Bakan Soylu açıkladı! 8 bin bekçi alınacak

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bir otelde düzenlenen "Asayiş Suçları ile Mücadele Değerlendirme Toplantısı"nın açılışına katıldı. Soylu, asayiş meselesinin, esas itibarıyla polislik mesleğinin kurulmasının da ana sebebi olduğunu, 21. yüzyılda siber suçlar, narkotik, organize suçlar gibi farklı suç türlerinin oluştuğunu ve buna ilişkin poliste de uzmanlık alanlarının ortaya çıktığını söyledi.

Asayişin, Emniyet Teşkilatı'nın her zaman ana konusu olacağını ifade eden Soylu, polisliğin yakalama ve önleme davranışları üzerinden gerçekleştirildiğini bildirdi.

"Bekçiliği tekrar canlandırdık"

Soylu, önleyici polislik alanını boş bırakmamak gerektiğine işaret ederek, bu mantıkla bekçilik uygulamasını tekrar canlandırma yoluna gittiklerini anlattı.

Devletin güvenlik unsurunu görünür kılmak, bu sayede suçluya alan bırakmamak istediklerini vurgulayan Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:

Kadına yönelik şiddet noktasında da azalma yönünde ciddi kazanımlar elde ettiklerini dile getiren Soylu, Türkiye'nin uluslararası ve ulusal raporlara göre bu sorunda İngiltere, Almanya, Danimarka gibi ülkelerin altında yer aldığı bilgisini verdi.

Soylu, "2017 yılında kadın cinayeti sayımız 353'tü, 2018 yılında bu sayı 279 oldu. Yani ülke genelinde yüzde 21 oranında bir azalış oldu." dedi.

GEÇTİĞİMİZ DÖNEMLERDE BEKÇİ ALIMI İÇİN ARANAN ŞARTLAR NELERDİ?

Geçtiğimiz dönemlerde gerçekleştirilen Çarşı ve Mahalle Bekçiliği alımında şu koşullar aranmıştı;

a) Türk vatandaşı olmak,

b) İlkokulu bitirmiş olmak (İçişleri Bakanlığı gerektiğinde ilkokul yerine eğitim şartını yükseltebilecek)

c) Askerlik ödevini bitirmiş olmak,

ç) 18 yaşını tamamladıktan sonra yaptırılan yaş düzeltmelerinde düzeltmeden önceki yaş dikkate alınmak kaydıyla, başvuru tarihi itibarıyla 18 yaşını tamamlamış ve 31 yaşından gün almamış olmak,

d) Ağır hapis veya altı aydan fazla hapis veyahut affa uğramış olsalar bile zimmet, ihtilas, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanmak, dolanlı iflas veya yüz kızartıcı başka bir fiilden dolayı hapis cezasından hükümlü bulunmamak,

e) Türk toplum telakkilerine göre kötü şöhretli tanınmamak,