'Maydonoz' olmak

Bizim bildiğimiz "öz taraftar" gönül verdiği renklerle "nikah kıymış" gibidir. Nasıl nikâh masasında "iyi günde de, kötü günde de..." diye ortaya konan "mukaddes yemin" taraftara "ebediyet" bahşediyorsa, iyi bir taraflarla kulübü arasındaki "bağlılık da" evlilik yemininde verilmiş sözden farklı değildir, farklı olmamalıdır.

Ama G.Saray, son 3-5 yıldır büyük sıkıntılar yaşıyor. Sanki bunu fırsat bilmiş taraftarın bir bölümü "sadakat yeminini" bozmuş "zor günlerde" sarı-kırmızılı kulübe zarar vermeye başlamıştır.

Şu son Fenerbahçe ile Ali Sami Yen Stadı'nda oynanan kupa maçında yaşananlar, kelimenin tam anlamıyla utanç vericidir. Şimdi "hastayız abi, G.Saray hastasıyız" diye geçinen bu bir avuç tedaviye muhtaç zavallılar kendilerine sorsunlar bakalım; G.Saray'a ne kazandırmışlardır? Belki sahası kapanacaktır. Kupada yolun sonuna gelinmiştir. Bunlar kaybedilenlerdir.

Başka bir olay
Orası öyle, ya burası? Hani "çivisi çıkmış" derler ya... Öyle bir şey işte. Gerçek G.Saray'lıları üzen o tablonun içinde, gerçek F.Bahçelileri düşündürmesi gereken bir başka "yanlışlık" daha yaşanmıştır.

Maç 3-2 G.Saray'ın lehine...Artık son dakikalar oynanıyor.G.Saray bir gol daha bulsa turu geçeceğinin bilinci; ama yorgunluğunun verdiği şuursuzlukla saldırırken, F.Bahçe teknik kulübesi de "saldırıya" uğramıştır. Ama "saldırı" G.Saray trübünlerinden değil, yedek kulübesine ses duyuracak mesafede olan Fenerbahçeli yöneticilerden gelmiştir. Mahmut Uslu, Murat Özaydınlı ve arkadaşları Daum'a çığlık çığlığa bağırmaya başlamışlardır:

"Değiştir...Değiştir..Ne duruyorsun be adam değiştirsene..."

Kulübenin içindeki Daum'a ulaşamamanın şiddeti ile daha da kızmış, kulübenin önünde ayağa kalkan menajer Volkan Ballı'ya başlamışlardır:

"Yahu söylesene şuna. Hâlâ adam değiştirmiyor..."

O sırada Volkan Ballı'nın yüzü bembeyazdır... Daum'un yüzünü sarı bir renk kaplamış, yaşadıkları stres ellerine ayaklarına dolaşmıştır. Değiştirmişlerdir... Sakatlanan Appiah'ı daha hazır Selçuk'la değil, Kemal'le değiştirmişlerdir!

Neyse geçmiş olsun!...
Ama yine de, sahalarda (Basketbol koçu idi) pişe pişe bugünlere gelen Mahmut Uslu'ya soruyoruz:

"O büyük stres yaşanırken teknik adamlara baskı yapmak doğru mudur?" Biraz argo olacak ama kusura bakmayın "dışarıdan herşeye maydonoz olmak" dediklerinin anlamı yoksa bu mudur?