İddialar hep saldırı üzerine kuruluyor

Haberin Devamı

SORU: Hz. İsa ne zaman yaşadı? Onun yaşadığını gösteren tarihsel bir kanıt var mı? Acaba Hz. İsa başka bir adla mı yaşadı da daha sonra İsa olarak bilindi. Kur’ân-ı Kerîm’de de böyle mi anıldı? (Yusuf Engin Erenkuş)

CEVAP: Hz. İsa’nın varlığını veya yokluğunu ispat etmek bana düşmez. Ama siz böyle bir peygamberin geldiğinden kuşku duyuyorsanız sizin Kur’ân’a inancınızı da sorgulamak gerekir. Çünkü Kur’ân İsa’nın varlığını, mesajını söylüyor, ona inanmayı gerekli kılıyor. Eğer İsa diye bir peygamber gelmemişse o zaman Kur’ân’ın söyledikleri güvenilir olmaktan çıkar. Haşa ben böyle bir şey söylemem. Ama sizin veya bu iddia sahiplerinin sözlerinden bu anlam çıkar. İster İsa tarihen gelmiş olsun ister olmasın, Kur’ân’ın söylediği mucizeler sahibi bir İsa Peygamber’in geldiğine inanırım. Bağnaz birtakım sözde yazar çizer takımı bağnaz Müslümanlar, Hıristiyanlığı sorgulayıp dururlar. Acaba Hıristiyan araştırıcıların da Müslümanlar hakkında, Hz. Muhammed hakkında neler söylediklerini biliyorlar mı? Bunlara akılcı biçimde cevap veren var mı? Savlar, hep saldırı üzerine kuruluyor. Bakalım iki din mensubu arasındaki bu kavgalar nereye kadar sürecek?

Öyle bir ayet yok

SORU: Bir yazınızda “Dini parayla satanlar cehennemin odunudur şeklinde bir ayet olduğunu bilmiyorum” diyorsunuz. Diyanet İşleri Başkanlığı yapmış bir kişinin “Ayetleri bilmiyorum” demesini hafsalam bir türlü almıyor. Bunu açıklar mısınız? (Ali İhsan Gümüş)

CEVAP: Önce okuruma, yazdığı “hafsala” kelimesinin “havsala” olması gerektiğini hatırlatırım. Eğer Kur’ân’da “Dini parayla satanlar cehennemin odunudur” şeklinde bir ayet bulunduğunu ispat etseydiniz siz o zaman eleştirinizde hatta beni kınamanızda haklı olabilirdiniz. Ama edemiyorsunuz çünkü böyle bir ayet yok. Üstelik bana yol yöntem öğretiyorsunuz. Ne gerek var bu kadar uzatmaya? Siz lütfen bu ayetin bulunduğu sureyi belirtin o zaman size saygı duyarım, teşekkür ederim. Yoksa sizi kendini beğenmiş ama kulaktan dolma bilgilerle hareket eden biri olarak kabul edeceğim. Yüzün üstünde eser yazmış, 70’ini geçmiş biri hakkında daha nazik ve kibar davranmanızı tavsiye ederim. Bizim milli geleneğimiz böyledir. Ne demiş büyükler: “Edep yahu.”

DİĞER YENİ YAZILAR