Teptim keçe oldu, sivrilttim külah.. Koy başına git işine

Haberin Devamı

Yazarınız senelik izninin bir kısmını kullanırken kamuya hizmetten vazgeçmedi.. Gidip İzmir Metrosu’nu denetledi.. Bir eyyam yer altından, çok eyyam yer üstünden giden vagonların tren mi, tramvay mı, banliyö mü olduğunu araştırdı..

Aliağa otobanından yıllardır gider gelirdim, o garip yapıyı görürdüm..

Fabrika desem, değil.. Okul desem, değil.. Hane hiç değil.. Meğer metro istasyonunun binasıymış..

Kendini geliştirdikçe memleketin görüntüsünü bozan “Cumhuriyet Mimarisi” nin başeserlerinden biri..

Bir kiloluk kesme şeker kutusunu, dört adet Tekel kibritinin üzerine koyun.. Altında bir boşluk yaratın..

Şeker kutusunun üzerine de bir Tekel Ekstra çay paketi yerleştirin.. Bina heybet kazansın.. İki adet Ülker gofretini de ayak görevi yapan kibrit kutularının ikisine ekleyip, yanlamasına uzatın..

Aha size bir mimari yapıt..

Aliağa’yı İzmir’e bağlayan banliyö hattı üzerinde tevazu gösterip, “istasyon binası” yerine hizmet verecek saray duygusallığında bir eser..

***


Estetik meraklısı değilim..

Özellikle “peynir kalıbı” dizaynını master plan yapıp, memleketin her yerine bir kalıp diken cumhuriyet mimarisine de çok saygılıyım..

Yapanların bir bildiği vardır.. Binalar ne kadar çirkinse merkezi otoritenin gücünü ahalinin kafasına o kadar iyi çakar..

O çirkin beton binalar sayesinde ahalinin taht-el şuuruna (bilinçaltına) inceden inceye bir “hapis damı” silüeti işlenir ki neresinden bakarsan bak herkese faydası var..

O sayede ahali testi gibi bir hizada durur..

Lafı getireceğim yer İzmir Metrosu..

Büyüklerimiz düşünmüş, taşınmış.. Mevcut tren hattını, banliyö hatlarını, tramvay sistemini birbirine eklemiş.. Onu da yıllardır İzmir içinde eşilip duran metro tünellerine düğümlemiş..

Olmuş size metro.. Bir ucu İzmir’den altmış kilometre uzakta Aliağa’da.. Öbür ucu İzmir’in merkezine otuz üç kilometre çeken havaalanının on kilometre ilerisinde..

BİN BAKALIM..

Aliağa’dan bindim metroya.. Yeni olduğu besbelli temiz, şık vagonlar.. Lakin şıklığı İstanbul Metrosu’nda kullanılan vagonların bir sınıf altında..

Varsın olsun..

İçi klimalı.. Serin.. 175 kuruşa bir bilet alıyorsun.. Bildiğin banliyö hattına metro bağlantısı süsü verildiğinden daha fazlasını kesemiyorlar..

175 kuruşa serin serin taaa İzmir’in Alsancak İstasyonu’na kadar gidiyorsun..

Yolculuk süresi bir saati sekiz on dakika geçiyor..

Niye bu kadar uzuyor derseniz, yol üzerinde ne kadar ilçe, kasaba, belde veya toplu yerleşme alanı varsa oraya bir istasyon açılmış da ondan..

Saydım.. Aliağa ile Alsancak arası yirmi iki istasyon.. İndisi, bindisi.. Lokomotif bir türlü hızlanamıyor..

Hattın üstü, yani lokomotif ve vagonlar Avrupa’dan ithal ama raylar yani alt yapı taaa Sultan Abdülhamid Han’dan yadigâr..

Neresinden baksan yüz senesi var..

Lokomotife biraz gaz ver.. Vagonların her birini yol üzerinde bir tarladan toplarsın.. O yüzden de metro katarı, trenin icadındaki hızla seyrediyor..

Aliağa hattı önümüzdeki yıllarda Bergama’ya kadar uzatılacakmış.. Kırk beş kilometrelik bir ilave yani..

Bergamalı verecek 175 kuruşu.. Büyüklerimize hayır dua ederek, İzmir’in göbeğine kadar gidecek..

Ayrıca Halkapınar’da istasyon değiştirip bilet almadan Bornova hattına geçme hakkın da var..

Asıl metro Çankaya ile Bornova arasında.. Bu hattın on istasyonu var..

Üçyol, Konak, Çankaya, Basmane, Hilal, Halkapınar, Stadyum, Sanayi, Bölge, Bornova..

İstasyonlarda durması kalkması ile birlikte yirmi dakikanın altında bir uçtan diğer uca ulaşıyor..

İki vakte kadar (yıl değil ay) İzmirspor ile Hatay istasyonları da açılacak.. Yıl sonunda ise bu hat Üçkuyular’a bağlanacak..

Böylece günde ortalama yüz elli bin kişi taşıyan metro müşterisi üç yüz bini bulacak..

Daha Poligon ve Fahrettin Altay hatları plânlama aşamasında..

İzmir’in asıl metrosu bu..

***


Sabahın altısından gecenin on ikisine kadar hizmet veren İzmir Metrosu’nu ahalimiz çok sevmiş.. Yine de bir ucunun Bergama’ya, diğer ucunun Menderes Ovası’na kadar bağlanmasına anlam veremiyorlar..

Metro işi bir metropol icraatı..

Öbürü ise o şehrin taşrasını içine alan başka bir ulaşım hizmeti..

Bitmiyor.. Hat Bergama’dan Çanakkale’ye uzanacakmış.. Öbür ayağı da Kuşadası’na kadar gelecekmiş..

Biraz tuhaf.. İstanbul Metrosu’nun Tekirdağ’dan, Adapazarı’ndan yolcu taşıması gibi..

Şimdi hükümet büyüklerimizden birinin “Taşırız, taşımayız.. Sana ne ulan zırpo!!” dediğini duyar gibiyim..

İNCEDEN HESAP

Siyaseten ince ince düşünen İzmirli’ye göre niyet başka..

Ampul Partisi burayı Altı Kazık Partisi’nin elinden alamamıştı ya!

Şimdi metro sayesinde metropolü inceden inceye kuşatıyorlar, demeye getiriyorlar..

Kuzey’de Bergamalısı, Güneyde Cumaovalısı yüz yetmiş beş kuruşa gelip gidecek..

Vermediğin oylar senin olsun.. Al oyunu koy çuvala, salla salla vur duvara..

Şimdi “Eeee?? İndin, bindin şikâyetçi misin?” diyenlere cevap veriyorum..

Partiler arasındaki niza beni alâkadar etmez.. İsterlerse İzmir Metrosu’nu götürüp Ankara’nın Şereflikoçhisar’ına bağlasınlar..

Canları istiyorsa oradan da Nusaybin’e kadar gitsin..

Ben aldığım hizmete bakarım.. Ben Aliağa’dan İzmir’e üç buçuk liraya gidip geldim mi? Geldim..

Aynı saatlerde memleketin yeni icadı duble yollar tıklım tıklım mıydı? Evet öyleydi.. Benim için tartışma bitmiştir..

***


Herhalde metroyu Bergama’ya kavuşturacak olan memleket büyükleri; hükümet adamları, belediye adamları şu altyapıyı da bir ellerler..

Saatte yüz yirmi kilometre hız kapasiteli metro lokomotiflerini on, on iki kilometre hızla inletmezler.. Metroyu kullanırken ahalinin hallerine baktım..

Hizmetten memnun görünüyorlardı.. Homurdanan, çemkiren, laf sokuşturan yoktu..

Durum madem böyle “sirkeyle tıraş olmak için” kendimizi zorlamayalım..

DİĞER YENİ YAZILAR