Gazete Vatan Logo

Tanklar yürümeden önce hisse senetlerini sattık!

Darbe Komisyonu Sarmusak'ı dinledi...

Tanklar yürümeden önce hisse senetlerini sattık!

Çiller’in ‘Şerefsiz onbaşı’ sözüyle tanınan, 28 şubat’ın sembol isimlerinden Kadir Sarumsak, darbe komisyonuna ifade verdi.

Kapalı oturum isteyen Sarumsak, “Benim adıma açılan ortak hesapla borsadan komutanlara büyük paralar kazandırdım. Sincan’da tanklar yürümeden önce hisse senetlerini sattık” dedi.

28 Şubat sürecinin sembol isimlerinden Kadir Sarmusak, TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu bünyesinde oluşturulan alt komisyonda şok iddialarda bulundu. BÇG (Batı Çalışma Grubu) belgelerini Deniz Kuvvetleri’nden Emniyet İstihbarat’a sızdırdığı gerekçesiyle “köstebek” davasında yargılanıp beraat eden ve dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in ‘Şerefsiz onbaşı’ sözleriyle bilinen Sarmusak, talebi üzerine basına kapalı gerçekleştirilen toplantıda 3 saat süren açıklamalarıyla komisyon üyelerini tam anlamıyla şaşkına çevirdi. Komisyon üyelerinden zaman zaman “tutarsız açıklamalarda bulunduğu” yönünde eleştiriler alan Sarmusak, komisyona özetle şunları söyledi:

Tanklar yürümeden önce hisse senetlerini sattık

‘Bürokratlardan tüyo aldım’

“Hükümete yakın isimler ve bazı bürokratlarla kurduğum ilişki sayesinde spekülatif dalgalanmalara yol açacak istihbaratları değerlendirerek borsada para kazandım. Benim üzerime komutanlarla ortak bir hesap açtık. Hükümete yakın kişilerden, bürokratlardan aldığımız bilgilerle hangi hisse senetlerine yatırım yapacağımıza karar veriyorduk. Aldığım tüyolar doğrultusunda komutanlara borsadan büyük paralar kazandırdım. Örneğin AK Sigorta’ya ilişkin tüyo sayesinde yüzde 25’lik bir kazanç sağladım. Bir keresinde de o dönemin parasıyla 150 bin lira kazandık. Bu paralar ortak hesaba yatırılıyor ve bölüşülüyordu. Sincan’da tanklar yürümeden önce hisse senetlerini satmıştık mesela. (BÇG belgelerini Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu ile Hanefi Avcı’ya götürüp götürmediği sorusu üzerine) “Bu belgeleri dışarı çıkarmanın bedeli vatana ihanetle yargılanmaktır. Zaman aşımı da 25 senedi. belgeleri götürmedim, ezberledim. Belgeler gündeme geldiğinde Gazeteci Fehmi Koru ile görüşmek istedik. Koru birkaç kez randevu vermesine rağmen hep iptal etti. Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu da benimle görüşmek istemedi. Fikri Sağlar’a ulaşamadım. Hanefi Avcı benimle ilgilendi, sahip çıktı. Benim adımın da bulunduğu bilgi ve belgeleri Bülent Orakoğlu MGK’ya sunmuş. Zaten BÇG konusu o yüzden açığa çıktı. Belgeleri ben vermedim, başka biri vermiştir. Belgeler MGK’da Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in önüne konulmuş. Demirel de beni askere ihbar etti.”

Aczmendileri asker yönlendiriyordu

“O dönemde kimse bana itibar etmedi, sadece olayı öğrenen o dönem DYP’de olan Meral Akşener dik durdu. 28 Şubat’a EMASYA protokolünde revizyon yapılarak hukuki meşruiyet kazandırıldı. 28 Şubat’ta ne yapıldığı ve yapılmak istendiği öğrenilmek isteniyorsa EMASYA protokolüne bakılmalı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı arşivinde 3 gün şeriat kelimesini araştırdım. 28 Şubat’ın gerekçeleri arasında gösterilen Aczmendilerin nerede ne yapacakları Deniz Kuvvetleri’nde biliniyordu. Hangi camide, meydanda gösteri yapılacaklarını biliyorlardı. Aralarında ordu elemanları da olan aczmendileri asker yönlendiriyordu. Meclis’teki gizli görüşmelerin tutanakları, kararnameler bize gelirdi. Oradaki yüzbaşı benden şüpheleniyordu. Odasına girdiğimde bilgisayarı çeviriyordu. Subaylar fişlenirdi irticacı olup olmadıklarına ilişkin. Çocuğuna Erbakan adını koyduğu için fişlenenler oldu.”

‘Asker Ülkücüleri takip etti’

“O dönemdeki milletvekilleri ve MHP yöneticileri hakkında yoğun bir istihbarat çalışması yürütüldü. MHP lideri Alparslan Türkeş’in cenaze törenini izlendi, Türkeş’in ölümünün ardından komutanlar da MHP’yi takibe aldı. Artık bunlar etkin yerlere gelebilerler diye Ülkü Ocakları ve MHP’liler hakkında istihbarat çalışması yapıldı. Meclis’te de milletvekilleri etkilenebilirler, etkilenemezler ve ortadakiler diye 3 gruba ayrılmıştı. Özellikle etkilenebilirler grubunda yer alanlar hakkında Meclis’teki oylamaları etkilemeye yönelik kullanabiliriz düşüncesiyle istihbarat bilgileri toplanıyordu. Eğer Erbakan istifa etmeseydi RP’den 36 milletvekili ayrılacaktı.”

‘Kocatepe, Erkaya’nın hatası’

Sarmusak, Kıbrıs Barış Harekatı sırasında Türk uçakları tarafından vurularak batan Kocatepe Muhribi ile ilgili de “Kocatepe Erkaya’nın (Güven Erkaya) kusuru nedeniyle vuruldu. Erkaya’nın hiç gemi tecrübesi olmamasına karşın Ecevit’in tavsiyesi ile komutanlığa getirilmişti” iddiasında bulundu.

‘Artık askeri sır kalmadı’

“Mahkemem bittiği gün bütün basın mensuplarına ‘Türkiye’de her şey değişiyor. Artık bugünden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’ demiştim. 15 yıl geçti, hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Ve artık ’askeri sır’ diye bir şey de kalmadı. Bugün geldiğimiz nokta, bizim için iyi bir noktadır. Ben de üstüme düşen görevi, bana ne verildiyse onu yapmaya çalıştım, onların talep ettiği doğrultuda. Vatana olan son görevimi de yaptığımı düşünüyorum.”

Mal varlıkları incelenecek

Komisyon Sarmusak’ın yaptığı açıklamalar üzerine, Sarmusak ile borsada birlikte para kazandıklarını savunduğu askerlerin mal varlıklarını incelemenin yanısıra, Tunceli ve Adana savcılıklarından dile getirdiği olaylarla ilgili bilgi sorulmasına karar verdi.

‘Bana bir şey olur mu?’

Sarmusak 10.00’da başlayacak toplantı için 09.50 sularında Meclis’e geldi. Salona geçmeden önce bir süre Komisyon Başkanı AK Partili Nimet Baş ile görüştü. İkili görüşmenin ardından salona geçtiğinde Komisyon Başkanı Baş, toplantının basına kapalı olarak gerçekleştirileceğini açıklayarak, salonda bulunan basın mensuplarından dışarı çıkmalarını rica etti. Sarmusak’ın bazı üyelere “Bu açıklamalarım yüzünden bana da bir şey olur mu?” diye sorduğu öğrenildi.

Haberin Devamı