Gazete Vatan Logo

Şimşek: Yüzde 4’lük 2012 büyümesini tutturacağız

IMF son olarak Türkiye’nin 2012 büyümesinin yüzde 2 olacağını öngörürken hükümet kanadından bu rakama itiraz var. Bütçe görüşmelerinde konuşan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yüzde 4’lük hedefi tutturacaklarını söyledi. Şimşek geçen yıl yüzde 2.9 olan bütçe açığının milli gelire oranının bu yıl yüzde 1’e, gelecek yıl yüzde 0.8’e ineceğini de iddia etti.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bu yıl merkezi yönetim bütçe giderlerinin 313.2 milyar lira, merkezi yönetim bütçe gelirlerinin 290.9 milyar lira, bütçe açığının 22.2 milyar lira, faiz dışı fazlanın 20.4 milyar lira olarak gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini bildirdi. Şimşek, TBMM Genel Kurulu’nda, 2012 bütçesi sunuş konuşmasında, bütçeye yönelik 2011 gerçekleşmeleri ve 2012 beklentileri ile ilgili bilgi verdi.

Türkiye ekonomisinin yaşadığı temel yapısal sorunların başında cari açık geldiğini kaydeden Şimşek, bu yıl cari açığın milli gelire oranının yüzde 10 seviyesinde gerçekleşmesini beklediklerini ancak gelecek yıl açığın 65.4 milyar dolara ve milli gelirin yüzde 8’ine çekileceğini belirtti.

Büyümede sıkıntı yok

Şimşek, 2012 büyüme tahmininde de bir sıkıntı olmayacağına inandıklarını vurguladı ve “Yüzde 4 makul bir oran. İç talep artışını daha makul düzeye çekmek için aldığımız tedbirler de bu oranda etkili olacak” dedi.

IMF son 4. madde gözden geçirme raporunda Türkiye için 2012 büyüme öngörüsünü yüzde 2’ye kadar çekmiş görünüyor” dedi.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, en iyi sonuçların bütçe açığı konusunda alındığına da özellikle dikkat çekti. Geçen yıl yüzde 2.9’a gerileyen bütçe açığının milli gelire oranının bu yıl yüzde 1 civarına düşeceğini tahmin ettiklerini kaydeden Şimşek, bu oranın gelecek yıl ise yüzde 0.8’e düşeceğini öngördüklerini söyledi. Şimşek, kamu borç stokunun da 2011’de yüzde 39.8’e gerileyeceğini 2012’de rakamı yüzde 37’ye düşüreceklerini ifade etti.

Bu yılki bütçenin gerçekleşme tahminlerimini de açıklayan Bakan Şimşek, şöyle konuştu:

”Merkezi yönetim bütçe giderlerinin 313.2 milyar TL, bütçe gelirlerinin 290.9 milyar TL, bütçe açığının 22.2 milyar TL, faiz dışı fazlanın da 20,4 milyar TL olarak gerçekleşeceğini tahmin etmekteyiz. Yukarıdaki tahminlerimiz çerçevesinde 2011 yılı başlangıç bütçesine oranla; bütçe giderleri sadece binde 2 oranında yani 599 milyon TL sapmıştır. Bu, harcamaları kontrol altında tuttuğumuzu göstermektedir. Bütçe gelirleri ise başlangıç tahminine göre, yüzde 4.3 oranında yani 11.9 milyar TL artmaktadır. Bu artış, özelleştirme gelirlerindeki zayıf performansa (bütçede 9.5 milyar TL öngörülürken gerçekleşme 3 milyar civarında) rağmen sağlanacaktır. Faiz hariç giderlerde ise başlangıç ödeneklerine kıyasla yüzde 2.1 oranında artış olurken vergi gelirlerinde yüzde 7.4 oranında artış beklemekteyiz. Faiz dışı harcamalardaki artış, özellikle altyapı yatırım harcamalarındaki artıştan kaynaklanmaktadır. 2011’de yatırımlar için bütçe başlangıç ödeneklerine ilaveten 9.1 milyar TL kaynak ayırdık. Bu kaynağı başta ulaştırma sektörü olmak üzere altyapı yatırımlarına tahsis ettik. Gelirlerdeki artış ise güçlü ekonomik büyüme ve yapılandırmaya bağlı olarak vergi gelirlerinde sağlanan olumlu sonuçtan kaynaklanmaktadır. 2011’de yapılandırmadan net 5 milyar TL gelir elde etmeyi hedefliyoruz. 2011 yılsonu bütçe açığının ise başlangıç bütçesinde yer alan 33.5 milyar TL yerine, yaklaşık üçte bir oranında (11.3 milyar TL) azalarak 22.2 milyar TL olarak gerçekleşmesini bekliyoruz.”

IMF programı olmadan da mali disiplini sürdürdük

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, güçlü mali dengeler sayesinde Türkiye’nin ilk defa bir krizi kendi imkan ve programı ile aştığına dikkati çekerek, “Son 60 yılın en büyük küresel krizinin yaşandığı bu dönemde, bir IMF programı veya Mali Kural olmadan da mali disiplinin sürdürülebileceğini gösterdik” dedi.

TBMM Genel Kurulu’nda 2012 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı’nı sunan Şimşek, kriz sonrası ekonomik toparlanmanın en çarpıcı özelliklerinden birinin yüksek istihdam yaratan bir büyüme olması olduğunu, 2007 yılında yüzde 10,3 olan manşet işsizlik oranının, krizin etkisiyle Şubat 2009’da yüzde 16,1’e kadar yükseldiğini hatırlattı.

Uygulamaya koyulan aktif işgücü politikaları ve büyümede yakalanan güçlü performans sayesinde, Ağustos 2011 itibarıyla, işsizlik oranının yüzde 9,2’ye düştüğünü, böylece Türkiye’nin, işsizlik oranını kriz öncesi dönemin altına indiren nadir ülkelerden biri olduğunu dile getiren Şimşek, mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranının ise Ağustos ayı itibarıyla yüzde 9.6’ya gerileyerek bu serinin tutulmaya başlandığı 2005’ten bu yana en düşük seviyeye geldiğini belirtti.

Hanehalkının borcu düşük, borç döndürme kabiliyeti de yüksek

Türkiye’yi küresel belirsizliklerin arttığı bir dönemde diğer ülkelerden ayıran faktörlerden birinin de güçlü hanehalkı bilançosu olduğuna değinen Mehmet Şimşek, Türkiye’de hanehalkının borçluluk düzeyi son yıllarda yükselse de hala nispeten düşük olduğunu daha da önemlisinin hanehalkının borcunu döndürebilme kabiliyetinin yüksek olduğunu savundu.

Şimşek, “Kriz öncesi, yüzde 12.3 olan hanehalkı yükümlülüklerinin GSYH’ye oranı, Haziran 2011 itibarıyla yüzde 18.8’e çıkmıştır. Bu oran, bünyesinde birçok gelişmekte olan ülkenin bulunduğu AB-27’de ortalama yüzde 60 düzeyindedir. Ayrıca, hanehalkı bilançosunda kur riski yok denecek kadar azdır. Çünkü hükümetimiz makro-ihtiyati bir tedbir olarak hanehalkının döviz cinsinden borçlanmasına izin vermemektedir. 2002’de tüketici kredileri içerisinde döviz ve dövize endeksli kredilerin payı yüzde 15 iken Eylül 2011’de yüzde 1’e gerilemiştir” diye konuştu.

Maliye: Maaş ve ücret artışı değil, düzenleme

MALİYE Bakanlığı, ‘Eşit işe eşit ücret’ uygulamasından 2 milyon memurun 450 binin yararlanacağına ilişkin haberler üzerine yaptığı açıklamada, 2006’da başlatılan ve 2012 yılı başında tamamlanacağı açıklanan düzenlemenin, 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle tamamlandığını belirtti. Bakanlıktan yapılan açıklamada, kamu idarelerinde aynı veya benzer kadrolarda bulunan personel arasındaki ek ödemelerden kaynaklanan kurumlar arası ücret dengesizliğinin ortadan kaldırılmasının amaçlandığı, düzenlemenin, genel bir maaş ve ücret artışı düzenlemesi olmadığı vurgulandı. Açıklamada, yönetici ve kariyer meslek personeli için eşit işe eşit ücret sistemini hayata geçirmek için yeni bir ücret sistemi uygulamaya konulduğu ifade edildi.

Haberin Devamı