En son estetik vakası.. Elma yanak modası!

Haberin Devamı

Sözünü edeceğim bu gelişme erkek kısmı için müjde yerine geçecek hayırlı bir şey değil.. Kadınlığın en son takıntısı.. Son moda.. Bu “moda” lafı biraz kıromsu kaçtı.. Haydi “trend” diyelim.. Cerrahlar kasap gibi çalışacak, kadınların tipi daha da kayacak, paralar kocalardan çıkacak..

Hangi sivri akıllı bunu başlattıysa Allahından bulsun..

Hangi estetik cerrahı, o sivri akıllıdan gelen talebi karşılamak için kolları sıvadıysa karısı tarafından asistanı ile basılsın..

Bu belaya karşı direnmeyen şuursuz kocalar da ekonomik krizden sittin sene kurtulamasınlar..

Beni mübarek 1 Mayıs günü böyle ilendirdiler ya! Hepsinin ervahına yuh olsun..

Bu arada 1 Mayıs demişken.. Hükümet adamlarına da bir çift lafım var.. O güzelim Taksim Meydanı’nı sonunda kaptırdınız işte..

Ayıplıyorum, kınıyorum..

Ha Kuzey Kıbrıs’ın Beşparmak Dağları’ndaki mücahit siperlerini işgal ettirmişsiniz.. Ha Taksim Meydanı’nı..

Benim için arada fark yok..

***

Meydanı sendikalar kaptı bir kere.. Koca Taksim Meydanı’nın bikri izale oldu.. Gitti elden..

Bu saatten sonra kim isterse verin gitsin meydanı.. Kıymet-i harbiyesi kalmadı..

1 Mayıs günü çattı mı daha da gelmem o meydana..

Sendikalar da gelmez.. Görün bakın.. Seneye siz “Gelin Taksim’de bağrışın..” diyeceksiniz.. Sendikalar “Hayır..” diye ayak direyecek..

“Biz artık 1 Mayıs’ı Laila’da kutlayacağız.. Burjuvalar orayı boşaltsın..” diye tutturacaklar..

Neyse.. Ben nereden geldim bu Taksim Meydanı’na? Güzel güzel estetiğin son icadından konuşurken..

ELMA YANAKLAR

Kaşına, göz kapağına, yanağına, dudağına botoks tıktıra tıktıra suratına sfenks durgunluğu vermeyi başaran kadınlık şimdi çıkık yanak kemiği istiyor..

Biz bunu kendi aramızda “elma yanak” olarak tesmiye ediyoruz.. Bilim “Mongol tip” tarifine daha yakın duruyor..

Bu modayı icat eden “elma yanak” konseptini kim bilir kimden gördü, aynısını ben de isterim diye tutturdu..

Estetikçi milleti hiç böyle akla zarar bir talebe “hayır” der mi? Sen elma yanak iste.. Onlar üzerine fazladan bir de “ben” kondursun..

İsteyen el yapımı elma yanağına yirmi ben birden koydurtur, akşam olduğunda da kocasına “Noktadır benlerini sayamadım ben..” şarkısını zorla söyletip, yeni tipinin tadını çıkarır..

Parasıyla değil mi?

Hollywood’un para ve zevk azdırması ile artık ne yapacağını bilemez hale gelmiş starlarından Madonna falliği kendine doktor bulmuş bile..

Onun hemen ardından da bizim Michael Douglas’ın laf dinlemez avradı Catherine Zeta Jones koşmuş aynı doktora.. Gayri gerisini zapt edebilirsen zapt et..

Eeee! Hollywood’un karıları bu işe girer de bizim sosyete dediğimiz güzellikler âleminin “zarif eş” kategorisine giren kadınları durur mu?

Onlar da şimdi harıl harıl bu işin iyisini kim yapar soruşturmasına başlamışlar..

Bu botoks denilen illet sayesinde sıfatları kabartılmış otel yastığına dönmüştü.. Şimdi o yastığın altına fazladan kemik ekleme plânı yapacaklar..

***

Evet, ne sandınız ya! Elma gibi yanak olacaksa çaresi ameliyat.. Öyle kıçından yağ çektir, yanağına tıktır uygulaması yok..

Kemikler kırılacak, yanağa eklenecek, iyileşecek..

Sonunda bu kadar acıyı göze alan kadın güzeller güzeli Bülent Ersoy gibi gürbüz bir görünüm kazanacak..

Aslında bu modayı Bülent Hanım yıllar önce başlattı ama kimse fark etmedi..

Boynuna taktığı kolyelerin, kulağına astığı elmasların parıltısından mıdır nedir durum anlaşılamadı..

MİLLİ MODELİMİZ

Gerçi Bülent Hanım’ın elma yanakları biraz abartılı olmuştu.. Yakışmadı, demiyorum..

Böyle bir şey dersem şu sıralarda yeni bir romans yaşayan starımızın motivasyonunu bozmuş olurum.. Biraz iri duruyordu..

Ne bileyim, sanki yanağa kemik eklememiş de hava yastığı koydurmuş gibiydi.. Bunun da faydası var tabii.. Adama TIR çarpsa yüzü dağılmaz..

Bülent Hanım’ın çekemezleri hemen söylenti çıkardılar.. Elma yanak konusunda gerilerde kalan Ebru Gündeş hanımın ileri geri konuştuğu dahi rivayet edilir..

“Kadının parası var.. Küçük bir kemikle yetinmedi.. Yanağına on günlük oğlaktan alınma kürek kemiği yerleştirdi..” diye konuşuyormuş.. Ne ayıp!

Ben “elma yanak” konseptinin kadınlarda bereketi artıracağına inananlardanım.. Neyin bereketi derseniz, kastettiğim tarlanın mahsulü veya bostanın getirisi değil elbet..

Aşkta bereketten söz ediyorum..

Sen yap kendine elma yanak.. Kıy paraya.. Tık yüzüne oğlağın kalça kemiğinden koca bir parça.. Gör ondan sonra itibarı..

O yanakları “şamama kavunu” gibi öne fırlattığında erkeğin gözüne bir bakman yeter.. Can korkusuyla gelip o saat teslim olur..

***

Bu işin zararı da var.. Zararı keseye.. Yani kocaların kesesine..

Adamın dedesi köyden şehre eşekle giderken talihi dönmüş.. Çuvallarla para kazanıp TÜSİAD’a aza olmuş..

Yediği önünde, yemediği arkasında..

Tek arızası gençliğinde evlenip de bir türlü kurtulamadığı karısı.. Botoksa bilmem neye zaten alışmaları dahi çok zor olmuştu..

Şimdi başlarına bir de bu “Elma Yanak” icadı çıktı..

İş adamı dediğin parasına hassas şahıstır.. Gider bir yemeğe üç bin dolar hesap öder canı yanmaz..

Yirmi kuruşluk bir nesneyi yirmi beş kuruşa aldı mı kahrolur..

Şimdi kadının aklına esti, kendine “Elma Yanak” yaptırmaya kalkıştı diyelim.. Bunun için estetik cerrahına kaptıracağı paralar onu uyutmaz..

Manevi anlamda uykusuzluktan söz ediyorum..

Teknik olarak evdeki yatağa girdiğinde, bayanının o suratını gördüğünde zaten uykusu kaçacaktır..

Seyahatte otel odasında da uyuyamaz.. Parayı düşünür durur..

Bunları bilelim, durduk yerde yüzümüze “air bag” taktırmayalım..

Kıssadan hisse: Masa üstünde pekmez.. Elma yanaktan kim öpmez..

DİĞER YENİ YAZILAR