Hedefimiz Sayısal'dan 800 milyar..

Yola çıkarken "Bir gün mutlaka.." dedik, bizim için gayri geri dönüş yok.. Sayısal veya Şans Topu.. Birinden birinde ikramiyenin gözüne koyacağız.. Yahut elde avuçta ne varsa "Enayi Vergisi.." niyetine piyango idaresine yedireceğiz.. Kazanmaktan korkmuyorum çünkü bekârım..

Haberin Devamı

Bizim millete şans oyunlarından para çıkması da bir dert çıkmaması da.. Geçen hafta mı yoksa önceki hafta mı ne? Bizim içerdeki sayfalardan birinde müthiş bir haber vardı..

Çift sütunda başı yenmiş bir haber..

Adama "On Numara.." oyunundan 38 milyar lira çıkmış.. Koç veya Sabancı olsan bile 38 milyarı beğenmemezlik edemezsin.. O parayla İstanbul'daki Kızılderili yerleştirme bölgelerinin birinden hallice bir daire alabilirsin.. Veya iyi bir orta sınıf araba..

Bu paraların faiziyle geçineni bile var..

Adam 38 milyar çıktıktan sonra artık ne yaptıysa, hal ve gidişi karısının sinirine dokunmaya başlamış.. Ufaktan başlayan tartışma giderek sertleşmiş, Meclis'teki herhangi bir gensoru görüşmesini aratmaz hale gelmiş..

O sırada kadının ağzından "Para çıktıktan sonra sana bir haller oldu.. Şeyin kalktı.." lafı çıkıvermiş..

Kadıncağızın ağzından çıkan sözcük "şey.." değil.. Karşılık olarak şeyi ben kullandım.. Okurum kibardır, narindir.. İrite olmasın diye..

Benim cümle içinde "şey.." olarak geçiştirdiğim nesne insan türünün anatomisinde bulunan bir bölge ki dışardan lafla gaz verildiğinde şişer, kabarır, yukarıya doğru kalkar.. Sahibine olmadık işler yaptırır..

Sen misin diyen?
Kadınınki de cahillik.. O laf kocaya söylenir mi? "Senin şeyin kalktı.." denir mi? Haaa! O cümleyi ikramiyeyi kazanmadan önce kullansan belki yan etkisi bu kadar olmazdı..

Ama adam 38 milyarı cebine koymuş.. Artık para sahibi..

Para sahibi adamla konuştuğunda dikkatli olacaksın.. Fukaranın kaldırdığı lafı paralı adam kaldıramaz.. Nitekim 38 milyarlık ikramiyeyi cebe atan koca da kaldıramamış..

Mutfaktan bıçağı kaptığı gibi karısının üzerine hamle etmiş.. Kadıncağız bu ani "süngü hücumunu.." bertaraf edemediğinden oracıkta rahmet-i rahmana kavuşmuş..

O haberi okuduğumdan beni ne zaman Sayısal Loto veya Şans Topu kuponlarının başına çöksem "Allahım bana ikramiyenin hayırlısını nasip eyle.. Parayı aldıktan sonra şeyim kalkmasın.. Etrafı kan gölüne çevirmeyeyim.." diye dua ederim..

Talih oyunları danışmanım Halis de "Amin.." der..

Halis'in ne ilgisi var demeyin.. Biz burada ekip çalışması yapıyoruz.. Şans Topu için bir sistem geliştirdik mesela.. (Artı - rakam) bölümünü birden on dörde kadar her rakamdan iki kupon oynayarak garantiye alıyoruz..

Ediyor yirmi sekiz kupon..

Her (Artı - rakam)'ın payına düşen iki kupona da dikkatle seçilmiş rakamları yerleştiriyoruz..

Yedi sekiz adet (Artı 1) garanti.. (Üç artı bir) tutturdun mu on üç kuponda daha (Üç) bilmiş oluyorsun..

Sonuç olarak (üç artı bir) tutrurmasan bile eline haftada on ile on beş milyon lira garanti para geçiyor ki 1930'lu yılarda İsmet Paşamız'ın bütçesi de bu kadardı..

Halis daha şanslı
Devamlı okurların yakından tanıdığı Halis benim evde çalışıyor.. İnşaattan beri evde.. Danışman, vekilharç, rasathane görevlisi, alışverişten sorumlu genel müdür yardımcısı, futbol yorumcusu, bahçevan, aşçı.. Ve usta bir tamirci..

Elinden her iş gelir.. Özelikle de tamir konusunda uzmandır..

Bugüne kadar eline aldığı mekanik bir parçayı onardığını görmedim.. Neyi onarmaya kalksa eskisinden beter hale getirir..

Ancak otomatik vitesli arabaların hidrolik direksiyon sisteminden tutun, musluk altına takılan çöp öğütme makinesinin motor sistemine kadar her konuda fikri vardır..

Uzmanlığı da "Bu alet bozulmuş abi.. Olmuyor.. Ben bir usta bulayım.." cümleleriyle sınırlıdır..

Uzman olarak teşhisi o koyar, başkası tamir eder.. O yüzden evde bir alet çalışmadı mı "bozulmuş.." hükmünü ben vermem.. Halis'in o aleti açıp, motoruna kadar dağıtmasını beklerim..

Alet toplanamaz durumdaysa gerçekten bozulmuş demektir..

Halis bu yaz nişanlandı.. Eşi olacak kızı da akrabaları buldu..

Aslında kızı söz kesilene kadar kimse görmedi.. O yüzden eş seçimine görücü usulü bile diyemeyiz.. Daha çok ısıya duyarlı sonar sisteminden yararlanılmış gibi oldu..

Halis'in nişanlandığı kızı dünya gözüyle gören insanları tanıyan akrabaları var.. Onlar referans verdi, akrabalar ikna oldu, Halis de cep telefonu marifetiyle ulaştırılan sözlü raporları değerlendirip "Hayatımın kadınını buldum.." kararını verdi..

Kızın babası da anlayışlı çıktı.. Öyle diğer doğulu babalar gibi başlık istemedi.. Sadece "Süt parası olarak.." on sekiz Cumhuriyet altını istedi..

Süt parası nedir..
Bu, futbol federasyonları tarafından uygulanan sistemin evliliğe uyarlanmış hali.. Her kulüp yetiştirdiği futbolcunun satışında, bonservis bedelinden "yetiştirme payı.." alıyor..

Evlenecek kızı da futbolcu gibi düşünürseniz, kulüp değiştirdiğinde yani ev değiştirdiğinde babası yetiştirme bedeli karşılığı "süt parası.." talep ediyor..

Halis'in payına da tam "On sekiz Cumhuriyet altını" düşmüş.. Hem de krizin etkisindeki ekonomik şartlarda..

Fakat ne yaptı etti.. On sekiz altını altı ayda tedarik etti.. Bu arada biz de "Sayısal'ı bir tutturayım, senin düğünü ben yapacağım.." lafı ettik.. O günden beri kendi başımza talih oyunu oynayamıyoruz..

Sistem mükemmel..

Kararlılık desen o da var.. Her hafta kuponları düzenli yatırıyoruz.. Daha (üç artı bir) görmedik.. Halis ise arada bir üç yüz bin lira verip tek kolonda tek sütun oynuyor ve dört biliyor..

Bu da benim çok ağırıma gidiyor.. Bakalım bu hafta ne olacak? Halis'e Çırağan Sarayı'nda düğün yapabilecek miyiz?

DİĞER YENİ YAZILAR