Bazı mutasavvıflarda görülen hurafeler(6) Hiç kimse din hükmü koyamaz

Tek Allah'a kulluk etmek demek olan İslâm da insanın doğal dinidir. Buna şirk karıştırmak, doğal dini bozmak anlamına gelir

Haberin Devamı

"Yoksa onların, kendilerine, Allah'ın izin vermediği dini koyan ortakları mı var? Eğer (bir süre fırsat verilmesi hakkında) karar olmasaydı derhal aralarında hüküm verilir (işleri bitirilirdi. Kuşkusuz zalimler için acı bir azap vardır" (Şûra: 42/21).

Bu ayette, uydurdukları hurafelere Allah'ın dini diye bağlananlar kınanmakta, Allah'ın onayı olmadan hiç kimsenin din hükmü koymaya hakkı olmadığı vurgulanmaktadır. Allah'tan başka tanrı yoktur. Müşriklerin ortaya attıkları hükümlere Allah izin vermemiştir. Onların uydurdukları gelenekler Allah'ın hükümleri değil, şeytanların telkinleridir. Allah, böyle şeylerden hoşlanmaz.

Şayet ezelde kullarına bir süre vermeyi, cezalarını ertelemeyi veya ahirete bırakmayı kararlaştırmış olmasaydı derhal aralarında hüküm verilir, helak edilirlerdi. Fakat Allah ezeli kararı uyarınca onların cezalarını ertelemektedir. O zalimler, zamanı gelince şiddetli bir cezaya çarpılacaklardır.

"Onlar Allah'ı bırakıp bir takım dişilerden başkasına çağırmıyorlar ve onlar, asi şeytandan başkasına yalvarmıyorlar. (O şeytan) Ki Allah ona lanet etti ve o da, 'Elbette senin kullarından belirli bir pay alacağım' dedi. 'Onlan mutlaka saptıracağım, mutlaka onlan boş kuruntulara sokacağım ve onlara emredeceğim: Hayvanların kulaklarını yaracaklar. Onlara emredeceğim: Allah'ın yaratışını değiştirecekler.' Kim Allah'ın yerine şeytanı dost tutarsa, muhakkak ki açık bir ziyana uğramıştır" (Nisa: 117-119).

Bu ayetlerde de müşriklerin, Allah'ı bırakıp bir takım dişilere ve Allah'a baş kaldıran şeytana yalvardıklan vurgulanıyor ve lanetti şeytanın, Allah'ın bir takım kullarını yoldan şaşırtacağına, onlan kuruntulara düşürüp hayvanların kulaklarını yarmaya, Allah'ın yaratışını değiştirmeye yönelteceğine and içtiği belirtilmekte, Allah'ı bırakıp şeytana uyanların, açık bir ziyana uğrayacaktan vurgulanmaktadır. Bu tür inançların hepsi boştur. Böyle şehvet kabarmasının ortaya çıkarmış olduğu tanrıçalara tapanlar, aslında Allah'ın lanetine uğramış şeytana tapmaktadırlar.

119'uncu ayette belirtilen hayvanların kulaklarını yarma, Allah'ın yaratışını değiştirme şöyle olurdu: Bir dişi beş defa doğurur, beşinci yavru erkek olursa, bahire adını verdikleri o hayvanı putlarına adarlar, kulağını yanp salıverirlerdi. Artık onu hizmette kullanmazlar, su ve otlaktan menetmezler, kesmezlerdi.

Tek Allah'a kulluk etmek demek olan İslâm da insanın doğal dinidir. Buna şirk karıştırmak, doğal dini bozmak anlamına gelir. Kur'ân, "Sen yüzünü Allah'ı birleyici olarak doğru dine çevir, Allah'ın insanları yarattığı fıtrata (doğaya) uygun olan dine. Allah'ın yaratması değiştirilemez. İşte doğru din odur" buyurmuştur.

Yarın: İnsanın doğal güzelliğini bozmak, Allah'ın yaratışını değiştirmektir.

DİĞER YENİ YAZILAR