İnsanların cennetteki durumu!

Eğer sevgiye şehvet karıştırmaz, iffetinizi korursanız, o hal üzere Allah'a gittiğiniz takdirde cennette birleşmeniz umulur. Ahirette ihtiyarlık yoktur. Cennette her insan, gençliğinin doruğunda, en güzel ve güçlü çağında olacaktır

Haberin Devamı

Soru: Sayın hocam bir kızı seviyorum. Nasip olursa evlenmek isterim tabii ki. Eğer bu dünyada birbirimize kavuşamazsak ahiret hayatında birlikte olabilecek miyiz?

Cevap: Bu genç, Allah'ın bileceği bir şeyi benden soruyor. Eğer sevgiye şehvet karıştırmaz, iffetinizi korursanız, o hal üzere Allah'a gittiğiniz takdirde cennette birleşmeniz umulur. Ahirette ihtiyarlık yoktur. Cennette her insan, gençliğinin doruğunda, en güzel ve güçlü çağında olacaktır. Ayrıntıyı bilemem. Sadece cennetliklerin bulunacağı durumu canlandıran şu ayetleri anımsatmak isterim:

Yasin Suresi'nin 55-58'inci ayetlerine göre cennete girenler, bir işte, eğlencededirler. Hiç canları sıkılmaz. Boş değillerdir, işleri vardır ama bu iş yorucu, can sıkıcı değil zevk verici, eğlendiricidir. Yalnız da değillerdir, eşleri de kendileriyle beraberdir. Eşleriyle birlikte gölgeler altında bahçelere konulmuş divanlara, koltuklara yaslanırlar. Önlerinde meyveler, canlarının çektiği her şey vardır. Bunlardan daha üstün olarak da çok merhametli Rab onlara sözle (fi'len) selam verir. Yahut bu durum, Allah'ın dünyada onlara söz verdiği esenliktir.

Güzel sohbet bulsunlar
"Biz (oradaki) kadınları da yeniden bir güzel inşâ etmişiz, 36- Onları bakireler yapmışızdır. Hep yaşıt sevgililer, sağın adamları (eylem tutanakları sağ yanlarından verilmiş olanlar) için!" Vakıa: 35-38'inci ayetlerde, kitapları sağ tarafından verilen iyi insanların cennetteki durumları canlandırılmaktadır. Vakıa 35-37'inci ayetlerde, cennette dünya kadınlarının yeniden bir güzel inşâ edildikleri ve eşleriyle yaşıt dilberler yapıldıkları belirtilmektedir.

Bu ifadeden cennet hurilerinin, aslında dünya kadınları olduğu, bunlar ruhsal alemde yeniden yaratılınca öyle güzel vasıflar kazandıkları anlaşılmaktadır. Nitekim oradaki müminler de yeniden yaratılmış insanlardır. Daha doğrusu kadınlar da erkekler de dünyadan ruhsal aleme geçmiş canlardır. Ruhsal aleme geçince hepsi taze, genç delikanlılar ve kızlar olmuşlardır.

En güçlü çağları olacak
"Biz onları bakireler, yaşıt sevgililer kıldık": Dünyadayken bu kadınlar bakireliklerini yitirmiş, çoğu çocuk yapmış, letafetleri gitmişti. Allah onları yeniden yaratınca bakire, urub (sevgili ve kocasına aşık) ve etrâb (kocasıyla yaşıt) yapar.

Tirmizî'nin rivayet ettiği bir hadise göre cennet halkı tüysüz, 33 yaşında, en güçlü çağlarında olacaklardır. Bu ifadelerden müminlere verilecek eşlerin, kendilerine yaşıt olacağı anlaşılmaktadır. Daha doğrusu müminler, ahirette birer genç delikanlı, eşleri de birer huri olur.

Hz. Peygamber'in huzuruna bir ihtiyar kadın (ki kendi halasıdır) gelmiş: "Ey Allah'ın Elçisi, Allah'a dua et, beni cennete soksun." Peygamber (s.a.v.), "Cennete ihtiyar kadın girmez ki" demiş. Kadın ağlayarak dönünce Peygamber (s.a.v.), "Ona söyleyin, kadın cennete girerken ihtiyar olmayacak çünkü Allah, 'Biz onları bir güzel inşâ etmişiz, onlan bakireler yapmışızdır' buyuruyor" demiştir.

DİĞER YENİ YAZILAR