Hesap verecekler

Televizyonunun frekansını sevdiğimin Ufuk Güldemir'i.. Hayvan dediğimiz kendi halindeki mahlûkların Kinovası.. Adına "Medya.." dediğimiz güzellikler aleminin hınzır çocuğu.. Çift kaşarlı karışık tostumun bol baharlı sucuğu..

Haberin Devamı

Televizyonunun frekansını sevdiğimin Ufuk Güldemir'i..

Hayvan dediğimiz kendi halindeki mahlûkların Kinovası.. Adına "Medya.." dediğimiz güzellikler aleminin hınzır çocuğu.. Çift kaşarlı karışık tostumun bol baharlı sucuğu..

Kafaya takmış..

Beni azmettirmesinden biliyorum ki bileğime kelepçeyi taktırıp, polisin zimmetine kayıtlı ya bir Reno yahut bir Şahin'e bindirecek..

Zaptiye amiri sağ elinin beş parmağını kafamıza kask gibi geçirip, beni aracın içine iteklediğinde görüntülerimi çekecek..

Akşam haberleri saati gelip de ahalinin "kan görme güdüsü" zaptedilmez olduğunda "Flaş! Flaş! Flaş!" anonsları ile Habertürk'ten takdim edecek..

"Flaş! Flaş! Flaş! Selahattin Duman, Deprem Dede'yi öldürdü.."

Veya;

"Selahattin Duman, Zekeriya Hoca'yı kurşunladı.. Az sonra.."

***

Plânı bu.. Bir haber uğruna yapar mı? Bence yapar..

Niyeti bu olmasa iki vakitte bir "En cazip erkeği seçiyoruz.." düzeneğini kurup bizi adayların başında ilân etmez.. Haydi etti.. Olacak şey değil ama diyelim ki memleket adamsızlıktan kırıldı, iş başa düştü..

Günde beş posta "Selahattin Duman ile filanca çekişiyor.. Bakalım kim birinci olacak?" fitnesini izleyicinin kafasına sokmak neyin nesi?.

En son biz duyduk
Bizim bir şeyden haberimiz yok.. Mudo'nun teknesine bağlanmışız.. Dünya ile irtibatı oradan kuruyoruz..

"Palamut sürüleri İnegöl yakınlarında görülmüş.. Tamam"

"Sarıkanat dün gece Boğaz'a girdi.. Tamam!"

"İki kasa lüfer tuttuk.. Tamam!"

Biz balık geldi, balık gitti derken Habertürk alttan alta gazı veriyormuş.. Marmaris'ten Osman kardeşim cep telefonu ile mesaj geçip "Dört oyumuz var, dördü de sana.." demese mevzuya hiç uyanmayacağız..

İki gün sonra Berlin'deyken "Ne oyu?" sorusunu sormak aklıma geldi.. Öyle öğrendik..

Bir gün sonra da Yeşim Hanım salına salına odama girdi.. Elindeki kâğıdı müjdeli bir şeymiş gibi masama bıraktı.. Baktım bir liste.. Habertürk'ün "En cazip erkek" yarışmasında ikinci olmuşuz..

***

Yeşim'in suratındaki ifade, patronu Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilmiş sekreter ifadesi..

"Tebrik ederim, ikinci olmuşsunuz.." demesi de vukuatın üzerine tüy dikme etkinliği.. Neyin ikincisi, diye sorup cevabımızı aldık.. İlk ona girenlerin listesine de o zaman baktık..

Bekliyorum ki beni George Clooney ile Brad Pitt ile yarıştırsınlar, derece yapayım.. Şampiyon pehlivanların havaalanına ayak bastığında konuştukları gibi "Memleketime bir altın madalya iade ettim.." diyeyim..

Yazıklar olsun!
Ne gezeeer? Liste baştan aşağı dünyaya yamuk bakanların listesi..

Hani "Picasso İstanbul'da.." başlıkları atılıyor ya! Öyle birşey gerçek hayatta olsa, Picasso'nun resim yaparken model olarak seçeceği ne kadar tip varsa bu listede..

İçimizden birini karşısına oturtsa..

"Bunun iki gözünü yüzünün sağ tarafına mı koyayım sol tarafına mı?" diye düşünmesine gerek kalmaz..

Kafası doğumda bombe yaptığı için böyle üç kat kemikleşmiş cazip erkek mi ararsın? Gözleri "cümle sonunda iki nokta" gibi yakın dizayn edileni mi? Marka gözlük kılıfı heybetinde (benimki gibi) burun taşıyanı mı?

***

Benim zoruma giden böyle bir listeye aday olarak girip, birinci çıkamamak.. Beni tahriklendiren, arada bir "cinayet içgüdümü" depreştiren de bu..

Bir iki seferinde Deprem Dede nam yakışıklılardan Ahmet Mete Işıkara'nın altında kaldık.. Şimdi de başımıza Zekeriya Hoca çıktı..

Zekeriya Beyaz birinci.. Bay Selahattin ikinci..

İnsan ister istemez "Birinciliğe bir adım kalmış.. Ha cesaret.." diye düşünüyor, Bay Ufuk da bunu biliyor..

Son darbe dosttan..
Dost diye bildiğimiz İclâl Aydın Hanım'dan geldi darbe.. Oturmuş cuma yazısında "Şarap gibi erkekler" listesi yapmış.. On kişi var listede, biz onuncuyuz..

"Şarap gibi.." bir nezaket tanımlaması..

"Artık yaşım geldi, bu sene hacca mı gitsem yoksa bu yaz da mı Bodrum barlarına takılsam.." ikilemi yaşayan erkekler için kullanılır..

Kızın benim hâlâ halı sahaların en yırtıcı santrforu olduğumdan haberi yok.. (Son olarak Rıdvan Dilmen'in formasını yırtmıştım..) Kafasına göre liste yapıyor..

Onun birincisi de Mustafa Topaloğlu..

Ona "Petrus" muamelesi çekmiş.. Biz listenin sonunda "Güzel Marmara" olarak yer almışız..

Yazıklar olsun..

DİĞER YENİ YAZILAR