Bir seri katilimiz eksik kalmıştı.. O da olmasın!

Haberin Devamı

Yarın Avrupa Parlamentosu’nun bütün vekilleri içip içip dindon olur, sarhoş kafayla bizi birliğe kabul ederlerse “seri katil meselesini” nasıl açıklarız diye dertlenmeyin.. Seri katil çıkaramadığımız için başımız derde girmez..

Ertuğrul Özkök’ün kendini CSI dedektifi gibi hissetmesinin sebebi psikiyatr konusu olamaz..

Kabahat onda değil televizyon kanallarında..

Sadece şu sıralarda altı adet CSI başlıklı polisiye dizi oynuyor.. Bunun Miami CSI’ı var.. Las Vegas CSI’ı var.. Hatta Amerikan donanması içinde işlenen hayali cinayetleri kovalayan NCSI dizisi bile var..

“Numbers” dizisinin dedektifi Sayısal Loto oynar gibi rakamlar üzerinden adam yakalıyor.. Bir başka dizide ölenlerin kemiğinden remil falı atılıyor..

Psikiyatr CSI dedektifi bile var..

CSI kodlamasının açılımı şöyle: Crime Scene Investigation.. Türkçe meali “olay yeri inceleme..”

Bizde var bu teşkilattan.. En meşhuru da Konya’da ama dizisini yapmak kısmet olmadı..

***


Ertuğrul Özkök ise bu durumda CSI Medya dedektifi olmakta..

İzmir’de üç masum insanı öldüren serseriyi “seri katil” ilân eden medyadaki dizi heveslilerine ilk itiraz ondan geldi..

Seri katil denen kişinin profilinin çıkarılması icap ettiğinden başlayıp bir sürü detay anlattı..

Özkök yüzde yüz haklı..

“Seri katil” benzetmesine sarılan medya editörleri ise yüzde yüz haksız..

Ben Ertuğrul Özkök’ün İzmir’deki katil için ortaya attıklarını bir adım daha ileriye götüreyim.. Hatta bir de iddiada bulunayım..

“Bizden seri katil çıkmaz!”

Altyapı yetersiz olduğundan değil, insanımızın meşrebine uymadığından..

ÇIKMIYOR İŞTE..

1974 Kıbrıs Harekâtı sırasında Dışişleri Bakanlığı yapmış rahmetli Turan Güneş de benimle aynı kafadaydı.. Hatta aklımıza bu fikri sokan da odur..

“Bakın işlenmiş cinayetlerin zabıtlarına..” demişti.. “Bir tane zekâ ürünü cinayet göremezsiniz..”

Kanıt olarak da işlenen cinayetlerden demografik bir sonuç ileri sürmüştü..

“Bizdeki cinayetlerin üçte biri taş, bıçak ve balta ile işleniyor..” diyerek..

Vatandaş genelde cinnet getiriyor.. Eline ne geçirdiyse karşı tarafa hamle yapıp canına kastediyor..

Veya taammüden, yani önceden plânlanarak işlenen cinayetlerde günlerce hesap kitap yapıyor.. Kendince bir yol bulup can alıyor..

Üç gün sonra da yakalanıyor..

Ahalimiz hassas olduğundan yeni bir “zekâ tartışması” açmak istemiyorum ama bu böyle.. Averaj olarak 90 IQ (Ay Kû)’dan akıllı cinayet çıkmaz..

Turan Güneş’in yetmişlerin sonunda yaptığı bu gözlemin üzerinden otuz sene geçti.. Silahlanma serbest bırakıldı.. Suça eğilimli olanların tek öğrendiği ise “kafaya sıkmak” sözcüğü oldu..

“Gaffana daşı korum..” gitti “Kafana sıkarım” geldi.. İşlenmemiş IQ aynı kaldı..

Kurtlar Vadisi dizisi sağ olsun..

İçimizdeki vahşet güdüsünü oradan besliyoruz.. Terminolojiyi de oradan kapıyoruz..

“Orana sıkarım, burana sıkarım.. Seni mermi manyağı yaparım..”

***


Bizdeki suça karşı örgütlenme de potansiyel katillerde heves bırakmıyor..

Arka arkaya birkaç cinayet mi işlendi.. Beş altı şüpheli birden sorgulanır.. Sonunda biri gelip “Amirim..” diyebilir..

“Şüphelilerin hepsi de suçunu itiraf etti.. Birini seçin..”

En hunhar cinayetleri işleyenlerin bile mahkemeye kravatlı çıktığı takdirde bunun “iyi hâl” sayıldığı bir yargı düzeneğimiz var..

“Çok pişmanım..” lafının bile ağır ceza indiriminden üç beş yıllık getirisi oluyor..

Bu düzende hangi sayko çıkacak da polisle, yargıyla zekâ yarıştıracak?

ROBOT RESİM

Son İzmir katliamından sonra gördük ki polisiye donatım bile elli yıl öncesinden kalma..

Bizimkiler şüphelinin bir robot resmini çizdiler.. Adam sanki bu devirde yaşamıyor.. Yüz elli bin sene önce doğmuş bir Homo Sapiens mağara adamı..

Akıl edemediğinden ölmeyip, bugünlere kalmış..

Daha medya dalgasını geçmeye vakit bulamadan açıklaması yetişti.. “Katilin kendisini rahat hissetmesi için mahsuscuktan o resmi verdik basına..”

Haydi yaaa! Ben de inandım..

Girin internet üzerinden gazete arşivlerine.. Son on yılın robot resimlerine bakın.. İzmir’deki katilin robot resminin neredeyse aynısı..

İlla ki bir Homo Sapiens tipi çizilecek.. Veya Neanderthal mağara insanı..

“Seri Katil Profili” bile Amerika’nın kriminal alanında başlı başına bilim dalı..

Çünkü “imza” olayı var.. Cinayetlerin birbirine benzemesi imza..

Suç işlenirken verilen “mesaj” var.. Hedeflerin seçimi belirliyor.. Çoğunda kendini bilerek yakalatma eğilimi belli bir zaman sonra öne çıkıyor..

Otuza yakın üniversiteli kızın kanına giren seri katil “Yakışıklı Ted Bundy” üzerine yedi sekiz film çekildi, iki TV dizisi yapıldı..

“Sam’ın Oğlu” diye bilinen genç kızlara dadanan David Berkowitz ise paranoid şizofrendi, yakalanması beş yıl sürdü.. 365 yıla mahkûm oldu hâlâ yatıyor..

***


Bütün dünya polisini peşinden koşturup hiç yakalanamayanı var.. And Dağları Canavarı Pedro Lopez gibi..

Amerika, Meksika, Bolivya ve diğer Latin ülkelerinde 435 cinayet işlemiş..

Yıllarca izi üzerinde yüzlerce bilim adamı uzman ve dedektifi koşturmuş, sonra da ortadan kaybolmuş..

Green River (Yeşil Nehir) Cinayetleri diye bilinen serinin canavar ruhlu katili Gary Ridgway’ın yakalanması on üç sene sürdü..

Polis öldürdüğü genç kızlardan ancak kırk sekizinin cesedini bulabildi..

Görüldüğü gibi hasta ruhlu sapkın akıllar, seri cinayetler işlerken kendi içlerinde bilim ve polisle yarışıyor..

Bizde böyle bir akıl çıkma ihtimali şimdilik sıfır.. Medyamız da bir “seri katil reytingi” yeme özlemi içinde..

Aman diyeyim, bu özlem bin sene sürsün..

DİĞER YENİ YAZILAR