Kur’ân’da bir değişiklik söz konusu değildir

Haberin Devamı

SORU: Cuma namazında önce konuşan vaiz, “Günümüzdeki Kur’ân, 6 asır içinde gerekli değişiklikler yapılarak bugüne gelmiştir” mealinde bir şey anlattı. Hatta Hz. Ömer’in “Hz. Peygamber böyle bir şeye gerek duymadı, ben de yapamam” diyerek önceleri itiraz ettiğini ancak sonra gerekli düzenlemelere izin verdiğini anlattı. Bidatın kelime karşılığının “Hz. Peygamber zamanında yapılmayanlar” olduğunun ama her şeyin bidat olmadığının bilinmesinin önemine işaret etti. Benim bildiğim, kitabımızın ilk geldiği şekliyle muhafaza edilerek günümüze kadar ulaştığıdır. Diğer mukaddes kitap İncil’in ise maalesef başına bir sürü iş gelmiş, bu yüzden İncil değişimlere uğramış, birden fazla İncil oluşmuştur. Bu hoca dahil birçok vaiz, cuma ezanı bittikten sonra birkaç dakika daha konuşmalarını sürdürüyorlar. Bu kişiler camideki cemaatten aldıkları vaktin hesabını nasıl verecekler? Acaba bunu düşünüyorlar mı?

CEVAP: Kur’ân, Hz. Peygamber zamanında yazılmış, Ebubekir zamanında dağınık haldeki sayfalar toplanıp cilt halinde birleştirilmiş, Osman zamanında da çoğaltılıp başkentlere gönderilmiştir. Kur’ân’ın kendisinde bir değişiklik söz konusu değildir. Ancak o zamanlar Kur’ân metni harekesiz ve noktasızdı. Dört halife döneminden hayli sonra nokta ve harekeler kondu. Asıl metne karışmaması için bu işaretler farklı mürekkeple yazıldı. Herhalde vaizin amacı bunu anlatmaktı.

Belki sözleri yanlış anlaşılmıştır. Bidat hakkındaki sözleri de doğrudur. Ama vaizlerin ezandan sonra konuşmayı sürdürmeleri yanlıştır. Çünkü cemaat içinde acelesi olan, vakti dar olan, daireye veya yola gidecek olan, hasta olanlar vardır. Bunları düşünmek gerekir. Peygamberimiz namazı fazla uzatmamayı, hastaları, işi acele olanları düşünmek gerektiğini öğütlemiştir.

***


Mutlaka izahı vardır
SORU: Kur’ân’da Hz. Nuh’un 950 sene yaşadığı yazıyor. Bu mümkün mü? (Volkan Önen)

CEVAP: Belki o zamanki insanlara göre
1 sene 1 aydı. O zaman 1000 ay 80 küsur yıl eder. Normal bir yaşam süresi. Yahut Nuh dünyanın ilk vahiy peygamberi olduğuna göre dünyanın genç dönemlerinde yaratılmıştır. O zamanlar dünya kendi çevresinde şimdikinden çok daha hızlı dönüyor olabilir. Zamanla dönüş yavaşlarken evren de genişledi. Hâlâ da evren genişlemekte, yıldızlar arasındaki boyutlar git gide artıyor. Bu genişlemenin sonucu olarak dünyanın kendi çevresinde dönüşü de yavaşlıyor. Bunun mutlaka izahı vardır. Gerçeği Allah bilir. Ayrıca bu kıssa, ibret için anlatılan bir Tevrat kıssasıdır. Önemli olan hikâyenin motamot tarihen doğruluğu değil, Tevrat’ta da anlatılan bir peygamber kıssasıyla öğüt vermek ve tevhit gerçeğini vurgulamaktır.



DİĞER YENİ YAZILAR