Şehidi yaşatmak için 'Levent' kodunu almış

Atabeyler" baskını sonrasında tutuklanan Kara Pilot Kıdemli Yüzbaşı Murat Eren'in ilginç bir özelliği savcılık ifadesinde ortaya çıktı. Özel Kuvvetler operasyonlarında kod adı olarak "Levent" i kullanan Yüzbaşı Eren, bu ismi arkadaşı Kara Pilot Üsteğmen Levent Şahin'in Malatya'da uçak kazasında şehit düşmesi sonrasında seçmiş. Yüzbaşı Eren ifadesinde "Kod adımın Levent olduğu yönündeki iddiayı kabul etmiyorum. Göreve gittiğimde kod adları kullanırım. Bunlardan biri Malatya'da şehit olan arkadaşımın adı Levent'tir" dedi.

34 asker şehit olmuştu
Yüzbaşı Eren'in adını yaşattığı Üsteğmen Levent Şahin'in 16 Mayıs 2001'de Diyarbakır-Ankara seferini yapan askeri uçağın düşmesi sonucu şehit olan 34 askerden biri olduğu ortaya çıktı.
Güneydoğu Anadolu'da görev yapan Özel Kuvvetler Komutanlığı personelini taşıyan CASA CN-235 tipi nakliye uçağı, Malatya'nın Akçadağ ilçesine bağlı Güzyurdu ile Karacayalman köylerinin yakınlarına düşmüş ve 6'sı uçak mürettebatından olmak üzere 23 subay ve astsubay, bir uzman çavuş ve 10 er şehit olmuştu. Üsteğmen Levent Şahin'di. Şahin, 18 Mayıs 2001'de Ankara'da Kocatepe Camii'ndeki törenin ardından toprağa verilmişti. Kazaya, oraj bulutunun içindeki şiddetli dikey akımlar nedeniyle pilotların kontrolü kaybetmesinin neden olduğu açıklanmıştı. Yakın tarihlerde aynı tipte 3 uçak düşünce, CN-235'lerin uçuşuna bir süre ara verilmişti.

Polis müdürleri ifade verdi
Eryaman'daki bir eve düzenlenen operasyonla ortaya çıkarılan 'Atabeyler Gerilla Grubu" soruşturması kapsamında, Merzifon Emniyet Müdürü Raşit Çavdar ve Çorum Emniyet Müdür Yardımcısı Hasan Cemal Özdeş'in bilgilerine başvuruldu. Her iki müdürün de, sanıkları "vatansever çocuklar" olarak tanıdıklarını ancak örgütten haberleri olmadığını söyledikleri bildirildi.

Şüphelilerin ifadelerinde adlan geçen iki polis müdürüyle ilgili olarak İçişleri Bakanlığı'nın iki başmüfettiş görevlendirdiği açıklandı. Yapılacak incelemenin ardından başmüfettişlerce hazırlanacak raporlara göre polis müdürlerine ceza verilip verilmeyeceği ortaya çıkacak.

Emniyet'e 'BİM'den alışveriş yapmayın dedim'
Ankara'da "Atabey Gerilla Grubu"na yönelik operasyonun ardından tutuklananlar arasında bulunan Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda görevli Pilot Yüzbaşı Murat Eren'in askeri savcılıkta ve Ankara Cumhuriyet Savcılığı'ndaki ifadelerinin birbiriyle çelişmesi dikkat çekti.

Bombalama
• Askeri Savcılık: BÎM alışveriş merkezinin sahibi Cüneyd Zapsu'nun Kürt milliyetçisi olduğu, Türkiye'nin aleyhine çalıştığı belirtiliyordu. BÎM mağazalarına bomba koyarak sesimizi duyurma kararını netleştirdim. Bunu hemen Erkut ve Akkaya ile paylaştım. Önce ürperdi sonra bana 'Sen varsan ben de bu işte varım' dedi. Kızılay BİM Mağazası'na bomba koymaya karar verdik. Bombayı koyunca belki size komik gelebilir, ama insanların evlerinin camları kırılacak, ertesi gün camcıyı nereden bulacaklar gibi ince düşüncelerle vazgeçtik. Iki-üç mağaza bombalanınca 'neden BÎM mağazası bombalandı?' denilecek, medya Zapsu'yu irdeleyecek belki de danışmanlık görevine son verilecekti.

• Cumhuriyet Savcılığı: İnternet üzerinde gelen e-maillerde gördüğüm gibi BÎM marketlerin PKK'ya yakın olduğunu, buralardan yapılan alışverişten elde edilen karın örgüte gittiğini okumuştum. Yunis'e BÎM marketlerden alışveriş yapmamasını, bunun sonrasında bize kurşun olarak döndüğünü söylediğim doğrudur. Ben hiçbir zaman Yunis'e herhangi bir BÎM marketini gidip onun plan ve krokisini çıkarmasını istemedim. Böyle bir kanaate nasıl erdiğini bilmiyorum. Hiçbir zaman BÎM markete eylem yapmaktan, bombalamaktan söz etmedim. Batmasını, iflas etmesini istediğim doğrudur.

Canlı hedefe saldırı
• Askeri Savcılık: Canlı hedef belirleyip, bunun üzerinden kötü gidişe ilişkin mesaj vermek istedik. Canlı hedef olarak gazeteci Mehmet Ali Birand, Mehmet Ali Erbil, Cüneyt Zapsu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun oğlu Murat Aksu'yu belirledik. Ancak daha sonra bundan da vazgeçtik.

• Cumhuriyet Savcılığı: Mehmet Ali Erbil, Mehmet Ali Birand ve İçişleri Bakanı'nın oğlu Murat Aksu ile Zapsu'ya kişisel olarak zarar verme niyeti içerisinde olmadığımız gibi böyle bir girişimde de bulunmadım.

Emniyet müdürleri
• Askeri Savcılık: Yunis Akkaya'nın tanıdığı Merzifon Emniyet Müdürlüğü yapan Raşit Çavdar idi. 2006 Ocak-Şubat ayı içinde Yunis Abi ile birlikte Merzifon'a Raşit Çavdar Müdür'ün yanına gittik. Ona yapacağımız eylemler konusunda bilgi verdik. Başlangıçta 'iyi olur' türünde yaklaşım sergiledi. Ciddi olduğumuzu anlayınca biraz tedirgin oldu. Konuyu bir de Çorum'daki Celal Müdür'le görüşmemizi söyledi. Celal Müdür ile görüştük. O da çekimser kaldı.

• Cumhuriyet Savcılığı: Yunis ile Merzifon Emniyet Müdürü Raşit Çavdar ile Çorum Emniyet Müdür Yardımcısı Hasan Cemal'le kısa süreli görüştüm. Bu görüşmelerim sırasında kendilerine sadece BÎM marketten alışveriş yapmamaları konusunda sözlü ifadede bulundum. Müdür Çavdar'ın yanında da bir süre kaldık ancak emniyet müdürünün yanında Erkut Taş ve Yunis Akkaya ile birlikte bulundurduğumuz askeri mühimmat ve malzemeleri BÎM mağazalarına yerleştirme yönünde bir niyet açıklamadık.

Bombayı niye kullanacaklardı?
Yüzbaşı Murat Eren, astsubaylar Yasin Yaman, Erkut Taş ile işadamı Yunis Akkaya, tutuklanmadan önce verdikleri ifadede şunları söylediler:

Yüzbaşı Murat Eren: Mühimmatları, Taş'la birlikte güvenli olduğu için Yunis'in evine bırakmıştık. Evde bulunan Genelkurmay'a ait 1995 tarihli 'Ayaklanma ve Ayaklanmalara Karşı Koyma isimli gizli ibareli kitap ile askeri mühimmatlar bana ait değildir. Yunis'in bilgisayarındaki krokileri bilmiyorum. PKK'lıları etkisiz hale getirmek için askeri malzemeleri kullanmayı kendim kararlaştırmıştım. Akkaya hayaller üretmektedir.

İşadamı Yunis Akkaya: Eren, bombalı eylem için Zapsu'nun evi ile BİM marketlere ilişkin kroki istedi. Glock marka tabanca, irtibat için cep telefonu verildi. Gruptaki herkesin kod ismi vardı.

Astsubay Yasin Yaman: Ajandamdaki şema bomba değil el telsizinin kulaklık fitilinin şemasıdır.

Astsubay Erkut Taş: Mühimmatları operasyonlarda mayın temizlerken elde ettim. Tek hedefimiz PKK'dır.