Ancak Allah aşkıyla huzur bulabilirsiniz

Doğasında eşcinsellik bulunduğunu, kızlardan nefret ettiğini, sırdaşı olan kendisi gibi eşcinsel bir erkekle duygusal aşk içinde bulunduğunu, bir imamın, "sizi imam nikahıyla evlendirelim" dediğini anlatan bir okurum, dine bağlı ve saygılı olduğunu belirtiyor...

Haberin Devamı

Doğasında eşcinsellik bulunduğunu, kızlardan nefret ettiğini, sırdaşı olan kendisi gibi eşcinsel bir erkekle duygusal aşk içinde bulunduğunu, bir imamın, "sizi imam nikahıyla evlendirelim" dediğini anlatan bir okurum, dine bağlı ve saygılı olduğunu belirtiyor. Bu kişinin ateist arkadaşı da bir takım tutarsız sorular soruyor.

İşte onlara cevabım: Hangi imam size nikâh kıymayı önermiş, bilemem. Ama eşcinsel ilişki haramdır, kadın kadınla erkek erkekle evlenemez. Evlilik ancak karşıt cinsler arasında olur. Amaç da çocuk olmasıdır. İki erkek birlikte olması yaratılışa aykırıdır. Hiçbir din buna geçit vermez. Kendinizi Allah'ı düşünmeye yöneltin. Bir gün yaptığınızdan hesap vereceğinizi, bu sapık ilişkiden dolayı Lut kavminin helak edildiğini düşünün. Kendinizi yaratılış amacına uygun davranışlara yöneltebilirsiniz. Nice insan var ki hiç evlenmemiş, Allah aşkıyla huzur bulmuştur.

Ateist arkadaşınızın tutarsız sorusu ise saçmalığın ta kendisidir. Ateist Allah'a inanmıyorsa o kendi sorunudur. Mantıksız bahaneler aramasına hiç gerek yoktur. Aslında iman da bir yerde Allah'ın nasibidir. Onun nasibi yoksa biz ne yapabiliriz ki? Meşhur fıkrada geçen söz ne güzeldir: "Vermemiş Mabut, neylesin Sultan Mahmud."

Ziya Paşa da şöyle demiş:

''Bî baht olanın bağına bir katresi düşmez

Baran yerine dürr-ü güher yağsa semâdan."

(Açıklaması: Gökten yağmur yerine inci, mücevherat yağsa, nasipsiz insanın bağına bir damlası dahi düşmez.)

Herkes kendinden sorumludur
Soru:
Kayınvalidem fal bakıyor ve bundan kazandığı paralarla kızına yardım ediyor. Ayrıca çocuklarımıza da hediyeler getiriyor. Acaba bunlar helal mi?

Cevap: Kayınvalidenizin falcılık yapması doğru değil ama kazandığı para kendisine aittir. Bu parayı kimseden zorla almadı, çalmadı. Mal kendi malı, sizin çocuklarınıza hediye alması doğal. Sonunda hediyeleri torunlarına almış. Kimseyi kırmak doğru değildir. Herkes kendi yaptığından sorumludur. Bırakın kayınvalideniz, kızı ve torunları için istediği gibi hediyeler alsın, harcama yapsın.

Siz onunla karşılıklı sevgi ve saygıya dayalı ilişkinizi sürdürün. Ancak falcılığın İslâm'a uymadığını nazik bir dille, kırmadan söyleyin. Dinlemezse sorumluluk ona aittir. Ama onun kızına hediye olarak verdiklerini geri ödemek zorunda değilsiniz. Zaten ödeseniz şık olmaz. Şayet kayınvalidenizin verdiği parayı veya hediyeleri almamak üzere yemin etmişseniz kefaretini vererek yeminin sorumluluğundan kurtulursunuz. Bunun için üç gün oruç tutmanız veya bir fakirin 10 günlük yiyeceğini temin etmeniz gerekir.

Seferilik, zorluk çekenler içindir
Soru:
Devamlı ikamet ettiğim şehirden 105 kilometre uzakta bir yazlığım var. Geçici olarak 15 günden kısa sürelerde kaldığım bu ev kendime ait olduğu halde buraya geldiğimde misafir sayılabilir ve sünnetleri terk edebilir miyim? (Selçuk Akay)

Cevap: Gittiğiniz yazlık ev rahat ettiğiniz bir yerse niçin seferi sayılasınız ki? Seferilik, yolculukta zorluk çekenlere bir kolaylık sağlamak içindir. Siz yolda giderken seferisiniz ama yazlık evinizde rahatsınız, sıkıntınız yok. Bir insan sürekli evinin bulunduğu yerde seferi olmaz. Aslında asıl seferilik, savaşta olur. Yolculukta da güçlük olduğu için namazlar kısa kılınabilir ama bu da sonuçta bir ruhsattır. Gittiğiniz kendi eviniz yazlık da namazınızı tam kılmalısınız. Benim kanaatim budur.

Yine faiz konusu
Soru:
Paramı bankaya vadeli yatırıp her ay onun faizini alırsam, bu haram mıdır?

Cevap: Bunu birçok kez açıklamıştım. Bilgi için "Soru ve Cevaplarla İslâm" adlı eserimi okuyunuz. Gazetede çıkan yazılarım, orada var. Fırsat bulursam yine bu konuya değinirim.

DİĞER YENİ YAZILAR