Çocukları perişan, dersaneleri de zengin edecek ÖSS "reformu"

Milli Eğitim Bakanı Sayın Çelik'in gelecek yıldan itibaren ÖSS sınav sayısını dörde çıkarmak projesinde ısrarlı olduğu anlaşılıyor. Görünürde haklı bir gerekçe de varmış gibi duruyor

Haberin Devamı

Milli Eğitim Bakanı Sayın Çelik'in gelecek yıldan itibaren ÖSS sınav sayısını dörde çıkarmak projesinde ısrarlı olduğu anlaşılıyor. Görünürde haklı bir gerekçe de varmış gibi duruyor: Başarıyı tek bir sınava dayandırmak haksızlıkmış! Dört sınav yapınca neler olacağına bir bakalım.

Resmi kayıtlara göre dersanelere kayıtlı öğrenci sayısı 600 bin. Sınavlara 1.5 milyon öğrenci girdiğine göre demek ki her öğrenci dersanelere devam etmiyor. Çok küçük bir azınlığın ünlü "seçkin" öğretmenlerden son derece pahalı özel derslerle tatmin olduğunu dikkate alırsak, çoğunluğun dersanelere devam edemediği sonucu çıkıyor. Dersanenin bir yıllık maliyetinin ortalama 2.5 milyar lira olduğu düşünülürse hiç de şaşırtıcı değil. Bu yıl itibanyla düşük dolar sayesinde kişi başına ortalama gelirin 4 milyar 200 milyon olacağını kabul edersek, ortalama bir ailenin kolay kolay ödeyemeyeceği kadar yüksek bir maliyet.

Eşitsizlik aratacak
Sınav sayısı dörde çıktığı zaman dört yıl üst üste dersaneye devam edebilenlerin sayısı en iyi ihtimalle yarıya düşer düşer. Ortalama gelirin biraz üzerinde kazanca sahip çok sayıda ortadirek mensubu aile, tasarruf olanaklarını aşın zorlayarak çocuklarını hiç olmazsa bir yıl dersaneye gönderebiliyordu. Aynı çabayı, fedekârlığı dört yıl üst üste göstermeleri olanaksızlaşacak.

Sınav sayısının dörde çıkması dersane sektörünün üretim kaynakları üzerinde de baskı yaratacak. Tahmini 300 bin rakamını esas alırsak, demek ki her yıl 1.2 milyon öğrenci dersanelere kayıt yaptıracak. Dersane öğretmenleri zaten tam gün çalıştığına göre, sayılarının artması gerekecek. Öğretmen ücretleri, dolayısıyla dersane ücretleri artacak. Sınavlara hazırlanmak daha da pahalılaşacak. Tabi bu arada dersanelerin kârları katlanacak. Basından öğrendiğimize göre bu projeyi Mili Eğitim Bakanı'na Özel Dersaneler Birliği sunmuş. Hiç şaşırmadım.

Görünen köy kılavuz istemez. Sistem daha da eşitsiz hale gelecek. Üst gelir gruplarına mensup küçük bir azınlığın çocukları üniversiteye girme şanslarını alt gelirlere mensup çoğunluğun çocuklarına kıyasla büyük ölçüde artıracaklar. Yüksek öğrenime, ardında "birinci sınıf işlere" giriş giderek sınıfsal bir nitelik kazanacak.

Büyük travma
Dört yıl boyunca dersanelere devam etme olanağına sahip çocuklara gelince. Bu çocukların "şanslı ve mutlu" bir azınlık oluşturacaklarını hiç sanmıyorum. Çocukları ÖSS macerası yaşayanlar bilirler. Çocukların bütün bir yıl boyunca hafta sonlan dersanelerde geçiyor. Hatta yarış o kadar gemi azıya almış vaziyette ki, bazı dersaneler Lise son öğrencileri için kurslan yazdan başlatıyorlar ve müşteri buluyorlar.

Eğer ÖSS dört yıla çıkarılacak olursa, bu "mutlu" azınlık dört yıl boyunca hafta sonu tatili nedir bilmeyecek. Hatta bir bölümü yaz tatilinin de ne anlama geldiğini unutmuş olacak. Sonra bu çocuklardan "hayatta" başarı beklenecek. Psikolog değilim. Ama böyle bir düzenin en kritik gelişme dönemlerinde çocukların üzerinde ne kadar büyük travmalar yaratacağını tahmin edebiliyorum.

Milli Eğitim Bakanlığı ÖSS sınavı ile oynayarak işleri daha beter hale getirmek yerine, bir yandan üniversite hocalarının sayısını ve kontenjanları nasıl artıracağını, diğer yandan da meslek liselerini nasıl çoğaltacağını, bu okulları vasıf kalitesi ve çeşitliliği itibanyla nasıl işe yarar hale getireceğini düşünmeye başlasa çok daha iyi olur.

DİĞER YENİ YAZILAR