‘Evvelim sen oldun ahirim sensin’

Haberin Devamı

SORU: Aşağıdaki sözler bir halk türküsüne aittir. İlk iki kıtanın sonundaki mısralar ve özellikle son kıtanın son iki mısrası, Hadid Suresi’nin 3’üncü ayetinin meali ile tıpatıp uyuşuyor. Türkünün sözlerini yazan kişi, Allah’a ait olan nitelikleri birebir sevdiğine yüklemekle şirke mi gitmiştir? (İsmail Albayrak)

Cahildim dünyanın rengine kandım

Hayale aldandım boşuna yandım

Seni ilelebet benimsin sandım

Ölürüm sevdiğim, zehirim sensin

Evvelim sen oldun, ahirim sensin.

***

Sözüm yok şu benden kırıldığına

Gidip başka dala sarıldığına

Gönlüm inanmıyor ayrıldığına

Gözyaşım sen oldun kahırım sensin

Evvelim sen oldun ahirim sensin.

***

Garibim can yakıp gönül kırmadım

Senden ayrı ben bir mekan kurmadım

Daha bir gönüle ikrar vermedim

Batınım sen oldun zahirim sensin

Evvelim sen oldun ahirim sensin.

CEVAP: Allah’ın bazı sıfatları insanlar için de kullanılır. Ama insanlar için kullanıldığında bu sıfatlar, insanlara özgü bir mana kazanır. Mesela Allah da âlimdir, insanlar da âlim olabilir. Allah kadirdir, insanlar da kadir olabilir. Ama ilim ve kudret Allah için sonsuz bilgi ve sınırsız güç ifade ederken insanlar için sınırlı bir bilgiyi ve gücü gösterir. Bu bakımdan Allah için evvel, ahir, zahir batın sıfatları başka; insanlar için başka anlamlar ifade eder. Şairin kullandığı sıfatlar da böyledir.

Şair bu dizelerde ilk sevdiğinin, son sevdiğinin hep aynı sevgili olduğunu, o sevgilinin sevgisinin içini ve dışını kapsadığını anlatmaktadır. Bunda sakıncalı herhangi bir mana görmüyorum. Zaten insanların güzellikleri ve sıfatları da perdenin görünür yüzündedir, perdenin görünmeyen yüzünde bu sıfatların hepsi gerçekte Allah’tan gelir. O gerçek varlık, tüm evren ise görüntü varlıktır. Aynı manayı divan edebiyatımızda da buluruz:

Hoşem bir şöyle hasetten ki senden

Uzaklaştıkça yaklaşmaktayım ben

Zaman sensin mekan sensin heva sen.

DÜZELTME: 6 Kasım tarihli yazımda, “dünyanın çapı, şimdiki dakik hesaplara göre 40.000 kilometre” şeklinde bir cümle geçmiştir. Burada “çevresi” yerine “çapı” sözcüğü kullanılmıştır. Düzeltir, özür dilerim.

DİĞER YENİ YAZILAR