemik erimesi meselesi gereği özellikle kadınlar süte yeniden merak sararlar. Ancak, yeni trend süt yerine yoğurt yenmesidir çünkü sütün içindeki yararlı maddeler gördüğü işlemler nedeniyle yok olmaktadır veya sütün yağını tüketmek ne kadar doğru olabilir ki.

Hal ve tartışmalar böyleyken önümüze gökten düştü bir Okul Sütü Projesi.

Çocuklara ücretsiz süt dağıtmak ve bunu her gün yapmak güzel bir düşünce. Çocuklar sağlıklı beslenecekler, okullar hizmet saatleri içerisinde çocuklara yönelik sağlıklı beslenme ve yeterli fiziksel aktivite alışkanlıkları kazandırma ve fırsatları yaratma sorumluluklarını yerine getirecekler.

Aynı zamanda süt üreticisi dahil süt piyasasını destekleme fırsatını da yakalayan Hükümet başarılı icraat listesine bir yenisini ekleyecek, sütler oylara dönecek.

Çok güzel ama ah, bir de sütten fiziksel ya da psikolojik (!) zehirlenen çocuklar olmasaydı.

Çocuklara ne olduysa oldu, birisi süt fazlasının bu yöntemle tüketilmesinin ekonomiye katkısından bahsetti, bir diğeri çocukları fazlalık sütün eritilmesinde kullanma zihniyetinin yanlış olduğunu, okullarda süt dağıtımının sağlıklı nesiller yetiştirmek üzere yapılandırılmış bir devlet politikası olarak benimsenmesi gerektiğini vurguladı.

Avrupa Birliği Komisyonu'nun Okul Sütü Programı amacının, “süt ürünleri pazarını genişletmek, istikrar sağlamak ve böylelikle yaşama standartlarının yükseltilmesine katkıda bulunmak” olduğu unutuldu.

Ayrıca, Devlet yanlış ticaret yapmıştı ve ihale kazanan sütçüler de projeyle köşeyi dönmüştü. Bakınız İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin daha ucuz ve sağlıklı dolayısıyla başarılı uygulamasınaydı.

Çocuk odaklı konuşamayacak mıyız?

Bir tarafta; toplum çocuğuna süt içirme kazanımının farkında ve elinden geldiğince uygulamaya çabalıyor, sağlık akademisi tavsiye ediyor, çocuk hizmeti gören sahanın adsız kahramanları kolları sıvamış çabalıyorlar, sivil toplum ve doğal olarak sanayici çocuklara sütü sevdirmeye yeminli.

Yine de günlük olarak süt içme alışkanlığı ya da ekonomik yeterliliği olmayan riskli gruplara ulaşmak için Devlet okullarda ücretsiz süt dağıtımı için kaynak yaratmış.

Piyasanın genişlemesini bekleyen tedarikçi mevcut.

Bu tabloda süt üzerinden yaratılan polemik açısından mesele olsa olsa, sütçü köşeyi döndü şarkısını hangi zihniyetle söyleyeceğimize karar verebilme niyetimizin eğrisi doğrusu...

Hükümete büyük reyting patlaması getirecek sütten nasıl ihtilaf çıktığının gerçeği ise karambole geldi.

Okul sütü projesi yönetimi başarısız; operasyonel yönetimi doğru yapılandırılmamış, olası riskleri tartılmamış, riskler yönetilmemiş, kamu hizmeti sunanlar içerisinde sağlıklı koordinasyon ve iletişim hiç yok.

Tamam ama tablonun bütününe bakıldığında, bir de süt ve süt ürünlerinde üretimden tüketime kadarki süreçte izlenebilirliğin sağlanmadığı, işletmelerin önemli bir bölümünün yeterli fiziki ve teknik şartlara sahip olmadığı, yine pek çok işletmede bu üretim dalı ile ilgili uzman personel eksikliği bulunduğu, bu durumun hayvan sağlığını, halk sağlığını ve sektörün gelişimini tehdit ettiği ve bu yönleriyle de AB müktesabatı süt faslının gereklerinin henüz yerine getirilmediği daha korkunç gerçeği var.

Bu sütler okullarda dağıtılmasaydı başka yollardan tüketime arz edilmeyecek miydi...






DİĞER YENİ YAZILAR