Alınlarının akıyla!

Gavur azabı dedikleri bu olmalıydı. İki ezeli rakip şimdiye kadar böyle, ruhları azapla inleye inleye "son şanslarını" son maçta kullanmamışlardı. Fiziki varlıkları birbirinden çok uzak mücadele ederken, ruhları sanki 'sırat köprüsünde karşılaşan iki keçinin inadı' gibi çarpışıyordu

Haberin Devamı

Gavur azabı dedikleri bu olmalıydı. İki ezeli rakip şimdiye kadar böyle, ruhları azapla inleye inleye "son şanslarını" son maçta kullanmamışlardı. Fiziki varlıkları birbirinden çok uzak mücadele ederken, ruhları sanki 'sırat köprüsünde karşılaşan iki keçinin inadı' gibi çarpışıyordu.

Heyecan doruktaydı. İstiklal Marşı söylenirken dev yapılı Mondragon'un dizlerinin titremesi, nasıl bir ruh halinde olduklarının açık ifadesiydi.

TARİHE YAZILACAKLAR
G.Saray "Önce kendi işimi kendim görmeliyim" der gibi başlamıştı maça. Soldan Sabri, sağdan Hasan-Cihan ikilisi sürat motoru gibi top taşırken, hücum alanında Hakan'ın mücadelesi inanılmazdı. Sanki 35 değil de 20 yaşında gibiydi. G.Saray gerçekten kazanmak için herşeyi yapıyordu. Daha oyunun başında Hasan Kabze'nin altı-pasın sol köşesinden çıkardığı müthiş şut üst direkte patlamış, 14. dakikada Hasan kale önünde Hakan'a indirmek isterken Kayseri kalecisi Ivankov topa uzanmıştı. Yok, G.Saray gol atacaktı, mutlaka atacaktı. Arada bir Kayseri de çıkıyor, özellikle Ergün'ün üzerine oynuyorlardı ama geride Tomas ve Orhan'ın olağanüstü çabaları vardı.

Denizli'den hâlâ gol sesi çıkmamış, endişeli bekleyiş sürerken, birden Ali Sami Yen Stadı büyük bir deprem olmuş gibi sarsıldı. Dakika 20'yi gösterirken Hasan'ın sağdan ortasına ön direkte havalanan İliç enfes bir zamanlama ve kafayla topu ağlara bırakmıştı. Hâlâ Denizli Stadı'ndan gol sesi yoktu.

G.Saray'ın yürekten coşkulu futbolu hep devam etti. Sabri'nin ikinci devre başında ve maçın sonuna doğru atmış olduğu nefis golü tribünden fırlatılan meşaleler golleri kutsar gibiydi. G.Saray oyuncularının hepsi birer yıldızdı. Tarihe isimleri altın harflerle yazılacak. "Analar Günü" gibi mukaddes bir günde analarına ve camialarına en güzel hediyeleri veriyorlardı.

SON ANLAR AZAP OLDU
İşte bekledikleri haber de Ali Sami Yen'e varmıştı. Denizli'den gol haberi gelmişti; yer yerinden oynuyordu.

F.Bahçe'nin golünden sonra da azap dakikaları başlamıştı. Futbolcular sahada, taraftarları tribünde bir türlü bitmeyen dakikaları acı çeke çeke seyrediyorlardı.

Maç öncesi basın tribününde dağıtılan maç kitapçığının ön kapağında şu başlık vardı. "Sarıyla... Kırmızıyla.. Alnımızın Akıyla..." G.Saray kendi işini alnının akıyla halletmişti. Rakibi F.Bahçe'nin beraberlik golünün devamı da gelmeyince Ali Sami Yen'de büyük bir şov gözyaşlarıyla başlamıştı.

DİĞER YENİ YAZILAR