Borsa ve bonoda stopaj indirimi etkili olur mu?

Dünya piyasalarında ortaya çıkan ve halen devam etmekte olan dalga en çok Türkiye piyasalarını etkiledi. Dalganın Türkiye piyasalarında yarattığı olumsuz etkinin önlenmesi için önce Merkez Bankası devreye girdi. Para Politikası Kurulu faiz artırım kararı aldı ve faiz oranı 13.25'den 15'e çıkarıldı. Ama dalga durulmadı

Haberin Devamı

Dünya piyasalarında ortaya çıkan ve halen devam etmekte olan dalga en çok Türkiye piyasalarını etkiledi. Dalganın Türkiye piyasalarında yarattığı olumsuz etkinin önlenmesi için önce Merkez Bankası devreye girdi. Para Politikası Kurulu faiz artırım kararı aldı ve faiz oranı 13.25'den 15'e çıkarıldı. Ama dalga durulmadı.

Merkez Bankası'nın ikinci müdahalesi para piyasalarına oldu ve dövize alım yönünde müdahale etti. Ancak bu da beklenen etkiyi yapmayınca arkası gelmedi. Yabancı yatırımcı halen hazine ihalelerine ilgi göstermediği gibi, borsadan kaçmak için fırsat kolluyor.

Son olarak Maliye sahneye çıktı ve finansal yatırım araçlarının vergilendirilmesinde birtakım revizyonların yapılması kararı aldı. Ayrıntıları yan tarafta görülen tüm bu revizyonların nedeni, piyasada yaşanan dalgalanmanın önüne geçebilmenin yanı sıra, borsa ve bononun cazibesini artırarak yabancı çıkışını, buna bağlı olarak da döviz talebini önlemek, üstüne de yabancı para girişi sağlamak. Ancak bu noktada, bize göre yabancı için reel getiriden daha önemli olan şey, güven ve istikrar.

Son dönemde güven ve istikrar ortamını sakatlayan çok gelişme oldu. Cumhurbaşkanlığı ve erken genel seçim tartışmaları, MB Başkanı'nın atanmasında yaşananlar, yüksek çıkan Mayıs ayı enflasyonu ve bunun önümüzdeki aylarda da devam edeceği beklentisi, cari açık riski gibi olumsuz siyasal ve ekonomik gelişmeler, hisse senedi ve bono piyasalarında yatırım yapan yabancıların, ekonomileri daha güvenli ülkelere yönelmeleri sonucunu doğurdu. Yani yabancı yatırımcının risk algılamasında değişiklikler oluştu.

Yatırım için Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomileri tercih eden yabancı yatırımcı, faiz oranlarını artıran ABD, Japonya ve Avrupa ülkeleri gibi daha güvenli ekonomilere yöneldi.

Güven ve istikrar açısından, yerli yatırımcı için de durum farklı değil. Mayıs ayında, faizi daha yüksek olmasına rağmen, Hazine kağıtlarını değil, mevduatı tercih edilmiş. Bunun da nedeni mevduattaki vade kısalığı. Çünkü, mevduatta en çok tercih edilen vade bir ve üç ay. Toplam mevduatın üçte ikisinin vadesi üç ayı geçmiyor. Buna karşılık Hazine kağıtlarının ortalama vadesi 14 ayı buluyor. Yerli yatırımcı, daha düşük getiriye razı olarak, daha kısa vadeyi tercih ediyor. Bu tercihin, yatırımcının uzun vadede önünü görememesinden kaynaklandığını ve kısa vadede değişmeyeceğini düşünüyoruz. Maliye de bu görüşte olmalı ki, repo ve mevduatta stopaj indirimine gitmiyor.

Güven ve istikrar ortamı yaratılmadığı sürece, stopaj oranlarında yapılacak indirimin mali piyasalara etkisinin de MB'nin faiz artırımının yarattığı etkiden fazla olmayacağını düşünüyoruz. Bütçe üzerindeki olumsuz etkisi ise indirimden ziyade, Bakan'in da açıkladığı gibi piyasada vergi alınacak kazancın oluşmamasından kaynaklanacak.

DİĞER YENİ YAZILAR