HEPİMİZİN DIŞARIYA KARŞI MASKELERİ VAR
Hayranlarınızın sizi beğendiği halinizden farklı bir rol kabul ederken yadırganmaktan endişe ediyor musunuz?
Hayır, benim için önemli olan ne fiziksel görünüş ne de başka bir şey... Benden o karakteri gerçek kılabilmek için ne bekleniyorsa onu vermeye çalışıyorum. Ve o fırsatlar da her zaman karşımıza çıkmıyor. Ezber bozmayı seviyorum. Hem fiziksel hem ruhani başka bir yolculuk oluyor, kendinde keşfetmediğin başka duyguları ortaya çıkartıyor. Görsel olarak değişim her zaman daha net geliyor ama her karakterde aslında içsel çok başka bir yolculuk oluyor. Hepimizin dışarıya karşı maskeleri var ama özelimizde yükler taşıyoruz ve belli etmemeye çalışıyoruz. Bu yüzden hayatta hiç kimseye önyargılı bakmamak gerekiyor diye düşünüyorum.
Siz çocukken de vardınız, genç kız oldunuz, genç bir kadından şimdi daha tecrübeli bir kadına dönüşüyorsunuz ve bir şekilde hayatımızdasınız. İzleyici çabuk tüketebiliyor, sizin için nasıl geçti tüm bu zaman?
13 yaşında ilk Dadı dizisiyle televizyona başladım, o zaman daha çok oyun gibiydi. Daha sonraları meslek olarak farkındalığım gelişti ve kendimi daha çok geliştirmeye ve neler öğrenebileceğime kafa yormaya başladım. Ondan sonrası çok daha keyifli olmaya başladı. Zaten öğrenmenin sonu yok; her gün yeni duygular, yeni keşifler yaşıyorsun, çalıştıkça, tecrübelendikçe eksiklerini ve artılarını fark ediyorsun, onlar üzerinde tekrar yoğunlaşıyorsun. İyi olan taraflarını ne kadar daha iyi yapabilirsin ya da eksiklerini ne kadar tamamlayabilirsin, üstünden ilerliyorsun ve tüm bunların çok keyifli olduğunu düşünüyorum. Belki ait hissedebileceğim bir meslek olmasaydı benim için kötü geçebilirdi ama kendimi çok ait hissettiğim ve gerçekten severek yaptığım bir mesleğe sahibim, o yüzden bu gelişim döneminde ne kadar beni yorsa da mutluyum.
Eleştiride ne kırar sizi?
Yapıcı yönde olan hiçbir şeyin kırıcı olacağını düşünmüyorum hatta yararlı olabilir.