Sultanlar da tebaa da kahvenin müptelasıydı
Çekirdekten fincana kadar kahvenin tüm aşamalarında uzman olan İtalyan Giacomo Celi, Caffè Nero’nun düzenlediği ‘Kahvenin Sıcacık Hikayesi’ etkinliğinde, kahvenin bilinmeyenlerini anlattı. paylaştı.
Espresso adını tazeliğinden alıyor
Espresso’nun hikayesi 1884’te Angelo Moriondo’nun buhar yöntemiyle kahve yapan makinesiyle başladı. Espresso da adını ‘ekspres’ten, yani hızlı hazırlanmış kişiye özel kahveden aldı. 1961’de ise bugün kullanılan ısı ve basıncı ayıran makine Ernesto Volente tarafından keşfedildi.
Çekirdekler neden farklı?
Kahve çekirdekleri Robusta ve Arabica olarak ayrılıyor. Arabica yüksek bölgelerde yetişir ve kafeini azdır. Robusta ise alçak bölgelerde yetişir ve yüksek kafein oranına sahiptir.
Kahve nasıl saklanır?
Kahve, çabuk tüketilmelidir. Çünkü paketi açıldıktan sonra okside olarak hızla bayatlar. Bu nedenle ağzı kapalı cam bir kavanozda buzdolabında saklanmalıdır. Bu şekilde 7-10 gün saklanabilir, buzdolabı dışında ise bu süre 3 güne düşer.
Çobanın keşfi her şeyi değiştirdi
Kahve çekirdeklerini Etiyopya’da ‘Kaldi’ adlı bir çoban buldu. Kahvenin asıl keşfi ise sufi keşişlerin bu içeceğin onları uyanık tuttuğunu fark etmeleriyle oldu. Dua ettikleri uzun gecelerde kahve içtiler. Sonra kahve Yemen’e gitti, manastırlarda kullanıldı ve yetiştirilmeye başladı.
İlham veren içecek
Kahve fikirlere ilham veren bir içecek olduğundan aydınlanma dönemi de başladı. Politik olarak tehlikeli bir ortam yarattığı için bazı sultanların kahveyi yasakladığı dönemler oldu. Berber dükkanları da aynı zamanda birer kahvehane idi. Dükkanda ayrılan gizli bölümde berbere gelenler bir araya gelir ve kahve içerdi.
Mocha Yemen’den gelir
Mocha, adını Moka limanından alır. Bir keşiş olan Şeyh Şazili, Yemen’in Moka limanına vardı. Vali, Şeyh Şazili’den hasta olan kızı için dua etmesini istedi. Kızı iyileşmeyince Şadeli’yi sürgüne gönderdi. Hastalık tekrarlayınca Şadeli çadırına gelenlere kahve ikram etti, insanlar kahve aracılığıyla iyileşti.
Sultan Selim kahve bağımlısıydı
Kahvenin Osmanlı’ya ulaşması Sultan Selim’in -rivayete göre kahve bağımlısıydı- Moka’yı işgaliyle oldu. Sarayda ona özel bir kahve ustası bulunurdu, günde 6-7 fincan kahve içerdi. Kahve evlerinin sayısı kısa sürede yüzlerceyi buldu. Öyle ki, o dönemde Yemen’de üretilen 80 bin çuval kahvenin yüzde 50’si İstanbul’da tüketiliyordu.
