Gazete Vatan Logo

Şimdi de krizde anlaşamadılar

Erdoğan'ın aksine, Gül 'gemi dalgalanıyor' dedi

Erdoğan 'geminin batacağına dair sinyal yok' derken Cumhurbaşkanı Gül 'gemi dalgalanıyor' dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TÜSİAD’ın, “hükümetin iş alemiyle işbirliği yapmadığı” yönündeki eleştirilerine, “Hükümet, iş dünyası, sendikalar, herkes büyük dayanışma ve işbirliği içine girmezse hep beraber kaybederiz” dedi. Gül, Sheraton Otel’de düzenlenen TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada, iş dünyası ve hükümete mesajlar verdi. Gül, toplantının küresel ekonominin tarihi bir süreçten geçtiği bir dönemde yapıldığına dikkati çekti.

Bu işten çıkamayız

Türkiye gibi yüksek büyüme performansı gösteren ülkelerin küresel krizden etkilenmeyeceğini ve tamamen dışında kalacağını düşünmenin mantıklı olamayacağını belirten Gül, “Hiçbir ülke, uluslararası dayanışma içine girmeden bu işten çıkamaz” diye konuştu. Ülke içindeki dayanışmaya büyük önem verdiğini vurgulayan Gül, “Hükümet, iş dünyası, sendikalar ve herkes büyük bir dayanışma ve işbirliği içine girmezse, o zaman hep beraber kaybederiz. Böyle durumlarda kimsenin bencil davranmaya hakkı yok” dedi. Cumhurbaşkanı Gül, ortak çıkarları ön plana koymanın önemli olduğunu ifade ederek, “Bu dönemde ilgili kesimlerin istişare yapmasının elzem olduğunu” belirtti. Gül şöyle devam etti:

“Öyle büyük bir dalga var ki, siz dışa açılmışsınız, dünya ekonomisi ile bütünleşmişsiniz, geminiz bu deniz içinde yerini almış, uzaktan gelen dalgalar Türkiye gemisini de dalgalandırmaya başladı. Burada, Türkiye gemisi sağlam mı değil mi, ya da sallanırken masalar, ranzalar, tabaklar dökülmesin diye hangi tedbirlerin alındığı ve herkesin birbirine sıkı sıkı kenetlenmesi önemli. Dünya içinde yaşayan herkes bundan nasibini alıyor, Türkiye de alacaktır.”

Cumhurbaşkanı Gül, IMF ile görüşmelerin başlamasından memnuniyet duyduğunu da ifade ederek, Türkiye’nin borç ödemede sorun yaşayacağı kanaatinde olmadığını kaydetti. Gül, IMF ile yapılacak bir anlaşmanın kısa ve orta vadede bazı konulardaki belirsizlikleri giderme açısından da yararlı olacağını söyledi.

Yalçındağ: Asıl can alıcı mesele, iç tüketimin canlandırılması

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, Türkiye ekonomisinin son çeyrek performansının negatif olması ve 2008 büyümesinin yüzde 1 civarında kalmasının beklendiğini, 2009 yılının ilk 2 çeyreğinde negatif büyüme öngörüldüğünü bildirdi.

Yalçındağ, TÜSİAD’ın Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, ekonominin her gün kan kaybettiğine ve bu kan kaybının bir an önce durdurulmasının şart olduğuna işaret ederek, içinde bulunulan küresel krizin istihdam ve gelir kaybı olarak kendisini göstermeye başladığını söyledi.

Tüm önlemlerin IMF destekli bir kriz uyum programı çerçevesinde toparlanması ve düzenli olarak sürecin bir istişare mekanizmasıyla izlenip, geliştirilmesi gerektiğine işaret eden Yalçındağ, bankacılık kesiminin likidite ihtiyacına ve kısmen de ihracata yönelik olarak bir dizi önlem alınmış olsa da, bugün için krizin aşılması açısından asıl can alıcı meseleye henüz el atılmadığını vurguladı.

Belediyelerden kısılsın

“Bu da iç talebin canlandırılmasıdır” diyen Yalçındağ, bunun için kullanılabilecek en elverişli enstrümanın ekonomik faaliyet üzerindeki yüklerin indirilmesi olduğu ve Merkez Bankası’nın faiz indirimi politikasının da şüphesiz iç talebin canlandırılması sürecini destekleyeceğini kaydetti.

Bu tür düzenlemelerin, “Türkiye’yi orta vadeli enflasyon hedefinden saptıracağı, bütçe disiplinini bozacağı, IMF anlaşmasının zeminini yok edeceği” gibi sakıncaları akla getirebileceğini kaydeden Yalçındağ, bunların yerinde kaygılar olduğunu ancak iç talebin canlandırılması amacıyla kamu gelirlerinde doğacak kayıpların, cari harcamaların ve belediyelere aktarılan kaynakların kısılmasıyla telafi edilebileceğini dile getirdi. Yalçındağ, asıl olarak negatif büyüme gösteren bir ekonomide vergi tabanının büyük ölçüde tahrip olacağına da dikkati çekti.

Yalçındağ “Bulunduğumuz aşama suçlama, yakınma ve tehdit de içeren yaklaşımların tolore edilebileceği bir aşama değildir” diye konuşurken ekonomi yönetiminin krizi geleneksel bir arz şoku gibi değerlendirmesini de eleştirdi. Yalçındağ, “Kriz ortak akıl ve daha yoğun bir koordinasyon gerektiriyor” dedi.

Koç: Bize bir şey olmaz tavrını bırakın, günah keçisi aramayın

Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mustafa Koç, 2009’da Türkiye’nin ekonomi, siyaset ve terör alanlarında yüksek tansiyon riskiyle yüz yüze olduğunu bildirdi.

Koç, “efsane şirketlerin, dev kurumların birer birer çöküşünün görüldüğü bir ortamda (bize bir şey olmaz) tavrında ısrar etmeyi, krizin varlığı ve yokluğu üzerine tartışma sürdürmeyi, gelişmelerin sorumluluğunu yükleyecek günah keçisi yaratma çabalarını anlamakta güçlük çektiklerini” söyledi.

Sözlerine “umutlarımızın kaygılarımıza baskın çıkması dileğiyle” şeklinde başlayan Koç, 2008 yılında dünyanın önemli değişimler yaratmasını bekledikleri gelişmelere sahne olduğunu ifade etti. Koç, her ülkeyi etkisi altına alan ekonomik krizin finans ve ekonomi dünyasını yeniden şekillendirmeye hazırlandığını bildirdi.

Türkiye’de son yıllarda siyasi tansiyonun sürekli yükseldiğine, kısır çekişmelerin arttığına, ülke gündemini hep aynı konuların işgal ettiğine herkesin şahit olduğunu belirten Koç, “2009 yılında zamanımızı, enerjimizi ve kaynaklarımızı mümkün olan en yararlı biçimde kullanmak istiyorsak siyasi tansiyonun yükselmesine kesinlikle izin vermememiz, ülke gündeminin toplumsal hedeflerimizle uyumlu olmasına özen göstermemiz gerekiyor” diye konuştu.

Seçimlere anlam yüklemeyin

Önümüzdeki zor yılda siyasetin izlemesi gereken akılcı rotanın en öncelikli unsurunun yerel seçimlere haddinden fazla anlam yüklenmemesi olduğunu belirten Koç, “Ülkeyi rejim tartışmalarına sürükleyecek tutumlardan kaçınmak esas olmalıdır” dedi. Siyasi çatışma ile toplumsal çatışma arasındaki ince duvarın yıkılmasına yol açacak eylem ve söylemlerden arınmış bir mücadele şeklini benimseme konusunda azami gayret sarf edilmesi gerektiğini de belirten Koç, yıllardır ağır aksak da olsa bir ilerleme kaydetmişken demokratik reformların zemin kaybetmesinin de Türkiye’yi siyasal gerilim açısından hiç istemedikleri sonuçlara sürükleyebileceğini belirtti. Koç, küresel kriz veya yerel seçimler sebep gösterilerek AB reform sürecinin yavaşlatılmamasının büyük önem taşıdığını da vurguladı.



TOPLANTIDAN NOTLAR


Sizin döneminizdeki ekip ruhu şimdi yok

TÜSİAD YİK (Yüksek İstişare Kurulu) toplantısının kapalı kapılar ardında gerçekleşen bölümünde işadamlarıyla Cumhurbaşkanı Abdullah Gül arasında ilginç diyaloglar yaşandı. Toplantının basına kapalı bölümüne geçildiğinde TÜSİAD üyeleri tek tek söz alarak, ekonomiyle ilgili konulardaki görüşlerini aktardılar. Edinilen bilgilere göre, toplantıda konuşan AKFEN Holding’in patronu Hamdi Akın, Cumhurbaşkanı Gül’e, Başbakanlık yaptığı dönemi hatırlatarak, Erdoğan’ın Başbakanlığı’ndaki mevcut hükümeti eleştirdi. “Gül’ün döneminde bakanların birbirleriyle kardeş gibi olduğunu” söyleyen Akın, şimdiki hükümeti “takım ruhu yaratamamakla” eleştirdi. Akın, “Sayın Cumhurbaşkanı, sizin Başbakanlığınız döneminde hükümet, bakanlar, kendi arasında kardeş gibiydi. Hükümette bir ekip ruhu vardı. Ama şimdi bakın, böyle değil. Bırakın iş alemiyle işbirliği yapmalarını, kendi aralarında bile işbirliği yok. Kendi aralarında bile anlaşamıyorlar” dedi.

Salondan büyük alkış aldı

Salondan büyük alkış alan Akın’ın bu sözlerine Cumhurbaşkanı Gül’ün de güldüğü öğrenildi. Toplantının çıkışında üyelerin Hamdi Akın’ın yanına gelerek, hararetle tebrik etmeleri dikkat çekti. Toplantının ardından, içeride yaptığı konuşmanın içeriğiyle ilgili bilgi vermek istemeyen Hamdi Akın, söylediği sözler kendisine aktarıldığında ise şu değerlendirmeyi yaptı:

“Şunu kastettim o zaman bir ekip ruhu vardı. Hükümet içinde, bakanlar da birbirleriyle yakındı. Gayet uyumla çalışırlardı. Ama şimdi böyle değil. Bir ekip ruhu görünmüyor. Kriz ortamında takım ruhu çok önemlidir. Biz bile şirket yönetiminde herhangi bir kriz durumunda birarada oluruz, takım haline geliriz. Şu anda bakanlarda, hükümette böyle bir şey yok.”

Akın’ın, bu değerlendirmeyi yaptığı sırada içerideki konuşmasıyla ilgili kendisini kutlayan bir işadamına, “Belki fırça yeriz biraz ama ne yapalım yani durum bu” demesi de dikkat çekti.

Haberin Devamı