SSK'nın devrine tepki

SSK Adana Bölge Müdürlüğü önünde bugün öğle saatlerinde DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Arslan başkanlığında toplanan sendika yöneticileri, "SSK Hastaneleri Bizimdir, Satılamaz" yazılı pankart açarken, "Sağlıkta tasarruf ölüm demektir", "Hastaneler halkındır satılamaz", "Kahrolsun ABD Emperyalizmi", "IMF Defol bu memleket bizim"şeklinde slogan attılar.

Emekli-Sen üyelerinin de destek verdiği eylem sırasında konuşan DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Arslan, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın sosyal güvenliğin bütçenin kara deliği olduğunu ilan ederken, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın da hükümetin SSK Hastaneleri'nin Sağlık Bakanlığı'na devredilmesi kararı aldığını açıkladığını, bu iki ayrı açıklamanın ortak hedefinin de Anayasa'nın temel nitelikleri arasında yeralan sosyal devleti ortadan kaldırmak olduğunu söyledi.

Bazı gazetelerde, televizyonlarda, radyolarda iktidarın bu girişiminin "reform", hatta abartılarak "devrim" olarak nitelendirildiğine dikkat çeken Arslan, "Yapılmak istenen Anayasa'da emekçilerin, halkın temel haklarını koruyan hükümlere yönelik karşı devrimdir. İktidar, halka yapılan hizmet için kaynak ayrılmasını, sosyal güvenlik için harcama yapılmasını, yani topluma hizmet verilmesini kara delik olarak tanımlamaktadır. Biz bu vergileri neden ödüyoruz. Vergiler, eğitime, sağlığa, istihdama, sosyal güvenliğe kullanılmayacaksa, kimin için kullanılacak? İktidar bu girişimiyle Anayasa suçu işlemektedir. Hukuk dışı davranmaktadır. Sermayenin çıkarları uğruna halkın sağlığını tehlikeye atmaktadır. Sağlık temel bir insan hakkıdır, ticaret konusu olamaz" dedi.

Emekli-Sen Adana Şube Başkanı Nurten Demirel ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanan Sosyal Güvenlik Reformu Yasa Tasarısı ile sorunları çözmek değil, Sosyal Koruma Kurumu adı altında yeni yapılanma oluşturmak istediğine dikkat çekerek "Biz emekliler olarak sağlık ve sosyal güvenlik hakkımızdan asla vazgeçmeyiz" diye konuştu. Demirel, taleplerinin yerine getirilmesi için bugün 21 Kasım 2004 tarihine kadar sürecek bir imza kampanyası başlattıklarını, toplanan imzaları da 30 Kasım 2004 günü Ankara'da bakanlık önünde kamuoyuna duyurarak bakanlığa ileteceklerini kaydetti.