Aha! Bu da şahsıma ait Memleket mozaiği şeysi..

Haberin Devamı

İbrahim Tatlıses’ten başlayıp devam ediyorum.. Hülya Avşar, Erman Toroğlu, Şansal Büyüka (kontenjandan), Seda Sayan, Eda Taşpınar, Ajda Pekkan, Safiye Soyman ile Faik Bey, Şeytan Rıdvan, Cübbeli Ahmet, Medyum Memiş, Kamer Genç ve Esra Ceyhan.. Tam on dört isim..

Bu “mozaik” lafı gündelik dilimize ilk girdiği yıllarda henüz akl-ı baliğ değildik..

Sol cenahtan biri çıkıp “Türkiye bir kültür mozaiğidir..” demişti..

Devrin en şanlı siyaset adamlarından biri de “Ne mozaiği laan!” diye onu terslemişti.. “Mozaik” lafını ortaya atan dilini yutup sustu..

Şanlı siyaset adamı da kendisi için yapılan anıt mezarda, mozaikten yapma lahdinde yatıyor.. O günlerden bugünlere geldik..

Seyrek bıyıklı asabi hükümet adamı “mozaik” lafını yine tedavüle soktu.. Bilindiği gibi her kafadan bir ses çıktı..

***


Kız kardeşimin emektarı olan Tepecikli hanım ablama “Mozaik nedir?” diye sordum..

“Mızıkadır mızıka..”

Kendisi Roman vatandaşlarımızdan biri olarak Türkiye’nin mozaiğinden bir parça olduğu ve genetik olarak kulağı müziğe yatkın olduğundan yorumunu böyle yapıyor..

Modern hayata dair diğer yorumları gibi.. Oğlu internette tanıştığı kızla birlik olmuş, hamile bırakıp evlenmiş..

Bizimkinin yorumu “internette çiftleşmişler.. Çocukları olmuş..” şeklinde..

O yüzdendir ki “mozaik” lafının tarife ihtiyacı var..

SALLA BAKALIM

Mozaik, inşaatlarda kullanılan bir yer döşeme tekniği.. Çeşitli renkte ve boyda taşları inşaat harcı ile karıştırıp yere yayar, düzleştirirsin..

Sonra üzerine makine ile taşlama yapıp o zemini kaymak tabağı haline getirirsin..

İçindeki renkli taşlar sayesinde farklı bir deseni olur..

Memleketin kültür hayatı da böyle bir mozaik işte.. Farklı dillerden, dinlerden, görüşlerden insanların yarattığı mozaiğin renkli taşları da sanatçılar..

Nokta..

“Kültürel mozaik”in renkli taşları, sıradan insanların hayatını zenginleştirir, onları etkiler..

Altı Kazık Partisi’nin seyrek bıyıklı asabi şahsiyetin listesine inat çıkardığı “alternatif mozaik”te yer alan İdris-i Bitlisi’den etkilendiği gibi değil..

Altı Kazıkçılar’ın kendileri de adamın adını ilk kez duydu..

Ama Yaşar Kemal bu toplumu etkilemiştir..

Onun yazdığı “İnce Memed” romanı, toprak üzerindeki derebeylik düzenini didikleyen bütün bilim adamlarının çalışmasından daha çok etkilemiştir ahaliyi..

Aziz Nesin de toplumu etkilemiştir..

Bir garabet olay anlatıldığında “Tam Aziz Nesin’lik..” deriz.. Dilimize yapışan en güzel cümleler şairlerin kaleminden çıkmıştır..

Lafı uzat uzatabildiğin kadar.. Bunlar tamam da.. Bakalım gerçek “memleket mozaiği” siyaset adamlarının söylediği listelere uyuyor mu?

Temsil, Mevlânâ’nın “Gel gel.. Her ne olursan ol yine gel..” diye başlayan dizelerinden başka söyleyecek neyi var ahalinin..

Hatta okumuşların..

Ben hayatım boyunca Mevlânâ’nın Mesnevisi’ni baştan sona okumuş iki kişi tanıdım..

Evet, Kültür Bakanlığı’nın birbirinin kopyası araştırmalarına yıllardır avuç avuç para döktüğü Mevlânâ’dan söz ediyorum..

Üstelik de alay ediliyoruz..

Bir İranlı bilim adamı arkadaşım var.. “Mirza Selahattin..” diye başlıyor lafına.. Sonra sorusunu sokuşturuyor..

“Büyük Türk şairi Mevlânâ neden bir satır Türkçe yazmamış?”

***


Haydi bakalım.. İşin yoksa memleket mozaiğinin acayip harcını anlatmaya çalış elin İranlı’sına.. Susup, havalara bakıyorum..

Bunların kaydını düştükten sonra “hakiki memleket mozaiği”nden söz etmenin zamanı geldi..

Madem her aklına gelen bir liste yapıyor..

Aha bu da benim listem..

Onların listeleri ile kıyaslayın, hangisinin kültür hayatımızda daha etkili olduğuna siz karar verin..

EN HAKİKİ LİSTE

Listemin başına İbrahim Tatlıses’i koyarım..

Hiç yaşlanmayan, kaşı bıyığı saçı hiç ağarmayan imparatoru..

Otuz yıldır memleket ağzına bakıyor.. Her meselede öyle bir özgüvenle konuşuyor ki o özgüven ne uluslararası tarihçimiz Halil İnalcık’ta vardır ne de başka bir bilim adamında..

Yanına Hülya Avşar hanımı oturturum.. Yirmi küsur yıldır memleketimizin en önemli kanaat önderidir..

Konuşur, yazar, tartışır..

Üstelik kendisinden sadece “star” diye söz eden izansızları azarlar.. “Ben idolüm, idol..” der.. Memleket ahalisine damardan felsefe şırınga ettiğini söyler..

Erman Toroğlu’nu da katın yanlarına.. İşte mozaiğin muhteşem üçlüsü..

Fikir sahibi olmadığı bir tek konu yoktur.. “Ecelin ölüme faydası yok..” gibi özlü sözleri literatüre kazandırmıştır..

Geçenlerde futbolu bırakmış, Amerika’daki hukuk düzenini yorumluyordu..

“Savcı çağırır adamı arkadaş..” deyip başladı..

Savcı sorarmış, soruştururmuş sonra “Al sana on sene hapis” deyip cezayı dayarmış..

Mahkemeyi, hâkimi, jüriyi, üst mahkemeyi ve Anayasa’yı By-Pass ediverdi.. Kendi jargonu ile sünnet ediverdi..

Şansal Bey de “Ne kültürlü adam” der gibi hayran hayran bakarak dinledi.. Onu da Toroğlu’nun kontenjanından katıyorum listeye..

Bunların alternatifi de Sayın Ahmet Çakar’dır.. Olmazsa olmaz..

Ya Seda Sayan’sız liste olur mu.. “Kız anacığım..” diye başlayan her türlü yorumu, kültürümüze domates gibi kan verir.. Şeytan Rıdvan’ı atlamayalım..

Otuz milyon insan her maç gecesi ağzının içine bakıyor..

***


Listeme yorumsuz ekliyorum..

Kılık kıyafet ikonumuz Eda Hanım ile cümle kadınlığın şekil modeli Ajda Hanım..

Ajda Hanım bir ara tek başına kadınların saçını aydan aya değiştirirdi..

Ekranların ürkek ceylanı Esra Ceyhan da bir döneme imzasını atanlardan.. Safiye Soyman ile kocası Faik Bey kanaat düeti yapanların ilkleri..

İlaveten muhafazakâr kesimden Cübbeli Ahmet Hoca, Medyum Memiş..

Cihet-i siyasiyeden Kamer Genç.. Kültür saksısında açan hovarda çiçeklerin sulayıcısı..

Oldu mu size on dörtlük bir liste?

Bunları geçen şair, yazar, bilim adamı, plastik sanatçı, müzisyen varsa adını verin, ceza olarak kendimi de bu listeye katayım..

DİĞER YENİ YAZILAR