Gazete Vatan Logo

Sivas Katliamı ile ilgili şok iddialar!

32. Gün programına katılan dönemin Sivas İl Kültür Müdürü Mehmet Talay önemli iddialarda bulundu.

Talay katliamda önemli ihmaller zincirinin bulunduğu iddia ederek özetle şunları söyledi.

"Madımak'ta 2 Temmuz'da yaşanan bu katliam altını çizmek gerekir ki bir insalık suçudur. Hiçbir şekilde vicdanlarda rahatlamaya yol açmayan bir süreç yaşanmıştır 20 yıl. Şöyle bir algı var, Sivas'ta Sünniler Alevilere bir ders verdi, bu algı doğru değil. Hal bu öyle olunca bu olaydaki, bu katliama dönük vicdani seslerin Türkiye'de yükselmesi önlenmiştir. Bu vicdani sesler, halk tarafından yükselmemiştir.

"KATLİAMIN İŞARETLERİ VAR"

Talay şöyle devam etti:

"Katliamın sorumluları kimler, buna cevap vermek zor ama işaretleri var. Bazı detaylar vardır, bu detaylar hep atlanmıştır. Örneğin cuma namazından sonra 8-10, bilemedin 15 kişi camiden çıkıyor, protesto gösterisi yapıyor. Bir süre sonra bunlar çoğalıyorlar, hükümet meydanının önünde protestolarını yükseltiyorlar ve biraz daha çoğalıyorlar.

AMERİKAN BAYRAĞI NERDEN ÇIKTI?

Ve o sırada nerden çıktığı belli olmayan bir Amerikan bayrağı var. O dönemde Sivas gibi bir yerde ha deyince Amerikan bayrağı bulunur mu? Görüntülerde de bu yer alıyor. Bu bir çağrışım zincidir, şeytan Aziz, Şeytan Ayetleri, Amerika, peş peşe bir tepki toplamadır. Profesyonelce bir örgütlenme olduğu çok net şekilde göstermekte.

Otel olayından önce Pir Sultan Abdal Şenlikleri'ne dönük bir tepki varsa, Aziz Nesin'e bir tepki varsa ve bu spontaneyse, Amerikan bayrağını insanlar cebinde gezdirmiyorlar galiba.

OLAYLAR SIRASINDA ORADAYDIM

Madımak Oteli'ne o kitlenin gidişi aşağı yukarı saat 5'i bulmuştur. Ondan önce, görüntülerde de olduğu gibi birileri fısıldamıştır Aziz Nesin orda diye, ondan sonra oraya gidilmiştir. Ama asıl hedef Kültür Merkezi ve Valilik'tir. Kültür Merkezi'ne saldırı oldu, hem de iki kez, Kültür Merkezi ile Valilik arası 1.5-2 km kadar. Ve bu kalabalık her defasında daha da çoğalarak, birinci saldırılarında daha zayıf, ikinci seferinde yoğun bir biçimde saldırdılar.

Kültür Merkezi'ne yapılan saldırıda ben oradaydım. O gün panel vardı ve içeride 600 kişi vardı, ben de içerdeydim. Ordaki insanlar kendilerini korumak adına, içerdeki bir sürü sandalye, masa ve koltuklarI kullanarak barikat kurmuştu. Camekanlı bir yer ve yoğun taş yağmuruna tutuldu. Polis koruyamadı orayı ve neredeyse içeri gireceklerdi ama tam o anda bir şey daha oldu.

"KARAMOLLAOĞLU CANINI ZOR KURTARDI

Dönemin belediye başkanı Temel Karamollaoğlu yetişti geldi. Caminin önünde kalabalığa seslendi, bir pikabın üzerine çıktı ve insanları yatıştırmaya çalıştı. Ben Kültür Merkezi'nin üzerindeki pencereyi açtım, birebir dinledim. Burda bir suçlama daha var, Temel Karamollaoğlu kışkırttı diye, benim dinlediğim aksine yumuşatmaya çalışmış, insanları dağıtmaya çalışmış ve gerçekten itidale sevketmiştir. Ama öyle enterasan, tahrik edici unsurlar vardı ki o kalabalığın içerisinde, Temel Karamollaoğlu'na da saldırdılar, pikabı salladılar, hakaret ettiler, küfrettiler, adam canını zor kurtardı, kaçtı gitti. Polis bu göstericileri tanır, bilir ve hemen toplayabilirdi. O olaylar sırasında bir haber ajansının ve bir de emniyetin mutlaka video kayıtları vardır. O video kayıtları incelenmiştir, sanıkların yakalanmasında, daha sonraki adliye soruşturmalarında bu videolardan faydalandıklarını zannediyorum.

"VİDEOLARIN ÖNEMLİ BÖLÜMLERİ KAYBEDİLDİ"

Aldığım duyumlara göre o videoların da bazı önemli kısımları silinmiştir. Asıl önemli olan failler oradadır. Kültür Bakanlığı'ndan iki görevli geldi şenliği çekmek için, o görevliler de otelteydi, saldırı sırasında çatıya çıkarak başka binaya atlayıp kurtuldular. Kameranın da yandığını söylendiler. Daha sonra o kameralar için enkaza bakıldı, polise soruldu ama bulunamadı.

"O GRUPLARIN İÇİNDE MASKELİ ADAMLAR VARDI"

Katliamda yüzü maskeli, yüzü örtülü insanlar vardı. Özellikle onların tahrikleri vardı. Dünyanın neresinde adi tahriklerle 7 saat boyunca sokaklarda gösteri yapılmış? Provokatörler olmaz ise, kışkırtıcılar olmaz ise, bu kitle o kadar saat ayakta kalabilir mi? Bu mümkün değil, dünyada örneği de yok. Orada saldırıya uğrayan Aleviler değil, bu yanlış, orada demokrasi dinamikleri saldırıya uğramıştır, demokratlar saldırıya uğramıştır. Ve 93 yılı bir çok önemli olayın yaşandığı karanlık bir yıldır. Bir yerlere bakmak lazım, orada provokatörler var. Dindar insanların işlediği bir suç olarak anlatılması yanlıştır, bunu kabul etmiyorum, o insanlar kullanılmıştır. Sivas halkı bunu haketmiyor, çok erdemli bir halktır. Bu olayların mağduru yanarak ölenler ve yakınları değildir, Sivas halkıdır, Temel Karamollaoğlu'dur, bu insanların 2 Temmuz'un yıldönümünde birlikte beraber elele vermeleri lazım."

Birand, bu sözler üzerine Talay'a karşı çıkarak "Oradaki Sivaslılar da -Hadi yak yak diyenler- Eğer Sivaslılar bu lekeden kurtulmak istiyorlarsa bir yıldönümüde yüzbinleriyle ortaya çıkarlar ve orada bir gösteri yaparlar ve o zaman Sivaslılar kalbimizdeki yerini alır.

ORAL ÇALIŞLAR: ASKERE KİM ÇEKİL DİYE EMİR VERDİ?

Arınç önemli bir şey dedi, önemli olan devlet görevlileri incelenmeli. Kim dedi askere çekil diye, Vali mahkemeye gitsin, jandarma komutanı gitsin. Başbakan gitsin. Erdal Bey'e sordum ben. Birgün evinde oturup konuşuyorduk. Erdal Bey siz nasıl izah ediyorsunuz, aydınlar size telefon açıyor. Ben de merak ettim, MİT yekilisine sordum. Bana şöyle dedi: Bazı hareketlerin gazını almak için bazen serbest bırakılırlar dedi.

TALAY: ORAL ÇALIŞLARIN DEDİĞİ ÖNEMLİ

"2 Temmuz günü bu tür olayları engellemekle görevli olan polis özel harekat timi ile jandarma özel harekat timi Divriği'ne gittiler, bir sahte ihbar olduğu sonradan anlaşılan Divriği dağlarındaki teröristlerin peşine gittiler. Çalışlar dedi ki, MİT Başkanı demiş ki, bazen bazı hareketlerin gazını almak için serbest bırakılır, aksine o dönem Vali beye iletilen bir telkin var. Kalabalığın dağıtılması isteniyor ama birileri diyor ki, Sivas geçmişte bir olay yaşadı, 79-80'li yıllarda bir Sivas olayı daha var. O olayda sokak çatışmaları meydana geldi. Eğer bu kalabalığı dağıtırsanız sokak çatışmalarına dönüşür, biz bunları hem gazını almış oluruz, hem de birarada tutmuş oluruz. Bu demek istenmiştir."

SİVAS KATLİAMI ÖNCESİ, SIRASINDA VE SONRASINDA YAŞANAN KİLİT NOKTALAR

* Sivas Katliamı sırasında basının rolü atlandı, o dönem çıkan yerel gazetelerdeki yazılar ve sonrasında yayınlanan yazılardaki bir kısım iddialar araştırılmadı.

*Katliama ait bazı önemli görüntülerin silindiği iddia edildi, bu görüntülerin akıbeti soruşturulmadı.

*Katliamda hayatını kaybeden sanatçı Hasret Gültekin'e ait olduğu iddia edilen kamera görüntüleri soruşturuldu ama bulunamadı.

* Dönemin yetkilileri hakkında herhangi bir soruşturma açılmadı.

* Katliamın görgü tanıklarına göre, bir polis memurunun, yangın başlamadan önce otele gidip "Aranızda polis olan varsa benle gelsin" demesi ve ordan bir polisin çıkıp "Ben varım, ben çıkabilirsem bunlardan çıkar" demesi ve görevli memurun "Hadi çıkalım, onlar yansın, gebersin" diyerek hakaret, küfür etmesi, polisin çıkmaması ve buna dönük bazı iddialar soruşturulmadı.

* Birkaç kişinin kurşunlanarak öldürüldüğü iddiaları yeterince soruşturulmadı.

* Katliamda Sivas halkının rolü hep gözardı edildi, halk masumlaştırılmaya çalışıldı ama olaya katılanlar ayan beyan görülüyordu. Aralarında ensaflar da vardı.

* BBP'nin bazı insanları kurtardığı iddia ediliyor, bu doğrulandı ama BBP neden geç davrandı. Eğer erken davranmış olsaydı bütün insanlar kurtarılabilirdi.

Haberin Devamı