Gazete Vatan Logo

Siyasiler ilgisiz

Vakıf Başkanı Öngör: “Türk siyaseti, küresel ısınmayı kendi yaşam dilimnde görmediği için önemsemiyor

Dünyanın en etkin ve saygın doğa koruma kuruluşları arasında yer alan WWF’nin Türkiye ulusal kuruluşu WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) küresel ısınmaya karşı halkı bilinçlendirme, merkezi ve yerel yönetimleri uyarmak için hareket geçti. WWF-Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Akın Öngör; Başkan Yardımcısı Cem Duna, yönetim kurulu üyeleri Begümhan Doğan Faralyalı, Murat Özyeğin, Filiz Demirayak, Canan Ediboğlu ve Denetum Kurulu Üyesi Ömer Aras’ın katılımıyla, bir grup gazeteci ve yazarın konuk olduğu öğle yemeğinde buluştu. Konuşmasında yaklaşan tehlikenin büyüklüğüne rağmen, Türk toplumunun özellikle de merkezi ve yerel yöneticilerin duyarsızlığına dikkat çeken Öngör, Türkiye’nin de yer aldığı Doğu Akdeniz bölgesinin küresel ısınmadan en çok etkilenecek yerler arasında bulunduğunu hatırlatttı.

Sıcaklık 2-5 derece artacak

BM Başekonomisti Sir Nicholas Stern’in dünyada yankı uyandıran iklim raporundan örnekler veren Öngör, bölgemizde 2035 yılına kadar ortalama hava sıcaklığının 2 ila 5 derece artabileceğini anlatarak şunları söyledi: ” 2 derece deyip geçmeyin. Buzul çağı ile dünyanın şu andaki iklim şartları arasındaki fark da sadece 5 derecedir. Ortalama hava sıcaklığının 5 derece artması demek, su kaynaklarını dramatik biçimde azalması, tarımsal üretimin hızla düşmesi anlamına geliyor. İklim uzmanları havanın ısınmasıyla kuzey bölgelerde; İskandinavya, Rusya ve Kanada gibi yerlerde tarım üretiminin artacağını, ancak bu artışın orta ve güney bölgelerdeki azalmanın kat kat altında kalacağını tahmin ediyorlar. Dünya hızla harekete geçmezse önümüzde kaçınılmaz su ve gıda darlıkları var.

Türkiye duyarlı değil

Türkiye’de konuya yeterince duyarlılık gösterilmediğinden şikayet eden Öngör sözlerine şöyle devam etti: “Türk siyaseti konuya ilgisiz. Çoğu 2035’te 2050’de ortaya çıkacak tabloyu, kendi yaşam dilimleri içine girmediği için önemsemiyor. Genç olsun, yaşlı olsun kadınlar bu sorunla daha fazla ilgili. Meseleyi anlatığımız yerlerde yaşam dilimleri 2050’ye kadar uzaması olası kadınlar, kendilerinden önce çocuklarını düşünüyor. ’Çocuğum ne olacak’sorusunu soruyorlar. Meseleye kendimizden önce çocuklarımız, torunlarımız için bakmalıyız.” Türkiye’nin uluslararası regülasyonlar açısından da konuya ilgisiz kaldığını söyleyen Öngör, Kyoto Protokolü’nün imzalanarak Türkiye’nin bu konuda gözlemci durumundan taraf durumuna geçmesi gerektiğini söyledi. Ana ekseni atmosfere salınan karbon gazı emisyonunu azaltmak olan Kyoto Protokolü’ne uyumun Türkiye’ye maliyetinin ne olacağının bile bilinmediğini söyleyen Öngör şöyle devam etti:

Bu nasıl hesap?

“Hükümet ve bürokrasinin bu konuda 14 milyar dolardan 154 milyar dolara varan tahminleri var. Ben eski bankacıyım. Patronuma bir proje hakkında bu kadar farklı maliyet hesapları çıkartsam herhalde kovulurdum. WWF-Türkiye olarak biz de bu uyumun maliyetini sorduk. 2.5 milyar dolar civarında hesap çıkartan güvenilir uzmanlar oldu. Bu hesabı çıkartan uzman bize ’Karbon gazı kontratı mekanizması hesaba katılmamış olabilir’bilgisini verdi.”

(VATAN’ın notu: Karbon emisyonu kontratı bazı AB ülkelerinde uygulanan bir sistem. Buna göre, üretimleri sırasında çevreyi kirleten şirketler, karbon emisyonlarını karşılayacak kadar kontrat satın almak zorunda. Buna bir tür çevreyi kirletme hakkını satın almak da diyebiliriz. Tabii, çevreyi kirletme hakkı sınırlı olduğu için kontratların fiyatı da serbest piyasada inip çıkabiliyor. Yükselen fiyatlar, üretim maliyetini yükselttiği için, bu şirketler çevre dostu yatırımlarını artırarak karbon emisyonlarını azaltmak zorunda kalıyor.)

Şehir içine açılan parklar küresel ısınmayı 2080’e kadar durdurabilir

İNGİLTERE’DEKİ Manchester Üniversitesi’nde yapılan araştırmalar, şehir içindeki park alanlarını arttırmanın küresel ısınmanın etkilerini 2080’e kadar durdurabileceğini ortaya koydu. Bilim adamları küresel ısınmanın 2080 yılına kadar ortalama sıcaklıkları 4 derece yükselteceğini hesaplıyor. Araştırma ise şehirlerdeki yeşil alanların yüzde 10 artmasının, ortalama sıcaklığı 4 derece azaltacağını gösteriyor. Yani yeşil alanlar küresel ısınmanın etkisini bertaraf ediyor. Şehirler yapılanma ve trafik nedeniyle doğaya göre ortalama 12 derece daha sıcak oluyor.

Okyanuslar klima etkisini kaybediyor

BİLİM adamları küresel ısınmanın kontrol edilemez hale geldiğini kanıtlayan bir araştırmaya imza attı. İngiliz Antarktika Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan araştırmaya göre, Antarktika çevresindeki okyanus sularının karbondioksit emme kapasitesi azaldı. Bugüne kadar dünyanın serin kalmasını sağlayan en büyük etkenlerden biri okyanus sularının fazla karbondioksiti bir sünger gibi içine çekmesiydi. Bilim adamları atmosferdeki karbondioksit seviyesi arttıkça okyanusun emme kapasitesinin de artacağını umuyordu. Ancak okyanusların karbondioksiti emme kapasitesinin 1980 yılında beri yılda yüzde 5-30 azaldığı görüldü.

İşte dünyayı en fazla kirleten ülkeler

BİRLEŞMİŞ Milletler tarafından küresel ısınma ile ilgili araştırmalar yapmak üzere kurulan İklim Komisyonu, dünyaya en çok karbon gazı salan ülkelerin listesini yayınladı. Listede Türkiye doğaya saldığı 357 milyon ton karbon gazıyla dünya sıralamasında 21’inci sıraya oturdu. 1990 yılından bu yana sanayi üretimi artan Türkiye’nin karbon salınımında da bu artışa paralel olarak yüzde 30’u aşkın bir artış kaydedildi. Listedeki ABD, Çin, Avustralya, Türkiye gibi ülkeler karbon salınımlarını 2008 yılına kadar azaltmayı öngören Kyoto Protokolü’ne imza koymuş değil.

Kuruyan göller flamingoları da vuruyor

DOĞA Derneği Bilim Koordinatörü Özge Balkız, Tuz Gölü’nde yaşayan flamingoların yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Türkiye’deki en büyük flamingo ailesinin Tuz Gölü’nde yaşadığını belirten Balkız şunları söyledi: “Yaptığımız çalışmalarda bu flamingo ailesinin küçülmekte olduğunu belirledik.. Bunda üreme popülasyonlarının azalmasının etkili olduğunu düşünüyoruz. Çünkü, Tuz Gölü’nde üreme ortamı oluşturan bu flamingolar, beslenmelerini ise çevredeki tatlı su kaynağı olan göllerden sağlıyordu. Yaşanan kuraklıkla birlikte çevredeki irili ufaklı göllerde su kalmayınca ya da su oranı aşırı şekilde azalınca, flamingoların yeterince beslenemediğini ve ergin flamingoların yavrularını besleyemediklerini sanıyoruz.”

Ölü balina ve yunuslarla eylem

GREENPEACE çevre örgütü, Almanya’nın başkenti Berlin’de 17 ölü balina ve yunusla protesto gösterisi düzenledi. Gösteride Alman hükümetinden, Alaska’da yapılacak Uluslararası Balina Avlama Komisyonu toplantısında bu konuya ağırlık vermesi istendi. Ölü balina ve yunusların, Manş Denizi, Fransa kıyıları ve Almanya sahilleri açıklarında denizden toplandığı belirtildi.

‘Çevreci’ internet siteleri

wwf.org.tr/tr/

cekulvakfi.org.tr/

greenpeace.org/turkey

tema.org.tr

bugday.org

ekolojidergisi.com.tr

cevre.org

cekud.org

cevko.org.tr

turmepa.org.tr

tudav.org

turcev.org.tr

turcek.org.tr

eco-schools.org

dogailebaris.org.tr

dogadayasam.com

Haberin Devamı