Bu yıl da umut yok! Sizi ben bile kurtaramam..

Yıldızlar size bir önceki yıl ne verdiyse bu yıl da onu verecek.. Zekâ katsayınız seksen beş IQ ise filanca burçtan olduğunuz için yüz beşe çıkmayacak.. Zaten zekâsında gelişme umudu olanlar oturup burç falı okumazlar.. Boşu boşuna kafayı zıplatmayın..
Her insan aslında bir hayvana benzer.. Merak ettiğinizin fizyonomisine bakın, dediğimin doğru olduğunu görürsünüz..

İnsanların topluca hallerini bir genelleme yaparak kategorize etmek de mümkün.. "Ortak davranış biçimlerine" bakmak yeter.. Sık sık yaparım bunu..
Bu açıdan baktığımda istanbul ahalisini sırtlana benzetirim..

Sırtlan fırsatçıdır.. Küçük bir avanta için ölümü göze alır.. Üç beş sırtlan bir oldu mu ormanların kralı aslanı bile kaçırırlar.. Bizim Vatan'daki sırtlanların en gözü karası da Kemal Yıldırım'dır.. Biz Yay Burcu'na geçtiğimizi yazdık, köşemizden okumuş.. Kendisi de İkizler Burcu'ndan.. Benim gibi sürekli aşağılanmış yani..

Dün odama geldi.. "Ben de burcumu değiştireceğim.."
diye tutturdu.. Ben can derdindeyim, ağanın oğlu burç derdinde.. Yazıyı yetiştireceğim diye bütün deliklerimizden hava çekiyoruz.. Bir de buna laf anlatacağız..
O sinirle "Geçemezsin.." dedim.. "Önüne gelen burcunu değiştirirse işin şeyi çıkar.." Sırtian ya! Terslenerek:
"Sen nasıl değiştirdin o zaman?"
"Bana bakma, ben adamını buldum.."
"Ben de bulurum.."
"Hem Yay Burcu'nda boş kadro yok.. Başka bir burç seç.."
"Seçerim.. Seçmem.. Seni alâkadar etmez.."
Kovasın sen kova!
Kelimesi kelimesine böyle konuştuk.. Annesi hamileliğini sekiz ay daha uzatsaymış, Şubat'ta doğmuş olacakmış.. Şubat'ı niye kafaya taktığını anlamadım ama sonradan belli etti ki gözü Koç Burcu'nda..
Akıl edip "Ben beş aylıkken doğmuşum.." da diyemiyor.. Kendisine on yedi aylık bir hamilelik süreci seçmiş.. Sanki anasının karnı derin dondurucu..
Önce olmazlandım.. içimden "Çak kafasına bir tane.. Gözünün önünde dönen yıldızlara bakıp burcunu seçsin.." diye geçirmedim değil hani..
Sonra korktum.. Anasının karnında on yedi ay gezindiğini iddia eden bir adam, sopayı yeyince soluğu karakolda alır..
Kafası Süleyman Bey'in kafası gibi iki loptan oluştuğu için ortası çökük duruyor.. Orayı gösterip "Bıngıldağımı çökertti.." diye dava açabilir.. İşin yoksa kazandığını Kemal'e tazminat diye öde..
Ayrıca lafı uzatmanın da faydası yok, tam tersine, işi uzatacak.. Bizim yazının akıbeti güme gidecek.. Şubat ise şubat anasını satayım..
"Tamam.." dedim.. "Madem öyle., şubattan bir gün söyle.. Ona göre burç verelim.. Muamelesini yapalım.." Bir eyyam düşündü.. 16 Şubat'ı seçti.. Hangi burca geldiğine baktim..
"İstediğin oldu.." dedim.. "Artık Kova'sın.."

Bundan sonrasını tahmin etmişsinizdir.. İtiraz üzerine itiraz.. Kova Burcu bunda "Kova Kaleci" çağrışımı yaptığından beğenmiyor.. Sorduklarında "Ben Kova'yun.." demek ağırına gidiyor..
Şimdinin kovaları plastikten olduğundan mıdır nedir, ar ediniyor.. Mümkün olsa "Gümüş abdeshane ibriği burcundan Kemal Yıldırım.." deseler hoşuna gidecek.. Fazladan "Benim yükselenim de Koç'tur.." diye böbürlenecek..
İşi gücü bırakıp koca şubat ayının tek başına Koç Burcu'na tahsis edilmediğini anlatmaya çalıştık.. Dinlemiyor.. Ağzını bozup küfür etti.. Bunlar böyledir zaten..
Hemen ağızlarını bozarlar.. Hiç adetim olmadığı halde ben de karşılık verdim.. Lakin benim küfür niyetine ağzımdan çıkanlar onunki gibi kaba saba sözcükler değildi..
"Sayın Yıldırım.. İzin verirseniz kafanızı şey edeyim.." gibi tümceler kullanarak inceldiğim kadar incelmeye çalıştım.. Sadece bir kere ağzımdan kaba sözcükler çıktı.. Odamı terkederken arkasından:
"Kovasın sen kovaaaa!" diye bağırdım..

Bu yıl tahmin yok
Olan bizim burçlar yazısına oldu.. Zaten gecikmişim.. Üstelik sinir neyim de kalmadı.. Ben de yazıyı bu hale çevirdim..
Bunları niye mi yazdım? Okuru uyarmak için.. Şartlarınızı zorlayıp burcunuzu değiştirmeye çalışmayın, diye.. Tek başına burç önemli değildir.. Önemli olan insanlıktır..
Allah insana burcun hayırlısını versin, yükselen burcunun hayrını göstersin.. Burcun adı da sizi etkilemesin..
Ben Terazi Burcu'ndan olup da haplanmış gibi dolaşan bir sürü sayko tanıyorum.. Sözümona bu burç denge üzerine.. Benim tanıdığım ama özel hayatın mahremiyetinden giderek isim vermediğim kişiler ise "Hileli kantar.." gibi..
Yarın, öbür gün "Biz Terazi Burcu'nun dengeli insanları.." diye övünmeye başladıklarında yüzlerine karşı rahatça "Senin dediğin o kantar, Bursa'da şeftali tartar.." diyebilirsiniz. .

Öyle "Burcunu söyle bana, kim olduğunu söyleyeyim sana.." laflarına da karnım tok.. Neler gördük biz.. Bir ağabeyimiz vardı, Boğa Burcu olduğundan, söylemesi ayıptır, övünüp dururdu..
Sanki bizim gazetede çalışmıyordu da Devlet Üretme Çiftliği'nde danışmanlık yapıyordu.. Viagra zorlamasından kalbi bir cııırt çekti.. İmamın kayığından son anda atlayıp, kuşça canını kurtardı..
O gün bugün ağzına burç lafını hele hele Boğa lafını hiç almıyor.. Şimdi kafayı hangi besinde ne kadar kolesterol var ona taktı..
Siz de kafayı takmayın.. Astrolog diye geçinenlerin söyleyecek çok lafı yok.. Araştırmacı gazeteci olduğumdan biliyorum.. Sitelerine girip hallerini gördüm..
Biri (ismi lazım değil) sitesinde bir parti liderinin burç özelliklerini incelemiş.. Hem de tam yirmi ekran sayfası.. Adamcağızın burcu belli ancak doğum tarihi yok..
Aklı o kadar ermiş işte..
Öbürü de sitesinin ekranına inanılmaz güzellikte bir uzay şekli yapmış.. Burç falcısı olduğunu bilmeseniz NASA'da füze tasarımcısı sanırsınız.. Onun da sitesi açılmıyor.. Açacak sistemi unutmuş.. O yüzden fazla takmayın..
Hepinize sağlıklı, mutlu, bereketli bir yıl diliyorum.. Yay Burcu olaraktan..