Gazete Vatan Logo

Şehidimiz o teklifi geri çevirmiş, çünkü...

’Ben memleketime hizmet edeceğim, yurduma hizmet edeceğim’

AFYONKARAHİSAR’da Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası’ndaki mühimmat deposunda meydana gelen patlamada şehit olan askerlerden 26 yaşındaki maden mühendisi Mücahit Coşkun’un babası inşaat işçisi Şeref Coşkun, taziyeye gelen Ereğli Kaymakamı İbrahim Çay ve Alaplı Kaymakamı Yıldıray Malğaç’a, "Bu olayda ihmal varsa ve yetkililer bu olayın üzerine gitmezlerse hakkımı helal etmiyorum. Ahirette de iki elim yakalarında olacak" dedi.

Ereğli Kaymakamı İbrahim Çay, Alaplı Kaymakamı Yıldıray Malğaç, Karadeniz Bölge Komutanı Deniz Kıdemli Albay Yalçın Enç, Alaplı Belediye Başkanı Nevzat Çimenoğlu ve Alaplı Müftüsü Hüseyin Baş, şehit asker Mücahit Coşkun’un Zonguldak’ın Alaplı İlçesi’ne bağlı Çatak Köyü’ndeki baba evine taziye ziyaretinde bulundu. Kaymakamlar Çay ve Malğaç ile beraberindekiler, şehit askerin babası Şeref Coşkun’a başsağlığı dileğinde bulundu.

4 oğlundan birini kaybeden Şeref Coşkun, oğlunun şehit olup olmamasıyla ilgili henüz kendilerine resmi bir açıklama yapılmadığını, bu yüzden evlerine bayrak da asamadıklarını söyledi. Oğluyla ilgili durumun bir an önce netleşmesini isteyen baba Coşkun, "Şehitlik mertebesi en şerefli mertebedir. Ancak bu yaşanan olayda ihmal varsa ve yetkililer bu olayın üzerine gitmezlerse, onlara hakkımı helal etmiyorum. Ahirette de iki elim yakalarında olacak" dedi.

SON MESAJI: DUA EDİN

Samsun’da acemi birliğindeki eğitimini tamamlayıp dağıtım izni için Alaplı’ya gelen ve 2 Eylül’de Afyonkarahisar’daki birliğine uğurlanan maden mühendisi Mücahit Coşkun’un, birliğine teslim olmadan önceki son mesajını teyzesinin oğlu Hureyre Yılmaz’a gönderdiği ortaya çıktı. Coşkun mesajında, "Selamünaleyküm. Afyon’dayım. Birazdan teslim olacağım. Telefonu kapatıp arkadaşa bırakacağım. Allah’a emanet olun. Dua edin inşallah" sözlerine yer vermiş. Hureyre Yılmaz, "Buradan Afyon’a uğurlarken indiğinde bize haber vermesini istemiştik. Bana mesaj atmış. Son yazdıkları bunlar oldu" dedi.

Kısa dönem olarak askere gitmeden önce özel bir şirkete ait maden ocağında çalışan ve 10 aylık Ayşe Evra adında bir kızı olan şehit Mücahit Coşkun’un ağabeyi Sait Coşkun da kardeşinin birliğine teslim olduktan sonra eşi Elif Coşkun’u telefonla aradığını ve mühimmat deposunda düzenleme yaptığını söylediğini ifade etti.

ANNE VE BABANIN KAN ÖRNEKLERİ GÖNDERİLDİ

Gazetecilere açıklama yapan Alaplı Kaymakamı Yıldıray Malğaç da askerin anne ve babasından alınan kan örneklerinin Ankara’ya gönderileceğini söyledi. Kaymakam Malğaç, "Bizler de bir an önce durumun netleşmesi için çaba gösteriyoruz" dedi.

ŞEHİT ERCAN KARTAL ABD’DEN İŞ TEKLİFİ ALMIŞ

Kısa dönem şehit askerlerden 26 yaşındaki Emrah Kartal’ın babası Ercan Kartal da Zonguldak merkeze bağlı Çukurören Köyü Musunlu Mahallesi’ndeki evinde taziyeleri kabul etti. Zonguldak Valisi Erdal Ata, Çaycuma Kaymakamı Hasan Yaman ile birlikte eve gelerek şehit askerin babasına başsağlığı dileğinde bulundu. Köyde tavuk çiftliği bulunan şehit askerin babası Ercan Kartal, Abant İzzet Baysal Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nü bitirdikten sonra Teksas Üniversitesi’nde master yapan oğluna ABD’de 2 büyük firmadan iş teklifi yapıldığını, ancak oğlunun kabul etmediğini söyledi. Ercan Kartal, "Orada çalışmayacağını söyledi. ’Ben memleketime hizmet edeceğim, yurduma hizmet edeceğim’ dedi. Cenabı Allah çekti buraya. Ama nasip olmadı.. Rabbim onun düşüncesine göre ona en güzel mükafatı verdi. Biz şehit ailesi olduk. Allah ondan razı olsun, gani gani rahmet eylesin" dedi.

"KİMSEYİ SUÇLAMAK İSTEMİYORUM"

Olayla ilgili kimseyi suçlamak istemediğini, sağlıklı bir açıklama yapılmasını beklediklerini anlatan Ercan Kartal, şöyle dedi:

"Bizimle birlikte diğer ailelerin de şehitleri var. O şehit aileleri şunu unutmasın; En güzel mükafatı evlatları onlara verdiler. Üzülmelerine gerek yok. Öyle oldu, böyle oldu ama sonuçta bir şehit oldu, ona sevinsinler, yaradana şükretsinler. Oradaki bütün şehit aileleri, ’Oğlumuz pisi pisine gitti’ diye bu olaya neden olanları suçlayıp duruyordu. Ama şunu bilsinler; Kesinlikle şehit oldular. Ben de ilk duyduğumda, ’O çocuğun orada ne işi var?’ dedim. Ama aklıma şu geliyor; 90 bin dedemiz Sarıkamış’ta tek kurşşun atmadan şehit oldu. Onları düşünsünler. Ahmet’i, Mehmet’i suçlayıp karamsarlığa kapılmasınlar."

Haberin Devamı