Gazete Vatan Logo

Söz savunmanın, ama savunma sanık sandalyesinde

KCK'ye yönelik açılan çoğunluğu avukat 37'i tutuklu 50 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması bugün Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'ndaki İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek. Duruşma öncesinde yüzlerce avukat, adliye önünde toplandı.

Avukatlar "Savunmaya özgürlük" yazılı pankart açtı. Yapılan basın açıklamasına Türkiye Barolar Birliği Başkanı Vedat Ahsen Coşar, Ankara Baroso Başkanı Metin Feyzioğlu ve İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal da katıldı. Eyleme Fransa'nın çeşitli kentlerinden gelen baro temsilcisi avukatlar da destek verdi.

"Bu karanlık elbet aşılacaktır"

İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, tutuklu bulunan meslektaşlarının bir çoğunun İstanbul Barosu üyesi olduğunu belirterek meslektaşlarının "tasfiye" halindeki özel yetkili mahkemelerde yargılanmayı beklediğini kaydetti. "Savunma ve avukat, şu an Türkiye'de, tarihte hiç olmadığı kadar büyük bir baskı va saldırı altındadır" diyen Kocasakal, "Avukatlar ve barolar susturulmaya, ele geçirilmeye çalışılmaktadır. Toplumun hak arama özgürlüğnün güvencesi olan avukatın kendisi şu anda güvence altında değildir. Dolayısıyla baro başkanları ve birlik başkanımızla birlikte hiç bir ayrımda bulunmaksızın, avukata ve savunmaya yönelen her türlü saldırıya ve hukuksuzluğa karşı, onların yanında yer alıyoruz. Bu karanlık elbet aşılacaktır" ifadesini kullandı.

"Amacımız savunmayı savunmak"

Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu da, "Buraya her görüşten çok sayıda meslektaşla bir araya geldik. Amacımız savunmayı savunmak. 12 Eylül faşist darbesinde bile yaşamadığımız kadar büyük bir baskı altındayız. 12 Eylül faşist darbesiyle hesaplaştığını söyleyen zihniyetin bu yaptıklarını, Türkiye ve dünya kamuoyunun değerlendirmesine havale ediyoruz. Barolar ve avukatlar, tarihin hiç bir devrinde olmadığı kadar tehdit altındadır. Bu tehdide karşı, başka bütün düşünceleri, menfaatleri, kaygıları bir keneraa bırakarak kenetlenmek suretiyle mücadele edebiliriz. Umut ediyoruz, bu birleşme, bu kenetlenme yargıya da doğru olanı hatırlatacaktır. Meslektaşlarımız için özgürlük umut ediyoruz" ifadelerini kullandı.

BDP'liler de protesto etti

Duruşma öncesinde, BDP'liler de adliye önünde eylem yaptı. Eyleme, BDP Eşbaşkanı Gülten Kışanak ve Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir de katıldı.

2’İNCİ KCK DAVASI GERGİN BAŞLADI

KCK’ya yönelik açılan ikinci davanın ilk duruşması başladı. Çoğu avukat olan 37’i tutuklu 50 sanığın yargılandığı dava Çağlayan Adalet Sarayı’ndaki İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.

ŞÜPHELİLERİN ÇOĞU AVUKAT

890 sayfalık iddianamenin hazırlandığı davanın bir numaralı sanığı avukat Mehmet Nuri Deniz. Sanıklar arasında eski milletvekili Mahmut Alınak, avukatlar Doğan Erbaş, Cemo Tüysüz, Mustafa Eraslan, Asya Ülker, Nevzat Anuk, Mehmet Ayata, Hüseyin Çalışcı ile Öcalan’ın İmralı Günleri kitabının yazarı gazeteci Cengiz Kapmaz da yer alıyor.

PARİS VE BERLİN BAROSU DAVAYI İZLİYOR

Duruşmaya Paris ve Berlin barosundan avukatlarda katıldı. 150’yi aşkın avukatın savunma yapmaya hazırlandığı davaya, İstanbul, Mersin, Ankara, Şırnak, Diyarbakır, İzmir, Kocaeli, Hakkari, Van ve Mardin Barolarının aralarında bulunduğu birçok baro temsilci gönderdi. Milletvekili Sebahat Tuncel, Aysel Tuğluk, Gülten Kışanak, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir de duruşmayı izliyor.

TUTUKLULUK İLE GÖRÜŞTÜLER

Duruşma öncesi salona önce bir grup avukat alındı. Avukatlar, duruşma salonuna girerek tutuklu sanıklarla kısa bir görüşme yaptı. Daha sonra salonun kapıları açıldı. Birçok vatandaşın salona girmek istemesi nedeniyle izdiham yaşandı. Güvenlik görevlileri salon dolu olduğu için duruşmanın kapısını kapatmak istedi. Duruşmaya girmek isteyenlerle, kapıda bekleyen güvenlik görevlileri arasında sert tartışmalar yaşandı. Sanık yakınları ve avukatlar, duruşma kapısının tamamen açılmasını istedi. Duruşmanın yapıldığı koridora güvenlik barikatı kuruldu.

MAHKEME BAŞKANINDAN TEPKİ

Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, "Böyle duruşmaya başlayamayız. Ayakta kimse olmayacak" dedi. Salondan bu sözlere sert tepki geldi. İzleyici sıralarından ayağa kalkan bazı avukatlar, "Yer ayarlayın, avukatız izleyeceğiz. O zaman bu kadar tutuklamayacaksınız" diye bağırdı. Mahkeme Başkanı Ekinci ise "Bağıranları dışarı atarım" diyerek uyardı. Salondaki seslerin kesilmemesi üzerine mahkeme başkanı Ekinci, "Siz buraya duruşma yapmaya gelmediniz yani. Silivri’de duruşma yapmaya benim de sizin de gönlünüz razı değildi. Duruşma salonu şartları bu burada. Burada yapacağız" diye konuştu.

Duruşma yoklamanın yapılması ile başlandı.

ADLİYE ÖNÜNDE KIŞANAK’TAN AÇIKLAMA

KCK soruşturması kapsamında tutuklanan 36 avukatın yargılandığı 2. KCK Davası’nın bugün Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda görülen ilk duruşması öncesi BDP’liler Adalet Sarayı önünde toplandı. BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, BDP milletvekilleri Sebahat Tuncel, Aysel Tuğluk, Ertuğrul Kürkçü ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir de duruşmayı takip etmek için İstanbul Adalet Sarayı’na geldi.

"İmralı tecritine son savunmaya özgürlük" yazılı pankart açan grup, "Zulme boyun eğmeyeceğiz", "Direne direne kazanacağız" sloganları attı. Duruşmaya girmeden önce açıklama yapan Gültan Kışanak, "Kesintisiz bir şekilde devam eden KCK operasyonları en son cinayetini de hukukçuları tutuklayarak, gerçekleştirdi. Gerçekten de bu operasyonların her biri cinayet kadar sarsıcıdır, hukuku, adaleti, eşitlik duygusunu katleden ve bu ülkede büyük problemler yaratan toplumsal hafızamızda derin iz bırakan operasyonlardır. Adeta seri katil gibi peşpeşe hayatın bütün alanlarında barış ve özgürlük, eşitlik isteyen, bu konuda mücadele eden, söz söyleyen tüm kesimlere yönelik operasyonlar yapıldı. Ancak avukatlara, savunmaya yönelik yapılan operasyon, artık bu hukuksuzluğun, adaletsizliğin, seri cinayetin en son noktasıdır. Çünkü hepimiz biliyoruz ki, savunma hakkına yönelik saldırı artık bütün hakları ortadan kaldıracak kadar büyük bir saldırıdır" diye konuştu.

KÜRT SORUNUNU MÜZAKERE VE DİYALOG YOLUYLA ÇÖZMEK ZORUNDAYIZ

Olağanüstü hal, sıkı yönetim, darbe dönemlerini yaşadıklarını söyleyen Kışanak, hiç bir dönem savunma hakkına yönelik böyle bir saldırıyla karşı karşıya kalmadıklarını dile getirdi. Kışanak, tüm avukatların serbest bırakılmasını beklediklerini belirterek, şunları söyledi:

"Biz, açıkça şunu söylüyoruz, Kürt sorunu barışçıl, demokratik yöntemlerle çözülebilir. Kürt halkı Türkiye’de bulunan bütün halklarla eşit yurttaşlık hukuku içerisinde kendisine ortak bir gelecek arıyor. Bu, bence barış, çözüm konusunda umutlu olmamızı gerektiren en önemli şeydir. Henüz Kürt halkı bu konuda, barış içerisinde eşit yurttaşlık hukukuyla ortak bir gelecek arayışını bırakmadan bu şansı herkesin çok iyi değerlendirmesi gerekir. Tutuklu avukatların tamamı Kürt halkının önder olarak kabul ettiği, ’Siyasi irademdir’ dediği Sayın Abdullah Öcalan’ın savunmasını yaptıkları için içeridedirler. Sayın Öcalan’a yönelik de bir yıldır insanlık dışı bir tecrit uygulanmaktadır. Buna artık derhal son verilmesi, tecritin ortadan kaldırılması, Sayın Öcalan’ın müzakere yürütebilecek, toplumu, hepimizi barışa götürebilecek yolda rolünü oynayabileceği özgürlük koşullarına kavuşması gerekiyor ve bugün bu duruşmada, bu konuda ilk adım atılarak bu yola girilebilir. Kürt sorununu müzakere ve diyalog yoluyla çözmek zorundayız. Kürtler buna hazır. Sayın Öcalan defalarca kamuoyuna deklare ettiği ve 3 yıl boyunca devletle yürüttüğü görüşmelerde söylediği gibi buna hazır. Bu şansın değerlendirilmesi ve resmi olarak diyalog ve müzakere sürecinin başlatılması, bu konuda artık mesafe alınması gerekiyor."

KCK’NIN AVUKAT SANIĞI : ABDULLAH ÖCALAN DURUŞMAYA GETİRİLSİN

KCK’ya yönelik açılan ikinci davanın ilk duruşması kimlik tespiti ile başladı. Bazı avukatlar, yurtdışından gelen Paris ve Berlin barosu avukatlarının da duruşma tutanağına geçirilmesini istedi. Bu konuda dilekçe, mahkeme heyetine sunuldu. Söz konusu kişilerin izleyici olduğunu belirten Mahkeme Başkanı, "Tutanağa geçiremeyiz. Dilekçenizi inceleriz. " dedi. Daha sonra bir avukat, yurtdışından gelen izleyicilerin isimlerini tek tek okudu.

BAŞKAN İLE AVUKATIN SÖZ ALMA TARTIŞMASI

Başkanın tam sözlerine başladığı sırada, avukat Ercan Kanar söz almak istedi. Mahkeme Başkanı ile avukat Ercan Kanar uzun süre söz alma tartışması yaşadı. Mahkeme Başkanı, "Söz vereceğim. İki dakika sabırlı olun.İki dakika sabır." dedi.

İddianamenin kabul kararının okunmasından önce söz alan tutuklu sanık avukat Doğan Erbaş, "Kabul kararının okunmasından önce, davaya ilişkin tüm sanıklar adına söz almak istiyorum." dedi.

MAHKEME BAŞKANI: DUYDUĞUNUZ KADAR

Erbaş’ın sözlerine başlamasının ardından salondaki bazı izleyiciler , "Duyamıyoruz" dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, "Duyduğunuz kadar. Ne yapayım şimdi salon mu yapayım?" dedi.

SANIK ERBAŞ : DAVA, HUKUKA AYKIRILIKLAR DAVASI

Sözlerine devam eden tutuklu sanık avukat Doğan Erbaş, "Bu dava hukuka aykırılıklar davasıdır. Bu dava hukuk fakültesi öğrencilerine ders olarak okutulmalıdır. Bu gözaltılar dünya hukuk tarihine bir kara leke olarak geçti. Suriye rejiminin bile yapmadığı bir olayı bizim hukukumuz yapmıştır. Bu olay ülke demokrasisini ayıpçı bir demokrasi haline getirmiştir. Avukatların mesleki yaşam hakları bir hukuk devletinde askıya alınmıştır. Hukukun askıda olduğu rejimlere demokrasi denilmez. Biz de sizler gibi hukukçuyuz. Öğrendiğimiz adalet ışığında savunma, kendi hukukunu hakkı ile savunacaktır. Bazı taleplerimiz var. Burada birlikte tarih yazacağız. Mahkemeniz bir çözüm aracı mı olacak yoksa gerçeği çarpıtacak bir mahkeme mi olacak? Her tarafı siyasi olan bir davadır." dedi.

"MÜVEKKİLİM ÖCALAN DİNLENİLSİN"

Bu yargılamada mahkeme heyetine tarihsel bir görev düştüğünü belirten Erbaş, "Kürtlerin varlığı bir sorun olarak görülmeye devam mı edilecek? Bizler sayın Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyız. Bu dava Öcalan ile avukatlık ilişkisidir. İddianamede yeni suç olarak Öcalan ile görüşme suçu ilan edilmiştir. Oysa ilgili tüm kurumlarında çok iyi bildiği gibi bütün avukat görüşmeleri devletin izni ve kontrolü ile gerçekleşmiştir. Önderlik Komitesi gibi illegal komite grup işler yürütmek kolay değildir. Böyle bir faaliyet varsa en başta müvekkilimiz Sayın Öcalan’ın beyanı alınmalıydı. Adil yargılanma yapılıyorsa müvekkilimiz mutlaka dinlenilmelidir. Bu davanın tek tanığı müvekkilimizdir. Davanın gerçek aktörü duruşmaya getirilmelidir.. Müvekkilimiz olmadan yapılacak yargılama hukuk dışı olacaktır. İmralı bir barış adası mı yoksa bir savaş üssü mü olmuş. Bu durum aydınlanmadan yargılama yapılamaz. Devlet, müvekkilimiz ile yaptığımız görüşmelerden bilgi sahibi olduğuna göre burada bir suçun işlenmesi mümkün mü? "diye konuştu. Duruşmaya öğle arası verildi.

Haberin Devamı