Bay bayanı kucaklar, Açılır güzel bacaklar

Haberin Devamı

Altmışların ünlü pop şarkısının iki dizesini başlık yaptım.. Tahmin ettiğiniz gibi “resmi takıntım” olan “bayan” sözcüğü üzerine bir yazı daha.. Ancak bu kez Maraton programı ve Şansal abimiz tarafından tahrik edilmişliğim var..

Ekrana yansıyan genel seviyeyi “hayretle, ibretle, şaşkınlıkla..” izledim..

Yer, Lig TV’nin Maraton programının stüdyosu..

Zaman, gecenin bir vakti..

Stüdyo konuklarının yumurtladığı cevherleri alkışlasın diye getirilmiş kalabalığın önünde, sporun duayeni unvanlı Şansal Büyüka ile Mustafa Denizli var..

Şansal Büyüka, yeni seçilen federasyon başkanını “kutsama” işini yaparken, alınan kararları anlatıyor..

“Bundan sonra çocuklar ve bayanlar maçlara bedava girecek..”

Beleşçi ahalimizin en sevdiği müjde türü budur.. Maça bedava girmek.. Cehenneme giriş bedava, dersen alkışlanırsın..

O arada seyircilerin arasından bir iki itiraz geliyor..

“Bayan değil, kadın..”

***


Kendini futbola adamış insanları “bilgi gerektiren” tartışmalara çekmeyeceksin..

Koca Türkiye spor basını “Şike” ile ilgili yasa değişikliklerini, yasalaşan metni okumadan tartışmalar açmış.. Kendisi de taraf olmuş..

Şimdi “bayan” sözcüğü ile “kadın” sözcüğünün ayırımı üzerine kafa yoracak halleri mi var..

Nitekim Şansal Büyüka bu itirazlar üzerine şaşırıyor.. İşin tuhafı teknik stüdyoyu kendine bağlayan kulak mikrofonunda da çalışanların itirazları var..

Olanca sevimliliği ile meseleye çözüm bulmaya çalışıyor..

“Bayan dediğimizde de kızıyorlar, kadın dediğimizde de.. Doğrusu ne acaba?”

DOĞRUSU ŞU..

Şansal Büyüka gazeteci..

Gazeteci, toplum içinde bir ihtilaf çıktı mı sebebini araştırmak, öğrenmek zorunda.. İsterse bu ihtilaf bir tek sözcük üzerine çıksın..

Açarsın yetkin bir lügatı bakarsın!

O da kesmedi, dile hâkim bir iki tanıdığına sorarsın.. Hangisi doğru, bayan mı kadın mı diye..

Kendisi için araştırıp, öğrenmek aklına bile gelmemiş.. Seyirciye soruyor: “Hangisi doğru?”

Toplumun kanaat önderlerinden Mustafa Denizli konu mankeni gibi.. Besbelli kamu ile paylaşacak bir kanaati yok dil üzerine..

“Hadise” sözcüğü ve “Net’ce itibarıyla” tamlaması sayesinde Türkçe tartışmada bütün kariyerini idare etmiş..

Bakın geçmiş söylemlerine.. “Hadisesiz..” cümlesi, “Net’ce itibarıyla..” diye başlayıp sonuç kaydettiği cümleleri pek yoktur..

Başka bir deyişle bunların geçmediği cümlelerin sayısı, geçenlerden azdır.. O yüzden Mustafa Denizli yan toplara çıkmıyor..

Diğer konuşmacı Markus Merk ise Alman.. Türkçe bilmiyor..

Ama Şansal Büyüka dönüp Alman’a “Sizde nasıl?” diye sorsa, Alman dilinde “kadın” sözcüğünün karşılığının “fraulein” olduğunu söylerdi..

Resmiyet içeren saygı ifadesi kullanıldığında yani “bayan” demek icap ettiğinde de “Frau..”

Tıpkı Fransızcadaki “Mösyö” ve “Madam” gibi..

Tıpkı dünya dili İngilizcedeki “Mister” ve “Missis” gibi..

***


Yarışmaların kadın ve erkek kategorilerine ayrıldığı bütün sportif faaliyetlere bakın..

“Kadınlar yüzme yarışı..” der mesela.. “Women” sözcüğünü kullanarak.. Birinde bile “Missis” sözcüğünü kullanıp “Bayanlar yüzme yarışı” denmez..

Bunu bilmek için dil âlimi olmaya gerek yok.. Dil eğitimi görmeye de..

Basit bir zekâ, temsil yüz IQ’luk bir zekâ, televizyonda yayınlanan uluslararası yarışmaların takdim logolarına baksa farkı anlar..

Yıllardır Türk Spor Basını’nın bu yüz IQ’luk zekâ performansını bekliyorum.. Duayenleri de dâhil..

AHALİ BİLİR Mİ?

Şansal Büyüka içinden çıkamadığı bu derin (!) mesele için stüdyo seyircisine dönüp “Doğrusu nedir?” diye sorduğunda gelen cevabı tahmin edersiniz..

Alt kültürün, televizyonda görünmeye meraklı ürünleri “Bayan.. Bayan..” diye bağırıyorlar..

Doğrusunu öyle biliyorlar.. Girdikleri mağazaların bütün tezgâhtarları öyle demiyor mu?

Arada tek tük “kadın” diye bağıranlar oluyor ama Şansal Büyüka çoğunluğa kulak veriyor..

“Evet evet, bayan.. Hem bayan sözcüğü daha kibar.. ”

Kurban olmuşum ben bu gecekondu zarafetine..

Gecekondu zarafeti ile dil cehaleti birleştiğinde müthiş güzellikte, ölümsüz tarifler ortaya çıkıyor..

“Midem eşkidi..”

“Şemşiyem kayboldu..”

“Spor yazarı olaraktan..”

“Pencereden bakarkene..”

“Bayan” sözcüğünün C-D grubuna çok kibar geldiğini onaylayan bu sahneler, televizyon ikonlarımızdan Acun’un stüdyoya gelmesiyle bitiyor..

Acun kibar bir orta sınıf çocuğu ve kadından söz etmesi icap ettiğinde “bayan” der.. Dedikçe de kendini pek kibar hisseder..

Acun’un kibarlığı ile Maraton’u canlı izleyen C-D grubunun zarafeti stüdyoda pişti olduğuna göre tartışma bitmiştir.. Bayanlar 1 kadınlar 0..

Sözcükler zaman içinde anlamlarını değiştirir.. Türedikleri amacın dışında hizmet verirler..

Temsil Türkçede “erkeğin üreme organını” kaba bir biçimde tarif eden ”Y.....” sözcüğün eski metinlerde “mızrak, kargı” anlamında kullanıldığı gibi..

Eski metinlerde “Y.....’ları ile düşmana şedit hamle yaptılar..” türünden cümleler okumuşluğum vardır..

***


Şimdi dil cahilleri, gecekondu zarafeti, üşengeç ve tembel medya, cahil kanaat önderleri sayesinde “kadın” sözcüğü anlam değiştiriyor..

Sözcük, karşı cinsin “cinsiyetini” vurguladığı için adeta ayıp sayılıyor..

Hızlı trende “bayan yanı” uygulaması yapan kafanın anlayışına uygun olarak..

“Bayan” değil de “kadın” dediğin zaman sanki cinsiyet vurgusu yapıyorsun.. Onlar ise kadını tümüyle hayattan çıkarmak istiyorlar..

Tek partinin icadı olan “Bay, bayan” şeklindeki resmi hitap tarzının kadınlara dair kısmı, bu yüzden sinsice örtülüyor..

“Bayan..” sözcüğünü daha zarif bulan dil cahilleri de istemeden bunlara hizmet ediyor..

Ayıptır, yazıktır, günahtır..

DİĞER YENİ YAZILAR