Gazete Vatan Logo
Magazin Sekste uyumlu bir çift olmak hayal değil!

Sekste uyumlu bir çift olmak hayal değil!

Ten uyumu içgüdüsel ve bizim kontrolümüz dışında gerçekleşiyor. Bence ten uyumu fizyolojik gerçeklere de dayanıyor. Peki bu uyum nasıl daha iyi ve güçlü olur?

Yaygın inanışa göre ten uyumu olan çiftler daha ilk beraberlikten itibaren karşı konulmaz bir çekim hissediyor, harika bir cinsel yaşama sahip oluyor ve bir daha hiç cinsel sorun yaşamıyor. Tam tersine tenleri uymayan çiftler ne yaparlarsa yapsınlar tatminkar bir seks hayatına sahip olamıyor. Yani ten uyumu içgüdüsel ve tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşen bir çekim! Ben bir androlog olarak ten uyumunun fizyolojik gerçeklere dayandığını düşünüyorum. Ancak ten uyumunu sağlamanın, iyileştirmenin ve geliştirmenin mümkün olduğuna da inanıyorum.

Uyumlu çiftler neyi doğru yapıyorlar?

İlk beraberliklerinden itibaren cinsel tatmini yakalayan çiftlerin fark etmeden yaptığı bazı davranışlar bulunuyor. Bu çiftleri incelediğimizde partnerlerin cinsel yönden birbirlerinin yanında rahat davranabildiklerini, yargılanma korkusu olmadan birbirlerini sözel olarak veya beden diliyle yönlendirebildiklerini, cinsel açıdan ortak bir tatmini hedeflediklerini görüyoruz. Yanlış anlaşılma endişesi, cinsel yönden başarısız olma kaygısı, kendini ispat etme telaşı yerine bu çiftler birbirlerine anlayışla, saygıyla ve içtenlikle yaklaşıyor. Cinsellikte keyif aldıklarıalmadıkları şeyleri, arzularını, fantezilerini paylaşabiliyor.

Haberin Devamı

Sekste uyum zaman içinde artarak iyileşebilir

Dönemsel olarak 20-40 yaşları arası seksin en yoğun yaşandığı , kadın ve erkeğin en aktif olduğu yaşlar. Ancak pek çok çift için cinsellik zaman içinde karşılıklı güven geliştikçe iyileşiyor. Cinsel hayatın ilk başındaki kaygılar, endişeler, cinsel sorunlar zaman içinde aşıldığında ilerleyen dönemde çok daha keyifli ve elbette tatminkar bir cinsel yaşama sahip olunuyor.

Seksüel uyumu arttırmak için neler yapabiliriz:

- Kendinizi tanıyın:

Cinsellikte nelerden hoşlandığınızı, hangi davranışların veya pozisyonların sizi mutlu ettiğini, cinsellik ne kadar sık veya sürede yaşandığında tatmin olduğunuzu düşünmelisiniz. Böylece eşinize bunları doğru aktarabilirsiniz.

- Eşinizi tanıyın:

Kadın ve erkek arasında istek ve uyarılma anlamında doğal farklılıklar vardır. Kaldı ki her erkek veya her kadın da farklı şeylerden hoşlanabilir. Bunun için partnerinizin sizinle aynı şeyleri sevdiği sonucuna varmayın. Onun nelerden hoşlandığı ancak sorarak öğrenebilirsiniz.

Haberin Devamı

- Seksin ne kadar önemli olduğunu düşünün:

İlişkinizde siz ve partneriniz için cinselliğin yeri ve önemi ne kadar konuşmalısınız. Çoğu zaman her iki partner de cinselliğe eşit önem veriyorsa bu çok veya az olabilir- cinsel uyum daha fazla olur.

- Cinsel istek seviyenizi karşılaştırın:

Bir tarafın daha fazla istek duymasına sık rastlanır. Bu siz veya partneriniz olabilir. Kadınlarda cinsel isteğin her ay adet döngüsüyle, hamilelik-lohusalık-emzirme dönemlerinde, menopoz öncesi ve sonrasında farklı olması doğaldır. Erkeklerde de günlük stresler, hastalıklar, yanlış yaşam şekli ve hormonsal nedenlerle istek seviyesi değişebilir. Ancak isteksizlik yoğun olarak devam ediyorsa veya aranızdaki uyumsuzluk şiddetli ise mutlaka yardım alın.

- Farklılıkları öğrenin:

Erkekte en erojen bölge penis başı ve gövdesiyken, kadında klitoris, dış ve iç dudaklar, vajina girişi en az vajina kadar hatta daha da fazla erojendir. Birçok kadın yalnız cinsel birleşme ile değil çoklu bir uyarı ile orgazma ulaşır. Önsevişme ve birleşme sırasında buna gerektiği önemi vermez ve cinsel birleşmeyi ana odak belirlerseniz çift olarak memnun olmanız güçleşir.

Haberin Devamı

Ne istediğinizi açıkça söyleyin

- Onunla konuşun:

Cinsel sorun yaşayan erkek ve kadınların büyük bölümü problemlerini eşleriyle konuşmuyor. Uyarılmayan, orgazm olamayan vey cinsellikte ağrı yaşayan kadınlarda eşten çeşitli bahanelerle uzaklaşma, yatağa geç girme, öfkelenme, içe kapanma veya eşi suçlama gibi davranışlar görülebiliyor. Cinsel sorunlarınızı kabul ederek işe başlayın. Sonra açık yüreklilikle, eleştirmeden, çözüm odaklı eşinizle konuşun. Unutmayın onunla birlikte tedaviye başvurursanız başarı oranınız çok daha yüksek.

- Yeniliklere açık olun:

Özellikle uzun süreli ilişkilerde cinsellik seyrekleşip rutinleşebiliyor. Oysa çoğu erkek ve kadının cinsellikte sevdikleri davranışlar, uyarı noktaları, cinselliğin zamanı değişiyor. Hep aynı şeyler yerine hoşlandığınız yeni davranışları eşinizle konuşup cinsel rutininize dahil ederseniz cinsellik çok daha uzun süre heyecanını korur.

Haberin Devamı