G.Saray şöyle böyle

Alo operasyon mu dediniz? Geçiniz! Eğer Fatih Terim, gerçek anlamda operasyon yapmaya karar verse Bülent ve Frank De Boer gibi iki 'futbol emeklisini' yanına oturtmaz, anında tribüne gönderirdi. Bülent, Frank De Boer, Arif, Hasan ve Cihan gibi futbolcuları yanına oturturken Fatih hocanın şu 2 noktayı hesaba kattığı kesindi:

1- Sahadakiler dökülürse yanındakileri sahaya sürecekti. Nitekim öyle oldu. ikinci yarıda Malatya'nın atakları çoğalınca Fatih hoca Abdullah, Bülent ve Arif'i sahaya sürdü. Malatya'da 2-0'ı 2-2 yaptı.

2- Üç gün sonra Juventus maçı vardı, onları yanına oturtarak diri tutmuş olacaktı. Sahadakiler döküldüler mi?

Mükemmel değilseler de hiçbiri rakip karşısında 'Hollanda kavağı' gibi sallanmadı. En azından yakaladıkları şansı çok iyi kullanmak için koşuyor, mücadele ediyor, oyunu hiç bırakmıyorlardı. G.Saray'ın 32. dakikada Prates ile serbest atıştan bulduğu nefis gole kadar bir tek net pozisyonu yoktu. Baskılı görünmesi ise Malatyaspor'un sahasından çıkmakta adeta nazlanmasıydı. Düşünün, G.Saray kalesinde Aykut adında 'genç bir sübyan' vardı. İlk yarıda eline neredeyse lütfen top geldi. Sadece bir pozisyonda Tamas'ın, De Boer'leşip arkasına kaçırdığı topla Muhammed buluştuğu an genç Aykut rakibinin ayağına yatış zamanlamasını çok iyi ayarladı.

G.Saray hala hasta
İlk yarıda G.Saray savunmasının açık vermemesinin nedeni de Malatya'nın hücuma çok seyrek çıkmasındandı. Tamas-Orhan Ak hiç sırıtmıyorlardı. Prates bile attığı nefis gol dışında koruduğu bölgede titrek görünmesine rağmen hırpalanmadı. Ziya hoca Pachola-Mehmet ikilisinin yerine ikinci yarıya Mithat ve Atilla ile başlayınca işler bayağı kızıştı. Sıkıntılı anlarda 'De Boer-Bülent ikilisi iyi ki yok' diyenlerin sayısı oldukça fazlaydı. Nitekim tehlikelerle boğuşan G.Saray, kaçırdığı pozisyonlara rağmen Petre ile süper bir gol buldu ama G.Saray'ın maalesef kalitesi bu kadardı. Malatya yüklenince dayanamadı. Ziya hoca forveti üçledi bastırmaya başladı. G.Saray'ın bu anlarda verdiği açıklar Malatya'nın Celaleddin ve Muhammed ile bulduğu gollere yol açtı. Yani yüklenen rakip karşısında G.Saray'ın hastalığı hâlâ devam ermekteydi. Evet Fatih hocaya son bir soru daha: Allah, Muhammed aşkına söyle hocam. Bu yeni takımınla Juventus'un karşısına çıkmaya cesaret edebilecek misin? 'Evet' dersen helâl olsun. Ama 'Hayır 'diyorsan demek ki bu G.Saray'ın da geleceği yok demektir.