Gazete Vatan Logo

Siyasetçi oluyor

Muhalefet tavırlarıyla tanınan yazar Nihat Genç'ten Ergenekon'la ilgili çarpıcı açıklamalar

Operasyonu'nun 12. dalgası belki de en çok ses getireni oldu. Çünkü bu dalgada toplumda çağdaş eğitim mücadelesi veren pek çok isim gözaltına alındı.

Nihant Genç, Ergenekon Operasyonu’nda gözaltına alınan kişilerin çağdaş eğitim modeli ile cemaatin eğitim modeli arasındaki çelişkinin gözaltılara etkisinin değerlendirmesini Oda TV'ye yaptı.

İşte Nihat Genç’in yanıtları:

Ergenekon birkaç yıl önce “Tüyler ürperten iddialar” diye ortaya çıktı. 2-3- yıl tüm televizyonlarda birinci haber olarak geçti. Daha sonra Deniz Baykal’ın dediği gibi ‘Bu Ergenekon iddianamesi bir ithamnameye dönüştü.’ Ve toplumda büyük bir hayal kırıklığına sebep oldu. hayal kırıklığı önce geniş kitlelerde oluştu. Şimdi ise liberal dediğimiz ve Ergenekona çok olumlu bakan yazarlarda da bu hayal kırıklığı son operasyonla ortaya çıktı. Hayal kırıklığı dönemi de aşıldı. Yeni bir ‘ti’ ye alma, dalgaya alma başladı.

Ergenekon soruşturmasını şimdi herkes kahvelerde geyik muhabbetine çevirmeye başladı. Bu da operasyonun ciddiyetini tamamen kaybettiğini gösteriyor. Tabiî ki Türkiye’de bir sürü faili meçhul var. Bir sürü gizli olay var. Cumhuriyet Gazetesi bombalanmış. Bütün bunların ortaya çıkması lazım. Ama halk bu operasyonun adını koydu. ’99 Yanlış, 1 Doğru.’ Bir doğruyu AKP iktidarı, ayrıca yandaş dediğimiz medya aşırı abartarak olur olmaz iftiralar ve ithamlarla bugüne kadar getirip toplumda büyük bir panik havası oluşturdu. Şimdi de hukukçular devreye girdi. Türkiye’deki en büyük yargı mensupları hepsi koro olmuş usulsüzlükleri konuşuyorlar.

Son operasyonda Türkan Saylan Hanımın alınması hem demokrasimiz hem de sosyal kültürümüz açısından içler acısı bir vaziyettir. Çünkü Türkan Saylan dünya güzeli bir kadın. Ayrıca şu an içeri alınan ÇYDD üyelerinin hepsi dünya güzeli insanlar. Eğer Türkiye’de eğitimde, sosyal kültürde, anlayışta ve felsefede bir güzellik yarışması yaparsak bu insanların hepsi hepimizi aşar ve birinci sıraya otururlar. Hayatları mücadele, fedakârlık ve toplumun en derin yaralarına parmak basmakla geçen bu insanların evlerine baskın düzenlenmesi toplumda büyük infialler oluşturdu. Bu insanlar toplumumuzun hazinesidir, kutsalıdır. Bunlara hukuk dahi sınırları ölçüsünde davranmalı.

En önemlisi Türkan Saylan içeri alınınca bugüne kadar Ergenekon’a çok ciddi taraf olan birçok yazar da dil değiştirdi. Bir yerde “öbürlerini aldınız iyi de Türkan Hanımı niye alıyorsunuz?” anlamında şeyler söylemeye çalıştılar. Ben de kendi kendime dedim ki “Demek ki Doğu Perinçek, Tuncay Özkan varoşların ve yoksulların Kemalist’i, Türkan Hanım da sosyetenin ya da daha iyi okumuş kesimin Kemalist’i olarak ayrı bir imtiyaza sahip. ” biz davaya böyle bakmalıyız. Doğu Perinçek ile Türkan Saylan arasında bir ayrım yapmamalıyız. Burada yazarların da karakterleri ortaya çıkıyor. Yazarlar alınan insanların ideolojilerine bakıp onları savunmazlar. Yazarlar, insanlar hangi fikri taşırsa taşısın haksızlığı, hukukun istimallerini gündeme getirirler.

Bu soruşturma etrafında konuşan İslamcı yazarlara bakıyorum ve şu kanaate varıyorum siyasal İslam vuruşa vuruşa çekiliyor. 30 yıldır dünyayı ve Türkiye’yi meşgul eden bu ideoloji artık geri adım atıyor ve tarih sahnesinden çekilmeye doğru gidiyor. İslamcı siyasetin iflas ettiğini görüyorum. Beyin ölümünden sonra önümüzdeki günlerde İslamcı siyasetin kalp atışları da yavaş yavaş duracaktır. Ergenekon konusunda kullandıkları cümleler beni derinden etkiledi.

En gözde sivil kurumların töhmet altında bırakıldığı, hasta bir kadının, çok narin ve zarif bir kadının evine girildiği bu günlerde Cumhurbaşkanımızdan ses yok. Başbakanımızdan ses yok. Adalet bakanımızdan ses yok. Bence tek laf edecek halleri kalmadı. Hataları ve kusurları ölçülemeyecek kadar ağırdır.

BUNLAR İNSANLIK SUÇU İŞLEMEKTEN YARGIYA GİDECEKLER

Önümüzdeki seçimlerde milletvekilliğine adaylığımı koymayı düşünmeye başladım. Henüz karar vermedim. Adaylığımı koyarsam ilk yapacağım iş bir “İnsanlık Suçları Mahkemesi” açmak. Çok büyük bir mahkeme olacak Türkiye’de 2003 yılında Türk medyasında savaşı destekleyen ne kadar yazar varsa –ki metinleri ortadadır – hepsini mahkemeye çıkarıp insanlık suçu yüzünden yargılayacağım. Bunların hepsi savaş suçlusu olarak yargılanacak. Yazdıkları metinler ortadadır. Bir buçuk milyon insanın ölümüne sebep olmuşlardır. Amerikan askerine ve ordusuna destek vermişlerdir. İşte Türkiye dava mı istiyor? Asıl dava budur. Bir buçuk milyon insanın ölümüne sebep oldular ve savaşa karşı duran bizleri de faşistlikle suçladılar. Arşivler ortadadır. Hiçbir soruşturmaya gerek kalmadan bunlar insanlık suçu işledikleri için cezalandırılacaklardır. Benim söyleyeceklerim bunlardır. (Oda TV )

Haberin Devamı