Kestirip biçtirmeden önce iyi düşün taşın..

Haberin Devamı

Estetik derdine düşenler içindir bu nasihatim.. Sonra faydası olmaz gözlerdeki yaşın.. Bakın iki koca İngiliz üniversitesi “deforme güzelliğin” erkekler açısından daha çekici olduğunu söylüyor.. Bir de sağlığa yararlı olmasının altını çiziyor.. Koca bir burnun varsa kıymetini bil, diye yazıyorum bunları..



İngiltere’nin saygın eğitim kurumlarından Southhampton Üniversitesi ile İbrahim Tatlıses’in Urfa’da şubesi olmadığı için gidemediği Oxford Üniversitesi ortak bir çalışma yapmış..

Bu çalışmanın sonunda ortak bir hükme varmış..

Hem de bilimsel olarak..

Vardıkları hüküm, bizim estetik cerrahlarını biraz sinirlendirecek ama varsın olsun..

“Çirkinlik güzeldir..” diyorlar..

Tabii bilimsel tebliğlerine “bazı durumlarda..” şerhi koymak şartıyla..

Araştırma erkekler üzerinden yapılmış.. Tercihen “deforme güzellik” kavramına yatkın olduklarına dair cevaplar alınmış..

***


“Deforme güzellik..” ne mi?

Temsil, güzel bir yüzde iri ve kemerli burun.. Tıpkı Barbra Streisand’ın burnu gibi..

Veya alt dudağın kalın olup dışarı sarkması.. Angelina Jolie gibi.. Yahut uyumlu bir yüzde sipsivri bir burun.. Liza Minelli gibi..

Tabii Angelina Jolie’nin bir de Kapadokya’da turist gezdiren eşeklerin semerine sığmayacak mabadı var..

O bile akademisyenlerin “güzellik kavramı” açısından aykırı değil..

Aykırı olan “İlle de Angelina Jolie poposu isterim..” diye tutturup, gerini köşe minderi gibi doldurmaya çalışmak..

AYNI KAFADAYIZ..

Kiminle mi? Elbet güzellik konusunda bilimle..

Gidersin, kasap şefkatine sahip bir estetik cerrah bulursun.. Bir dergiden kestiğin fotoğraftaki Angeline Jolie’nin poposunu gösterip “Bundan isterim..” diyebilirsin..

O popo ne estetik açıdan bir işe yarar ne de sağlık açısından..

Southhampton ve Oxford Üniversiteleri’nin ortak raporu “iri popolar” için saydıkları faydaları sayfalara sığdıramamış..

Bolca yağlı bir popo vücuttaki zararlı asitleri temizliyor.. Ayrıca tampon görevi yapıyor..

Kasnak bölgesi ne kadar genişse o kadar iyi.. Koruyucu kolesterolü artırdığı gibi damar sertleşmelerini de geciktiriyor.. Bir de şeker hastalığına karşı tedbiri var ama bilimsel açıdan dillendiremiyorum..

Yani estetik cerrahına gidip “O popodan isterim” dediğin zaman bütün bu riskleri göze alacaksın..

“Memişlerim küçük, büyüğünü isterim..” diye tutturanlar için de tıbbi nasihatlerimiz var..

Doğal olarak büyük olan, zaten belli bir yaştan sonra sırt ağrısına sebep oluyordu..

Bir de içine silikon tıktırıp sinende iki adet hentbol topu taşımaya çalıştın mı o ağrıları ikiye katlarsın..

Arkadan sırtına vurur, önden silikonlar kasları ezer.. Dönün bakın sinema dünyasına..

İri memişli kim varsa kariyeri kısa sürmüştür veya o meşhur Pamela Anderson gibi televizyon komedyenlerine malzeme olmuştur..

“Kulaklarım büyük” takıntısı da hem akla hem sağlığa ziyan..

Kulağın büyükse, biraz kepçe duruyorsa ne gam? Anketlere bakılırsa erkeklerin çoğu “kepçe kulaklı kadınları” daha çekici buluyor..

Bunu dert eden sadece kadınlar.. Birbirleri için güzelleşiyorlar ya! İlle kulaklar kafatasına yapışık duracak..

***


Hem sana ne zararı var o kulakların.. Doğru bir televizyon teknisyenine denk gelirsin.. O kulaklar anten gibi iş görür, belki DigiTürk’ü bile çeker..

Sezen Aksu ablamızın bütün uydu yayınlarına uygun kulakları vardı.. Gitti o kulakları kırptırdı.. Elinde kalan birer adet tatlı kaşığı kadar bir şey..

Üstelik şimdi onların üzerini saçıyla örtüyor..

Ama asıl doğuştan gelen karakteristik özelliği rafa kaldıran burun operasyonları..

İç piyasaya bakarak konuşuyorum..

Yakın zamanda burnuna el attırıp da hayrını gören bir tek sinema oyuncusu, tiyatrocu veya dizi yıldızı görmedim..

OYNAMA BURNUNLA

Kim burnuyla oynamaya kalktıysa, piyasadaki yerini kaybetti.. Aha size pop müziğin ünlülerinden Nadide Sultan örneği..

Kızcağızın Barbra Streisand tarzında bir burnu vardı.. İriliği, kemeri yüzüne yakışıyor, kimlik veriyordu.. Gidip onları ameliyat ettirdi..

Yüzü sıradan bir yüz oldu ki görenler tanımaz..

O operasyondan beri de Nadide Sultan’ın sesini duyan olmadı.. Sebep olan arkadaşları burunsuz kalsınlar, kıza iki adet priz deliği taktırıp piyasasını yok ettiler..

Üstelik onun operasyonu “başarılı” dediğimiz türdendi.. Bir de estetik cerrahın bodur parmaklıları var ki maazallah!

Bırak yüzündeki bir organı emanet etmeyi, kurbanlık koyunu verin postunu dört beş yerden delip sakatlamadan yüzemez..

Kime çattığını nereden bileceksin?

Bu işin çöpe giden pet şişe gibi geri dönüşü de yok.. Bakarsın aynada yeni sıfatına.. Elinden ancak estetik cerrah için dava açmak gelir..

Hostes İnci Hanım’ın cerrahını “Beni çirkinleştirdi..” deyip dava etmesi gibi..

Etti de ne oldu? Burnu geri mi geldi? Tam tersine..

Mahkeme cerrahı “taksirli yaralama” suçundan bir yıl hapse mahkûm etti..

Sabıkası yok, deyip bir yıllık hapsi altı bin lira para cezasına çevirdi..

***


Bunları niye yazıyorum?

Estetik cerrahların çift vardiya çalıştığı günlerdeyiz de ondan.. Nereden biliyorsun, diyen olursa oturup aldığı gazetenin magazin eklerine baksın..

Elinde kadehle aynı pozları yüzlerce değişik mekânda veren cemiyet kadınlarının çoğu meydanda yok.. Fotoğraflarını bir iki aydır göremiyorsunuz..

Demek ki operasyona girdiler.. Yine oralarını buralarını biçtirdiler..

Onlar bıçak altına yattı, estetik cerrahlarının kanatlarına birer tüy daha eklendi.. Yaza kısmet olursa sonuçları yakından göreceğiz..

Cemiyet kadınlarının yüz yüzeyken birbirlerini “Çok güzel olmuşsun..” deyip yağladıktan sonra arkalarından yaptıkları konuşmaları dinleyeceğiz..

Siz uymayın onlara..

DİĞER YENİ YAZILAR