Tespih namazında okunan dualar ve bunların anlamları

Bir süre önce yazdığım tespih namazında okunan tespih tekbiri ve anlamı şudur: "Subhânellahi ve'l-hamdu lillâhi velâ ilahe illâllahu vallâhu ekber: Allah'ın şanı yücedir, övgü Allah'a özgüdür. Allah'tan başka tanrı yoktur. Allah en büyüktür."

Haberin Devamı

Soru: Tespih namazında okunan tespih tekbirinin ve diğer duaların anlamını açıklar mısınız? (Ülkü Baydar)

Cevap: Bir süre önce yazdığım tespih namazında okunan tespih tekbiri ve anlamı şudur: "Subhânellahi ve'l-hamdu lillâhi velâ ilahe illâllahu vallâhu ekber: Allah'ın şanı yücedir, övgü Allah'a özgüdür. Allah'tan başka tanrı yoktur. Allah en büyüktür."

Namaza başlarken bu tespih tekbirinin ardından subhaneke okunur. Anlamı şudur: "Subhaneke Allâhumme ve bihamdike ve tebâreke's-muke ve teâlâ cedduk ve lâilâhe ğayruk: Allahım şanını ulular, övgünle başlarım. İsmin mübarek, kutlu, şanın yücedir."

Subhaneke'den sonra eûzu besmele çekilir: "Eûzu billahi mineşşeytânirrahcîm bismillâhirrahmânirrahîm: Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım, Rahman Rahim (esirgeyen koruyup bağışlayan) Allah'ın adıyla başlarım."

"Bizi doğru yola ilet"
Sonra Fatiha okunur: "Elhamdu lillâhi rabbi'l-âlemîn. ar-Rahmânî'r-rahîmi mâliki yevmi'd-din. İyyâke na'budu ve iyyâke nestaîn. ihdiâ's-sırâta'l-mustakîm. Sırâtal-lezîne en'amte aleyhim gayri'l-mağdûbi aleyhim velâ'd-dâllîn. Amin: Alemlerin Rabbi (terbiye edip yetiştiricisi) Allah'a hamd olsun. O, Rahman'dır, Rahimdir, din gününün (mükâfat ve ceza zamanının) sahibidir. (Yâ Rabbi), ancak sana ibadet ederiz ve ancak senden yardım dileriz. Bizi doğru yola ilet. Nimet verdiğin kimselerin yoluna, kendilerine gazap edilmiş olanların ve sapıkların yoluna değil (Yâ Rabbî). Amin."

Fatiha'dan sonra okunacak sure ve ayetin manası meallerden alınabilir. Rükûda okunan "subhâne rabbiye'l-azîm: Ulu Rabbimi eksikliklerden tenzih ederim", secdede okunan "subhâne rabbi-ye'l-a'lâ: Yüce Rabbimizi eksikliklerden tenzih ederim" demektir. İşte tespih namazında okunan tespihlerin anlamı budur. Diğer dualar ve anlamları "Yeni Dua Mecmuası" adlı eserimde mevcuttur. O duaları burada açıklamak, sütunun boyutunu çok fazla aşar.

Müddessir Suresi 31'inci ayette kastedilen nedir?
Soru: Müddessir 31'de, kalplerinde hastalık olanlarla kâfirlerin, Sekar cehennemindeki 19 melek sayısına karşı "Allah bununla neyi örneklendirmek istiyor?" diyecekleri yazılı. Oradaki 19 rakamıyla ilgili ne düşünmem gerektiğini bilmiyorum. Bu konuyu açıklar mısınız?

Cevap: Müddessir Suresi'nin 31'inci ayetinde Sekar'a yani cehennem cezaevine konulanların, oradan kaçıp kurtulmalarının mümkün olmadığı, zira o cezaevinin, 19 gardiyanın gözetimi altında bulunduğu belirtilmektedir. Kuran, Hicaz'da bulunan o zamanki kitap ehli kimselerin bu sayıyı duyunca, kendi inançlarına uygun düştüğünden ötürü sevindiklerini belirtmektedir. Bu sayı, kaçıp kurtulmanın imkânsızlığını belirtmek için kullanılmış bir temsil sayısı da olabilir.

Bu tür temsil sayılarının örnekleri Kuran'da vardır. Mesela Yunus Suresi'nin 80'inci ayetinde, "Onlar için ister af dile, ister dileme, onlar için yetmiş defa af dilesen yine Allah onları affetmez..." buyurulmaktadır.

Buradaki yetmiş sözü, belli bir sayı değil, kesinlik ifade etmektedir. Mesela halk arasında, "Yüz kere söylesen anlamaz" denilir. Bu sözün anlamı, bir insanın anlayış kabiliyetinin kıtlığıdır. İşte ayetteki yetmiş sözü de bu anlamda kullanılmıştır. Yani Allah, küfür ve ikiyüzlülüklerinden vazgeçmeyen münafıkları asla bağışlamaz, demektir. Yoksa ayetten, Allah yetmiş kere istiğfar edince bağışlamaz, daha fazla istiğfar edince bağışlar anlamı çıkmaz. Müddessir Suresi'nin 31'inci ayetinde de cehennemden kurtulmanın imkânsızlığı, 19 gardiyanın gözetimi altındaki cezaevi örneğiyle anlatılmış olabilir.

DİĞER YENİ YAZILAR