Suruç saldırısı davasına 600 avukat müdahil olacak
ŞANLIURFA’nın Suruç İlçesi’nde, 34 kişinin öldüğü canlı bomba saldırısı davasına müdahil olmak için 600 avukat ‘Suruç için adalet platformu’ kurdu.
Geçen 20 Temmuz günü Suruç'ta belediyeye ait Amara Kültür Merkezi’nde, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu üyelerinin basın açıklaması sırasında canlı bombanın üzerindeki patlayıcıyı infilak ettirmesi sonucu 34 kişi yaşamını yitirdi, 100'ü aşkın kişi yaralandı. Saldırıda ölen ve yaralananların avukatlığını üstlenen, aralarında 19 hukukçu örgütü ve 600 avukat 'Suruç için adalet platformu’ oluşturdu. Platform üyesi avukatlar, bugün Şanlıurfa’ya geldi ve olayın meydana geldiği Suruç'ta incelemelerde bulundu. Suruç temaslarının ardından Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcısı ve davayı yürüten savcı ile görüşmek üzere adliyeye gelen grup adına konuşan İstanbul Barosu avukatlarından Özlem Gümüştaş, 600 meslektaşıyla davaya müdahil olacaklarını söyledi. Şanlıurfa Valiliği, Suruç İlçe Emniyet Müdürlüğü, İlçe Jandarma Komutanlığı ve İl Emniyet Müdürlüğü hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını da belirten Gümüştaş şöyle dedi. "Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı terör ve örgütlü suçlar soruşturma bürosunca yürütülen, soruşturmanın müdahil avukatlarıyız. Katliamda yaşamlarını yitiren ve katliamda yaralananların avukatlıklarını üstlendik. Katliam soruşturması ile ilgili bir araştırma yürütüyoruz. Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcısı ve soruşturma savcısı ile görüşme yapacağız. Bu görüşmede bu güne kadar yapılan tespitlerimizi paylaşacağız. Bu katliam her şeyden önce basit bir olay bir olgu olarak değerlendirilemez. Bundan önceki bütün katliamlarla bağlantılı ve bundan önceki katliamlarda etkin bir soruşturma yürütülmediği için failler hızlı bir şekilde bulunup yargı önüne çıkarılmadığı için gerçekleşmiş bir katliamdır. Reyhanlı ve Niğde ile doğrudan bağlantılıdır. Adana ve Mersin’de HDP binalarına dönük bombalı saldırılarla bağlantılı olduğunu düşünüyoruz. Suruç gibi MİT’in çok sıkı güvenlik önlemi aldığı, neredeyse MİT’ten habersiz kuşun bile uçmadığı bölgede katliamın bu kadar kolay işlenmiş olmasını çok manidar ve çok kuşkulu buluyoruz."
"OTOPSİ RAPORLARINI ALAMIYORUZ"
Saldırıda yaşamını yitirenlerin otopsi raporlarını alamadıklarını ileri süren ve davayla ilgili gizlilik kararı alınmasının hukuki olmadığı görüşünü savunan Gümüştaş, şunları söyledi: "Bu gizlilik kararının hukuki olarak değerlendirmemiz mümkün değildir. Soruşturmanın güvenliği ile ilgili görebilmemiz ve kabullenebilmemiz mümkün değildir. Gizlilik kararında ısrar ediliyor. Bu kararla ilgili önümüzdeki hafta Anayasa Mahkemesine başvurumuz olacaktır. Bu olay çok büyük bir travma yaratmıştır. Bu saldırı Türkiye halkları üzerinde ve Türkiye’nin yakın siyaset tarihinin en derin katliamı olarak ta tarihe şimdiden geçmiştir. Bunun sorumluluğu ile savcının hareket etmesini isteyeceğiz. Savcıya vereceğimiz soruşturmanın genişletilmesi yönünde vereceğimiz dilekçemizde Suruç İlçe Emniyet Müdürlüğü, İlçe Jandarma, İl Emniyet Müdürlüğü hakkında suç duyurusu var ve yine onları denetlemekte görevli Şanlıurfa Valiliği hakkında suç duyurumuz vardır."
