Şiddet gören kadınlar için bir ilk: ‘Ekolojik Köy’
Yrd. Doç. Dr. Gülay Yedekçi, Türkiye’de bir ilke imza atarak şiddet gören kadınlar için ‘Ekolojik Köy Projesi’ni başlattı.
‘Gelecek Mimarisi’ alanında Türkiye’de tek dünyada beş akademisyenden biri olan Yrd. Doç. Dr. Gülay yedekçi, şiddet gören kadınların sığınması için geniş kapsamlı bir projeye imza attı. Şanlıurfa’nın Harran İlçesi’ne kurulacak köyde şiddet gören kadınlara barınma olanağının yanı sıra mesleki kurslar, rehabilitasyon alma gibi imkanlar da sunulacak. Bir yıl boyunca çeşitli eğitimler görecek olan kadınlar, mesleki yeterlilik kazandıkları anda gerçek yaşamlarına dönebilecekler.
AĞAÇ ŞEKLİNDE EVLER İNŞA EDİLECEK
Yapımına önümüzdeki günlerde başlanacak olan “Ekolojik Kadın Köyü”, Harran Belediye Başkanı Mehmet Özyavuz tarafından bağışlanan 10 bin metrekare arazi üzerine kurulacak. ‘Gelecek Mimarisi’ konusunda dünyanın sayılı üniversiteleriyle yaptığı işbirlikleriyle büyük başarılara imza atan Mimar Yrd. Doç. Dr. Gülay Yedekçi’nin çizdiği proje doğrultusunda araziye, Harran’ın ekolojik yapısına uygun olarak kerpiç evler yapılacak. Evlerin dağılımı, yukarıdan bakıldığında bir ağaç şeklini oluşturacak. Müstakil olarak inşa edilecek evlerde 100 kadın çocuğuyla birlikte kalabilecek.
KENDİ PARALARINI KAZANACAKLAR
Köyün kurulmasındaki asıl amaç; şiddet gören kadınların sanat edinebilmeleri, topluma kazandırılmaları ve ayaklarının üzerinde durabilmelerini sağlamak. Köye evlerin dışında eğitim, rehabilitasyon ve spor merkezleri de yapılacak. Eğitim merkezlerinde kadınlara sertifika programlı el işi, biçki dikiş, takı tasarım gibi meslek kursları düzenlenecek. Kadınlar bir yandan meslek edinecek, bir yandan da toprağı ekip tarımcılık yapacak.
TOKİ’DEN EV SAHİBİ OLACAKLAR
Harran şehir merkezine 2 kilometre uzaklıkta kurulacak köye sığınan kadınların çalışırken kazandıkları paraları hesaplarına yatırılacak. Köyden meslek sahibi olarak ayrılan kadına TOKİ’yle işbirliği yapılarak, biriken parasıyla ev alınacak. Köyde yalnızca şiddet gören kadınlara değil, kimsesizler ve eşlerinden ayrı olup maddi sıkıntı çeken kadınlara da barınma hakkı sağlanacak.
DOĞAYLA BÜTÜNLEŞİK BİR PROJE
Projenin dünyada ve Türkiye’de örnek bir proje olmasını hedeflediklerini belirten Yedekçi, “Ekolojik Kadın Köyümüz, sürdürülebilir ve erişilebilir tasarım ilkeleriyle oluşturulan bir proje olarak tasarlandı. Dünyada ve Türkiye’de örnek bir proje olmasını hedefliyoruz. Köy içerisinde yapılan evler ve ulaşım karbon salınımını sıfıra indirgeyecek şekilde olacak. Burada gri suyun arıtılarak bostanlarda kullanılmasını istiyoruz. Engelli insanların kullanabileceği yeşil alanlar da tasarladık” dedi.
KADINLARIN SORUNLARINA SİYASI ARENADA ÇÖZÜM ARAYACAK TOPLUMSAL PROJELERLE MECLİS’TE
Şiddet gören kadınlar için ‘Ekolojik Yaşam Köyü’ dışında “Marsta Yaşam Alanı”, “Dünyada ilk Erişilebilir ve Sürdürülebilir Sokak Hayvanları Rehabilitasyon Merkezi” projelerinin de sahibi olan Yrd. Doç. Dr. Gülay Yedekçi, toplumsal sorunlara olan duyarlılığını siyasi arenaya da yansıtarak, tüm sorunlara bu alanda da çözüm arıyor. CHP İstanbul 2. Bölge Milletvekili Aday Adayı olan Yrd. Doç. Dr. Gülay Yedekçi, “ Kadına şiddete karşı gelebilmek için yalnızca mimari projeler yetmez. Bu soruna ‘dur’ diyebilmek için her alanda kapsamlı çalışmalar yapmak lazım. İnsan odaklı projeler üretebilmek, özellikle gençlerin söz sahibi olabileceği, rant kaygısından uzak, özgürlükçü bir vizyon anlayışıyla yeni bir yaşam enerjisi yaratmak istiyorum. Bu nedenle yalnızca mimari alanda değil, siyasi alanda da var olmak istedim” şeklinde konuştu.
“YENİ BİR TÜRKİYE İNŞA EDECEĞİZ”
Türkiye’nin geleceğine yön verecek vizyon projeleri olduğunu, insanların mutlu ve huzurlu yaşayabilmeleri için emek sarf ettiğini ifade eden Yrd. Doç. Dr Gülay Yedekçi, “Akademisyen kimliğimin yanı sıra 13 yıldır aktif olarak siyaset hayatında da yer alıyorum. Bilim insanı kimliğimle kendime siyasi bir vizyon çizdim. Ülkemize ve dünyamıza ait projelerle insanlara söyleyecek çok şeyim var. Bir ayağıyla özünde sabit duran, bir ayağıyla da tüm dünyayı tarayan, halkına dünyadaki gelişmeleri ve güzellikleri sunan bir anlayışı özümsedim” ifadelerinde bulundu.
