Ecelden kaçılır, sınavdan kaçılmaz..

Üniversiteye giriş sınavına hazırlanan çocuklar kendilerini idam mahkûmu gibi görmeli.. Farzedin ki Yargıtay'dan kararınız geldi ve 20 Haziran'daki infaza 18 gün kaldı.. Durumlar budur.. Aileniz ise "son arzunuzu yerine getirme.." durumundaki görevliler gibidir..

Haberin Devamı

Sınava hazırlanma hummasına tutulan gençlere sesleniyorum..

Dün "Diplomanın fazileti.." üzerine verdiğim onca nasihate rağmen hâlâ fikir değiştirmediyseniz.. Hâlâ "Yok emmi.. Ben üniversite sınavına katılacağım.. Bir milyon bilmem kaç yüz gençle yarışacağım.." diyorsanız iş değişir..

Ya doğuştan kumarbazsınız.. Yahut aileniz zekâ ve yeteneklerinizi överken olayı haddinden fazla abartıp sizi de inandırmıştır.. Her iki şıkta da çıkışınız yok..

Bu durumda size yapabileceğim en iyi tavsiye "Bu günlerin tadını çıkarmanız.." olacak..

"Bu günlerin.." diyorum.. Çünkü bugünden başlayıp 20 Haziran'a kadar uzanan süre sizin öğrencilik hayatınızdaki en güzel günler olabilir.. Sınavı kazansanız da kazanmasanız da bundan sonrasının zehir olacağını garanti ederim..

İlkokuldan başlayıp lise son sınıfa kadar geçirdiğiniz süre ise zaten hepinize zaman kaybı olarak yazıldı.. Ne görecekseniz şu on sekiz günde göreceksiniz..

Medya işini bilir
Bu altın günler için en büyük yardımcınız medya olacaktır.. Yazılı ve görsel medyanın (Bu deyim şimdi çok moda..) hafta sonundan itibaren dalga dalga üzerinize geleceğini bilin..

Size, eğitimcilere ve ailenize (yarasın, yaramasın) her türlü aklı vermekte yarışacaklardır..

Özellikle pisikologlar.. Meslek hayatları boyunca asla kesin bir şey söylemedikleri için bu konuda ağızlarından çıkan her şeyi "ebeveynlerinize karşı.." kullanabilirsiniz..

Temsil, eve giren gazetede "Sınavdan önce yapılması gerekenler.." başlıklı bir yazı gördüğünüzde altını eşeleyin.. Oralarda bir yerde mutlaka "Rahat ve huzurlu bir çalışma ortamı.." diye başlayan cümle bulacaksınız..

Ailenizle uğraşmaya bu cümleyi temel alarak başlayın.. "Rahat çalışamıyorum.." diye tutturun.. Kendinize ait bir odanız olsa bile akşam ev halkının televizyon başında toplandığı mekânı "Çalışma alanınız.." olarak seçin..

Niye sessiz bir yerde çalışmadığınızı sorduklarında "Okuduklarımı en iyi burada anlıyorum.." cümlesini kullanın yeter.. Anlayışla karşılayacaklardır.. Size de aile fertlerini evin en küçük odasına tıkıp, salondaki muhteşem yalnızlığınızın tadını çıkarmak düşer..

"Mutlak sessizlik ortamı.." tarifesini uygulamak için de aile fertlerinin en sevdiği dizinin başlama saatini seçin.. Dizi start verdiğinde "Okuduğumu anlamıyorum.." diye tutturmanız eğlenceyi başlatacaktır..

Onlar televizyonun sesini ne kadar kısarlarsa kıssınlar kararlı olun.. "Şunun sesini biraz daha kısar mısınız?" cümlesinde ısrar edin.. Tamamen sessizlik düğmesine basmayı akıl ederlerse bu kez "Ekrandan gelen ışık aklımı karıştırıyor.." cümlesine geçin.. Pes edip ya komşuya gidecek ya da evin en küçük odasına tıkılacaklardır..

Bir ara başlık..
Bu dönem, mutfağınızda alışık olmadığınız zengin tatların üretilmesi için de altın fırsattır..

Neden derseniz, sınav dönemlerinde çoğu ilk ve orta dereceli okul mezunu olan anneler aşırı hassaslaşırlar.. Çocuklarına sınavda çıkması muhtemel bir trigonometrik hesabın çözülmesinde yardımcı olamadıkları için eziklik duyarlar..

Bir anne olarak ille bir şey vermek ister, durmadan "Sevdiğin bir şey varsa söyle.. Sana onu pişireyim.." diye yapışırlar..

Böyle bir durumda salaklık edip "Köfte ile makarnadan oluşan" bir mönü seçmeyin.. (Seçenler üniversite okumayı zaten hak etmiyordur.. Veya hak ediyordur.. Bırakın sürünsünler..)

Size yıllarca yaptıkları sulu sebze yemeklerini düşünün.. Midenize yıllarca "bir koyun işkembesi" muamelesi yapıldığını hatırlayın..

Ve imkânsızı isteyin..

"Bu akşam başlangıç olarak mozarellalı kılıç karpaçyo istiyorum.. Ardından Fransız temren soslu bir tavşan yahni iyi gider.." (Burada annenin yüzüne dikkatle bakılıp, mimiklerinin tadı çıkarıldıktan sonra devam edilir..)

"Tabii mevsim salatası.. Bir de kabartılmış hamur üzerine yengeç fena olmaz.. Tabii kızarmış tereyağlı ve kırmızı biberli sosuyla.. Tatlı olarak da limonlu sorbe tercihimdir.." dediniz mi olay bitmiştir, ananız dağılacaktır..

Hâlâ dağılmadıysa "Çikolatalı bir sufle şöyle bol köpük kremalı.. Acaba çok vaktini alır mı?" deyiverin.. Yere düşsün..

Altın vuruş!
Eğer ananız "Yavrum ben o dediklerini bilmem.. Ben bir ev bayanıyım.." diye kaytarmaya çalışırsa taktik değiştirin..

Kurtuluş Savaşı'ndaki Türk'ün imtihanı nasıl ateşle olduysa, bizde görücü usulü ile dünya evine giren ev kadınlarının imtihanı da çerkeztavuğu sayesinde yapılmıştır..

Bütün kadınlar çerkeztavuğu yapma fikrinden çok korkarlar.. Başarısız olup konu komşunun diline, daha da beteri yakın akrabaların diline düşme ihtimali onları korkutur..

O yüzden "Çerkeztavuğu isterim.." diye tutturmak, dahası "Çerkeztavuğunun zihin açıcı olduğunu.." iddia etmek; geçmiş günlerin anısına annenizle hesaplaşmak için mükemmel bir fırsattır..

Zalim babaları unutmadık..

Bugüne kadar getirdiğiniz okul yıllarının her başarısız gününde "Kendilerinin ne zorluklarla okuyup, nasıl mucizeler yarattıklarını.." anlatan ancak bu kadar başarılı olduklan halde iş hayatında neden yeterince kazanamadıklarını bir türlü açıklayamayan babaları..

Onlar kadınlar kadar duygusal olmadıkları için "vicdan yapma" olayını kalplerine değil, doğrudan cüzdanlarına yöneltin..

Meslekte yeni bir "etik tartışması" başlatmayacağımı bilsem doğrudan "şantaj yapmayı.." tavsiye ederdim.. İyi bir müzik seti, portatif CD çalar veya yeni kıyafetler aldırmak için en uygun zamandır..

Erkekler taktiklerini şartlarına göre kendileri geliştirmeli.. Kızlara akıl vermeye gerek yok.. Onlar ne yapacaklarını bilirler..

Çocuklar göreyim sizi.. Gün, bugündür..

DİĞER YENİ YAZILAR