Gelin oynamayı severdi.. Güvey de çalgıcı çıktı..

Koca bir yıl nasıl geçti? (2)

Haberin Devamı

Daha da gelmem diyen biri daha! Yazar Paul Auster.. Yüz nakilleri.. Hülya Avşar’ın kriterlerine uyamayan sevgili.. Tinerci mi muhafazakâr çocuk mu tartışması Derin ile Cem aşkında final.. Toplumun umudu bebek Che Guevara..

Erciyes Dağı’na bu havaların nedir, diye sormuşlar..

“Bulgardağı kuşağımda, Hasandağı T......’da..” cevabını vermiş..

Bizim gitti gidecek 2012 yılını didikleyip, muhasebeye dökmemiz de o hesap.. Çok ırgalandığımızdan değil yani.. Okura kendimizce “Gülhane Parkı’ndayım, her şeyin farkındayım..” havaları çekiyoruz..

Kaldığımız yerden devam edelim..

Hrant Dink davası sonuçlandı..

Kararın açıklanmasıyla sonu gelmez bir tartışma daha başladı.. Karara göre cinayet örgüt işi değil, özel girişimcilikmiş.. Şahidimiz de var.. Kör kayıkçı..

Nuri Bilge Ceylan SİYAD ödülleri törenine anneanne işi örme kazakla gelmese mahkemeye daha çoook kızacaktık.. Öfke birden yön değiştirdi..

***


O günlerde bir de “Yüz nakli ameliyatları” çıkmasın mı başımıza? Birbirimizin yüzüne bakacak hâlimiz olmadığından bir sevindik, bir sevindik!

Doktoruna dualar ettik..

Darısı dünyanın ilk “ar damarı naklini..” başaracak olan cerrahların başına..

Başarısızlıklarımız da oluyordu..

Misal cemiyet hayatının seçkin siması diye bildiğimiz Mehmet Dereli’nin hâlleri.. Hülya Avşar’ın kimselere açıklamadığı kriterlerine uyamadığından “sevgililikten..” azledildi..

Yerine atama yapılmadı.. Bildiğimiz kadarı ile o statü vekâleten dolduruluyor..

Daha Şubat’ın başı.. Dış ticaret açığı rekor kırdı.. Hem hükümet hem de muhalefet olarak o kadar açığı Japonlar vermiş gibi yapıyoruz.. Böylece sorun çıkmıyor..

Zaten hükümet adamlarının bin türlü derdi var.. “Nasıl yaparız da muhafazakâr nesiller yetiştiririz..” sorunsalına kafa yoruyorlar..

Ateistlerden belli ki yılmışlar..

AUSTER VAK’ASI

UEFA Fenerbahçe’yi Avrupa’ya göndermedi.. Çok kızdık.. Yazar Paul Auster de hükümete kızdı, Türkiye’ye gelmeyeceğim dedi..

“Seyrek bıyıklı asabi şahsiyet” de kızdığı için memleketimize gelmeyeceğini söyleyen yazara resmi öfke yaptı:

“Gelsen ne oluur? Gelmesen ne oluuur?” diye biten ünlü tiradıyla karşılık verdi..

Paul Auster’ın yakınları, bu cevabı öğrenen yazarın gözlerinin dolu dolu olduğunu duyurdular..

“Mülayim bakışlı gözlüklü şahsiyet..” araya girip yazara “gelmezsen ölümü öp..” çağrısı yaptı..

Cevap alamadı.. Kamyoncuların dediği gibi “Dal rüzgârı affetse de kırılmıştı bir kere..”

O günlerde Taksim Meydanı projesinin onaylandığı medya marifetiyle müjdelendi.. Yeni meydan bir buçuk yıl içinde tamamlanacaktı..

(Telaşlanacak bir durum yok.. On bir ay geçti, proje sahiplerinin hâlâ yedi aylık zamanları var..)

Kamuoyu polisin başında duran Hükümet Adamı’nın potansiyel cevher üreticisi olduğunu ilk kez Şubat ayında fark etti..

“Özgürlük yok, cezaevleri dolup taştı” laflarına harika bir cevap geldi:

“Dışarıda özgürlük yoksa demek ki içerisi daha iyi.. O zaman ne diye cezaevinden şikâyet ediyorsun?”

Bu güzel cevap, aynı günlerde muhafazakâr yetişmeyen gençlerin tinerci olduğu tezini savunan “Seyrek bıyıklı asabi şahsiyetin” bile havasını geçti..

***


Meclis’te otuz milletvekili birbirleriyle yumruklaştı.. Kazanan belli olmadı..

Milletvekillerinin bu yumruklu diyaloğu vatandaşa da ilham verdi..

Seda Sayan kendisi için paralı jigolo tutuyor, diye dedikodu yayan Ankaralı Turgut’un programa çıktığı televizyon setini bastı..

“Dağıtırım lan burayı!” diye attığı nara teeey Adapazarı’ndan duyuldu..

Yurt çapında esen bu cenk rüzgârına kendini kaptıran ormanlardan sorumlu Hükümet Adamı çocuk peydahlama çıtasını yükseltti:

“Üç çocuk yetmez, beş olsun..”

O ADAM SALAK MI?

Bu açıklamadan sonra başka bir Hükümet Adamı “Beş de yetmez yedi olsun..” demeye hazırlanıyordu ki parti ileri gelenleri tarafından zorlukla zaptedildi..

“Seyrek bıyıklı asabi şahsiyet” ameliyat oldu, sağlığına kavuşmasına çok sevindik..

Televizyondan erken verilen haberleri “Böyle bir ameliyat olmadı, bunlar fısıltı..” diye yalanlayan Bekir Bozdağ’ı, ameliyat hakkında basına bilgi veren Başbakanlık Ofisi on dakika sonra yalanladı..

Bekir Bey bir şey olmamış gibi havalara baktı..

Aynı günlerde Batmanlı bir çift, dünyaya gelen bebeklerine Ernesto Che Guevara adını taktı..

Nüfus müdürlüğünde sorun çıkmadı..

Che Guevara bebeğin, büyüyüp dağa çıkmasını umutla bekliyoruz..

Düşük faizli konut kredisi aldığı için medyada eleştirilen Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff istifa etti..

Alman cumhurbaşkanının istifası yerli siyasetçiler tarafından “Bu adam salak mı yahu?” sorusuyla karşılandı..

Salak olduğuna oy birliğiyle karar verildi..

Hakan Şükür’ün Maraton’daki yorumculuğu tartışmalara sebep oldu..

Ben milletvekillerinin boş boş, sallabaş oturmasına razı olmadığımdan Hakan Şükür’ü destekleyen bir risale yazdım.. Bir kutu lokum göndermedi.. Duyarsız insan!

Bunlar olup biterken gençlerimizin giderek internet bağımlısı olduğu haberi düştü..

Bir tehlikesi var mı diye Google’a baktık.. Yokmuş..

***


Çocuk yetiştirme tartışmaları her şeyin önünde gidiyor..

Erzurum’da bir okul müdürü düzenlenen resmi bir toplantıda irfan saçtı..

Geni bozuk, suça yatkın çocukları belirleyip imha edelim..” dedi..

Bu akılcı yaklaşım, ne yazık ki her konuya maydanoz olan okumuşların şiddetli itirazları yüzünden enine boyuna tartışılamadığı için zayi oldu..

Teklif kabul görseydi, muhafazakâr nesil yetiştirmeye gerek kalmayacak bunun için harcanacak paralar hazinede kalacaktı..

Üzüldük.. Üzüntümüzden Derin Mermerci ile Cem Uzan’ın 18 aylık beraberlikten sonra ayrılmalarıyla bile yeterince ilgilenemedik..

(2012 yılının muhasebesine devam edeceğiz..)

DİĞER YENİ YAZILAR