Arabanı sat varoğlu gibi, Lafını söyle Köroğlu gibi

Haberin Devamı

Küçük ilânları takip ederek arabanın ucuzunu, evin hayırlı komşulusunu alacağım diyenlere ufak ama mühim tüyolar.. Küçük ilânların da kendine göre şifresi var.. O şifreleri doğru okuyamadın mı baltayı taşa vurursun.. Zarar edersin.. Yazık değil mi sana?

Bizim ahali kökten kurnazdır.. Siz kulak asmayın her genel seçimde birilerinden kazık yemesine..

Bir kere seçimde yenilen kazıkların sebebi kişisel değil.. Bünyemizdeki “sürünün peşine takılma güdüsünden” kaynaklanan bir şey..

Yoksa feraset sahibidir insanımız..

Gerçi bazı fetbaz siyasetçiler bu muhteşem güdümüze “sağduyu” adını takıp, sandık başında kazıklanmamızla inceden dalga geçerler ama varsın olsun..

Bu bile potansiyel olarak kurnaz olduğumuz gerçeğini değiştirmez..

***


Bu kurnazlık en çok da mal satarken işe yarar.. Gazeteye küçücük, beş altı kelimelik bir ilân verirsin.. İçine bütün ticari dehanı sıkıştırırsın..

Batı’nın adamı da mal satarken ilân verir.. Ancak sersem olduklarından o mal için bilinmesi gereken ne varsa ilânın içine yazarlar..

“Satılık oto.. 47 bin kilometrede.. Koyu füme.. İçinde müzik sistemi, klima, ABS var.. Sağ kapısı tamir edilmiş, lastikleri eski.. Fiyatı on iki bin Euro..”

Aynı arabayı bizden biri satsa vereceği ilân şöyle olurdu:

“Kaçırılmaz fırsat.. Bayandan.. 47 bin kilometrede full artı full aksesuar..”

Fiyatı mı? Satılık mal ilânına fiyatı sersemler koyar..

BAYAN FAKTÖRÜ

Satacağın araba için verdiğin ilâna fiyat koymayacaksın ki müşteri geldiğinde onu göz kestirimi tartabilesin.. Pazarlıkta ne kadar kazık yeme potansiyeli var, kestirebilesin..

Pazarlığa on beş bin Euro’dan başlarsın.. On üçe satsan bile artı bin Euro kârdasın..

Araba sunarken kullandığın “Bayandan..” sözcüğünün de önemi var..

Bir kere kadın kısmı erkekten daha naziktir.. Bu sözcük arabanın trafikte “haldur huldur” hayvan gibi kullanılmadığını gösterir..

Ayrıca “Bayandan..” sözcüğü müşteri üzerine araba değil, kız alıyorum etkisi yaratır.. Satıcı tarafa “kız evi, naz evi..” üstünlüğü sağlar.. Şahsen, bu kadar kurnaz bir ahalinin bugüne kadar neden “Bakire bayandan satılık oto..” takdimini kullanmadığını merak ederim..

Bir gün birisi bunu yapacak, ikinci el oto piyasasına dinamizm getirecek..

Haaa! Devir işlemi sırasında arabanın sahibinin erkek olduğunu görüp “aldatıldık mı acaba?” hissine kapılacaklar için de cevap hazır olur..

“Araba hanımındı, alışamadı..”

Bu tür kurnazlıkların bir de “Doktordan satılık araba..” hali var..

Burada sihirli sözcük “Doktor!”

Daha üstü yok.. Validen satılık, büyükelçiden satılık, genel müdürden satılık, il başkanından satılık, seyrek bıyıklı asabi şahsiyetin akrabasından satılık..

Ne yazarsan yaz “Doktordan satılık” bir otomobili geçemez..

Olmadı, bir üst sınırı zorla.. İlânına “Genel Cerrahi Profesöründen satılık araba..” diye yaz, faydası yok..

Araba satmaya niyetli doktor, Tıp Fakültesi Dekanı dahil herkesi döver..

***


Nice psikiyatrlar, sosyal bilimciler kafa yordu.. Bizim ahalinin zihnine yerleşmiş “Doktordan satılık mal gibisi yok..” anlayışının sırrını çözemedi.. Daha da çözemez..

Bu da arabasını değiştirmeye niyetli doktorlara büyük üstünlük sağlar.. Adam kasap, nalbur, züccaciyeci veya emlakçı..

İkinci elden satın aldığı araba için birisi ona “Hayırlı olsun..” dediğinde direksiyona eliyle vurup “Doktordan..” demenin keyfi hiçbir şeyde yoktur..

Ne iş yaparsan yap, doktordan araba aldın mı tıp fakültesini bitirmiş gibi hissedersin kendini ki bu da ikinci el piyasasının gizli dinamiklerinden biridir, belki de başlıcasıdır..

Bunu aşabilecek tek şey, yani bu sunum şeklinin fenafillah mertebesi de “Doktor bayandan satılık oto..” ilânıdır..

Bu da dört yapraklı yonca gibi bir şeydir.. Üç beş yılda bir ya görülür ya görülmez..

MANKEN JEEP’İ

Dikkatli bir küçük ilân takipçisi olarak yeni fark ettiğim bir şey var..

O da on beş bin, on yedi bin, bilemedin yirmi küsur bindeki “satılık Jeep” ilânları..

Meraklıları da bunları kovalıyor.. Çünkü Jeep türünden bir aracı alan, o kadar parayı İstanbul içinde safari yapmak için ödememiştir..

Jeep’e meraklı olan da başına ciddi bir iş gelmeyince arabasını daha emekleme kilometrelerinde satmaz.. Diyelim ki sattı.. O zaman da “düşük kilometrede satılık Jeep” ilânları bu kadar bol olmaz..

Araştırmacı gazeteci olarak bunun da sırrını çözdük elhamdülillah..

Olay “playboy” dediğimiz aylak zamparaların zihninde başlayıp, niyetinde bitiyor..

Bunlar genellikle kendilerine “podyumsuz manken” dediğimiz meslek grubundan sevgili buluyorlar..

Aşklarının ne kadar yüce ne kadar içten olduğunu ispatlamak için de manken sevgiliye bir Jeep alıyorlar.. Manken kızların boyu uzun olduğundan diğer orta sınıf otomobile sığamazlar.. Fiziki zorlatmalardan dolayı Jeep tercih ediliyor..

Artı, Jeep bu kulvardaki tek geçerli “rekabet ölçüsü” olduğundan, onun yerine iki adet lüks sedan araba alsan, fayda etmez..

Hediye ettiğin kişide “seviliyorum, beğeniliyorum, hâlâ aranıyorum..” duygusu yaratmaz..

***


Tabii “podyumsuz manken aşklarının” da bir süresi var.. Mankenine göre.. Kiminin aşkı üç beş ay dayanıyor.. Kiminin bir iki yıl.. Bilemedin üç yıl..

Son kullanma tarihi geçtiğinde “playboy” bir başka çiçeğe konmak için havalanıyor..

Geride bıraktığı kalbi kırık manken de “avcıdan kaz alma uçar..” durumuna düşüp, geçinmek için kendisine hediye edilen Jeep’i satmak zorunda kalıyor..

Haliyle paraya sıkışmış olduklarından ciddi oranda fiyat kırıyorlar.. Üç senelik sevgili kıdemi kazanan mankenler için de akıbet aynı.. Onlar da sıkışınca kendilerine “hediye edilen dairelerini” satışa çıkarıyorlar..

Böylece kimin aşkının ne kadar sürdüğünü anlamak mümkün oluyor..

İşte kimi küçük ilânların şifresi bu.. Bilesiniz, mal alırken kazanasınız diye yazdım..

DİĞER YENİ YAZILAR