Gazete Vatan Logo

Savcı Kırbaş: Baro tarafını ortaya koydu

Mahkeme Başkanı, İstanbul Barosu avukatları hakkında suç duyurusunda bulundu...

Balyoz Davası’nda duruşma savcısı Savaş Kırbaş, İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal’ın da aralarında bulunduğu 11 avukat hakkında "Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmek" suçundan mahkemenin suç duyurusunda bulunmasını talep etti. Savcı Kırbaş ayrıca, mazeretsiz bir şekilde duruşmalara katılmayan sanık avukatları hakkında da savcılığa suç duyurusunda bulunulmasını istedi.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Balyoz Davası’nda Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, sanıklara avukatlarının duruşmalara katılmadığını hatırlatarak "Rızanız var mı?" dedi. Rızalarının olduğunu söyleyen sanıklar, müdafilik ilişkilerini devam ettirmek istediklerini belirttiler. Mahkeme Başkanı Ömer Diken bir kısım tutuklu sanık avukatlarından Nevzat Güleşen’in mahkemeye dilekçe sunarak, davanın 3 ay sonraya ertelenmesini istediğini belirterek, "3 ay süre ne işe yarayacak. Amaç nedir? Sanıklar dosyaya hakim. Sadece 920 sayfalık mütalaayı okuyacakalar. Bu da 3 günde okunur. Mütalayı da basılı olarak vereceğiz" diye konuştu. Taleplere ilişkin görüşü sorulan duruşma savcısı Savaş Kırbaş, CMK’ya göre sanık avukatlarının mazeretsiz bir şekilde duruşmaya katılmamalarının olamayacağını belirterek, "Esas hakkında mütalaamızı sunduğumuz için diğer talepler reddedilsin. Sanık avukatları duruşmada bulunmaları zorunludur. Ancak avukatlar duruşmalara katılmıyor. Sanıklara avukat atanması amacıyla İstanbul Baro’suna yazı yazılmasını talep ederiz" diye konuştu.

SAVCI KIRBAŞ: KOCASAKAL ADETA BİR ŞOV AMACIYLA AÇIKLAMA YAPMIŞTIR

Sanıklara esas hakkındaki mütalaaya ilişkin savunmalarını hazırlamaası için süre verilmesini talep eden Savcı Kırbaş, mazeretsiz bir şekilde duruşmaya katılmayan sanık avukatları hakkında da savcılığa suç duyurusunda bulunulmasını istedi. Ayrıca bu avukatlar hakkında disiplin soruşturması yapılabilmesi için de İstanbul Barosu’na yazı yazılmasını talep etti. Savcı Kırbaş, Baro Başkanı Ümit Kocasakal’ın da aralarında bulunduğu Baro yönetimindeki 11 kişinin duruşmaya izinsiz bir şekilde girdiklerini belirterek, "Kocasakal’ın açıklamalarının, Anayasa’nın yargı bağımsızlığına, mahkemelere emir ve talimat verilemeyeceği hükmüne aykırıdır. CMK’da Baro yönetiminin duruşmalara katılmasıyla ilgili bir düzenleme yok" dedi.Savcı Kırbaş, düzenlemede davaların süjesi olarak Baro ve yönetiminin yer almadığını ifade ederek, "Kocasakal mahkemeden izin almadan, adeta bir şov amacıyla açıklama yapmıştır. Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs olacağından, haklarında savcılığa suç duyurusunda bulunulmasını istiyoruz" dedi. Duruşmaya öğle arası verildi.

BALYOZ DAVASI HAKİMİ: BİZİM HİÇBİR KURULUŞUN DENETİMİNE İHTİYACIMIZ YOK

Balyoz Davası’na katılan İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal, mahkemenin adil yargılama hakkının ihlali, silahların eşitliğine aykırı davranışları ve avukatlık mesleğinin onurunu zedeleyen uygulamalardan vazgeçmesini istediklerini söyledi. Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, duruşmaya katılan İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal’ın da aralarında bulunğu 11 avukata, sanıklarla müdafilik ilişkisi bulunmadığı için avukat olarak salonda bulunamayacaklarını söyledi. Mahkeme Başkanı Ömer Diken, "Bizim hiçbir kuruluşun denetimine ihtiyacımız yok. Yargının denetimi kendi mekanizması içindedir" dedi.

"Balyoz Planı" iddialarına ilişkin 250’si tutuklu 365 sanıklı davanın 90. duruşması başladı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nin yanında bulunan büyük salonda yapılan duruşmaya eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, Orgeneral Bilgin Balanlı, eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, MHP İstanbul milletvekili Emekli Korgeneral Engin Alan ve emekli Albay Dursun Çiçek’in aralarında bulunduğu 184 tutuklu sanık katıldı. Emekli Orgeneral Ergin Saygun ve Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok’un da aralarında bulunduğu 66 tutuklu sanığın katılmadığı duruşmada 4 tutuksuz sanık da hazır bulundu. İkinci Ergenekon davası kapsamında tutuklu yargılanan bu davanın tutuksuz sanığı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ise duruşmaya katılmadı. Bu arada CHP milletvekili İlhan Cihaner de duruşmaya izleyici olarak katıldı, notlar aldı.

İSTANBUL BARO BAŞKANI KOCASAKAL: BİZ HUKUKTAN YANA TARAFIZ

İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal, "Biz tarafız. Çünkü biz hak ve özgürlüklerden yanayız. Biz hukuktan yana tarafız" dedi.

İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal’ın da aralarında bulunğu 11 avukat, Balyoz Davası’na katıldıktan sonra Silivri Cezaevi önünde basın açıklaması yaptı. Kocasakal, "Özel görevli mahkemelerin savunmayı ve onun temsilcisi avukatı hiçe sayan, savunma hakkını ortadan kaldıran, kısıtlayan uygulamaları tahammül sınırını aşan, hukuk devletini zadeleyen kaygı verici bir boyuta ulaşmıştır" dedi. "Yargı sadece hakim ve savcılardan ibaret değildir" diyen Kocasakal, "Nitekim avukatta hakim ve savcı gibi yargı görevi yapan olarak tanımlanmıştır. Bu çerçevede avukat sadece şekli olarak varlığı gereken bir kişi olmayıp yargılama faaliyetlerinin asli bir parçasıdır" diye konuştu. Duruşmaya neden katıldıklarını açıklayan Kocasakal konuşmasını şöyle tamamladı, "Bundan böyle Avukatlık Kanunu’nun başkanlığımıza ve yönetim Kurulumuza verdiği görev ve yetki uyarınca özel görevli mahkemelerin bu tür uygulamalarını daha yakından izleyeceğimizi, savunmaya ve avukata yönelen hukuka aykırı uygulamalara karşı gerekli her türlü meşru demokratik tepkilerimizi daha etkili olarak göstereceğimizi, ilgili mahkemeler hakkında gerekli yasal yollara başvuracağımızı kamuoyuna duyururuz."

Duruşma Savcısı Savaş Kırbaş’ın , "Baro bir taraf olduğunu açıkça ortaya koymuştur" şeklindeki sözlerini eleştiren Kocasakal, "Bir açıdan iddia makamı haklıdır. Biz tarafız. Çünkü biz hak ve özgürlüklerden yanayız. Hukuk devletinden yana, adil yargılama hakkından yana tarafız o açıdan söylüyorsa haklı. Biz hukuktan yana tarafız" dedi.

AVUKATLARDAN PROTESTO

Dosyada bulunan delillerin değerlendirilmeden, Cumhuriyet Savcıları Savaş Kırbaş ve Hüseyin Kaplan’ın 920 sayfalık mütalaayı mahkemeye sunmasını protesto eden sanık avukatları cübbelerini avukat sıralarına bırakarak duruşmayı izleyici sıralarında izledi. Duruşmaya sadece Çetin Doğan’ın avukatı Hüseyin Ersöz ve Levent Kerim Uça’nın avukatı katıldı. Duruşmada söz alan Levent Kerim Uça’ın avukatı, müvekkiliyle ilgili Adli Tıp Kurumu’ndan gelen rapora değinerek, "Raporda hastane şartlarında tedavisinin devam etmesinin uygun olduğu belirtildi. Müvekkilimle ilgili hayati riski Adli Tıp Kurumu tarafından görmüştür. Adli Tıp Kurumu tıp diliyle ’Tahliye edin’ diyor. Hayat ve yaşam hakkına duyulan saygıdan müvekkilimin tahliyesini istiyorum" dedi.

DURUŞMADA BİLİRKİŞİ DİNLENDİ

Duruşmaya söz alan davanın bir numaralı sanığı Çetin Doğan’ın avukatı Hüseyin Ersöz, Yıldız Teknik Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Prof. Dr. Coşkun Sönmez’in uzman bilirkişi olarak dinlenmesini talep etti. Talebi kabul eden mahkeme heyeti, bilirkişi Sönmez’i kürsüye çağırdı. Yemini yaptırılan Sönmez, uzmanlık alanının bilişim ve bilgisayar olduğunu söyledi. Mahkeme Başkanı Ömer Diken’in soruları üzerine bilirkişi Sönmez, dava dosyasında bulunan 11-16 ve 17 No’lu CD incelediğini ve rapor hazırladığını söyledi. Sönmez duruşmada dinlendiği sırada İstanbul Baro Başkanı Ümit Kacasakal’ın da aralarında bulunduğu Baro yönetiminden 11 kişi duruşmaya gelerek, sanık avukatlarının bulunduğu bölüme oturdu. Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken’in hangi amaçla duruşmaya katıldığını sorması üzerine Kocasakal açıklamada yaptı.

"SAVUNMA AVUKATLARININ HAKLARINI KISITLAYAN UYGULAMALARDAN VAZGEÇİLMELİDİR"

İstanbul Baro Yönetim Kurulu üyesi olarak duruşmaya katıldıklarını söyleyen İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal bu haftanın avukatlar haftası olduğunu belirterek, mahkemenin adil yargılama hakkının ihlali, silahların eşitliğine aykırı davranışları ve mesleğin onurunu zedeleyen uygulamalardan vazgeçmesini istediklerini söyledi. Kocasakal, mahkemenin ’Gerekirse zor kullanırız’ gibi ifadelerinin avukatlık onuruna uygun olmadığını dile getirerek, yine "hoplama, zıplama" gibi ifadelerin de mahkeme tarafından engellenmesi gerektiğin söyledi. Kocasakal, "Avukatlık Kanunun 75. ve 76. maddeleri uyarınca buradayız. Barolar mesleğin saygınlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak amacıyla tüm çalışmaları yürütür. Kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşudur" açıklamasına yer verdi. Mahkemenin söz isteyen avukata söz vermediğini, avukatın ısrar etmesini mahkemenin duruşma düzenini bozma davranışı olarak gördüğünü ifade eden Kocasakal, "Söz isteyen avukatlara söz verilmemesi Ceza Usul Kanunu’na uygun değildir. Savunma avukatlarının haklarını kısıtlayan uygulamalardan vazgeçilmelidir. Söz isteyen avukatlara söz verilmemesi ve duruşmanın düzenini bozdukları gerekçesiyle dışarı çıkarılmasını savunmaya yapılan bir ihlal ve saldırı olarak değerlendiriyoruz. Bu davranış avukatlık onuruna uygun değil" dedi. Mahkemeye hazırladıkları 6 sayfalık bir dilekçe sunan Kocasakal konuşmasını şöyle tamamladı:"Sayın Mahkemenin Usul kurallarına uygun ve adil bir yargılama yapılmasını teminini, Savunmayı ve onun temsilcisi avukatı şekli bir unsur olarak görmeyerek savunma görevini etkin ve işlevsel bir biçimde yapmasını teminini, savunma hakkını kısıtlayan, ortadan kaldıran uygulamalarda bulunmamasını, buna ilişkin uygulama ve ara kararlarından dönülmesini ve avukata hakkı olan saygının gösterilmesini, aynı hususun iddia makamınca da yerine getirilmesinin teminini arz ve talep ederiz."

DURUŞMADA BRAVO SÖZLERİ

Kocasakal’ın konuşmasının ardından sanık bölümünden ’Bravo’ diye sesler gelmesi üzerine Mahkeme Başkanı Ömer Diken, "Bu sözler hoş değil" dedi. Diken "Arzu edilirdi ki, sizin taleplerinizi avukatlar duruşmaya girerek dile getirsinler. Burada yargılama devam etmektedir. Delillerin tartışılmasında gereken sürenin verileceğini açıklamıştık. Avukatların dışarı çıkarılmasıyla ilgili görüntüler izlendiğinde mahkemeni başka bir çaresi kalmadığını görülecektir. ’Müsade edin, savunmayı alalım, sonra size söz verelim’ dedik. Mahkemenin düzeni koruma dışında bir şeyi kalmamıştır. Avukatların gelerek bu haklarını kullanmasını umuyoruz. Burada, Baro olarak iç denetim mekanizması sıfatıyla bulunuyorsunuz. Sanık avukatı değilsiniz. Baro yönetim kurulusunuz, o niyetle gelmişsiniz. Müdafiniz yok. Duruşmayı izleyebilirsiniz. Müdafilik bağınız yoksa lütfen cübbelerinizi çıkarın. Sizler için bir yer ayarlayabiliriz" dedi.

"BU TÜR UYGULAMALARI İZLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ"

Başkan Diken’in bu sözleri üzerine Kocasakal, "Zahmet buyurmayın kanunun bize verdiği yetkiyi uyguladık. Özel yetkili mahkemelerin bu tür uygulamalarını yakından izlemeye devam edeceğiz. Görevimiz şimdilik sona erdi. Başka yere geçmiyoruz. Bundan sonrada Özel yetkili Mahkemelerin bu tür uygulamalarını izlemeye devam edeceğiz" diye konuştu. Kocasakal ve Baro yönetim üyeleri duruşma salonunda ayrıldığı sırada 365 sanık ve izleyiciler ayağa kalktı.

SAVCI KIRBAŞ: BARO TARAF OLDUĞUNU AÇIKCA ORTAYA KOYMUŞTUR

Başkan Diken de "Bizim hiçbir kuruluşun denetimine ihtiyacımız yok. Yargının denetimi kendi mekanizması içindedir" dedi. Duruşma Savcısı Savaş Kırbaş da, Kocasakal’ın açıklamalarının davanın esasına yönelik olduğunu belirterek, "Baro bir taraf olduğunu açıkça ortaya koymuştu" dedi. Duruşmaya ara verildi.

AVUKATLAR HAKKINDA SUÇ DUYURUSU

”Balyoz Planı” davasına bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, sabahki oturuma katılarak açıklamalarda bulunan İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ve beraberindeki avukatlar hakkında Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

Mahkeme heyeti tarafından alınan ara kararlar, üye hakim Murat Üründü tarafından açıklandı.

Buna göre mahkeme heyeti, sabahki oturuma katılan İstanbul Barosu Başkanı Kocasakal ile yönetim kurulu üyeleri olarak mahkemeye sundukları dilekçede isimleri olan avukatlar hakkında ”davranışları adil yargılamayı etkilemeye yönelik olduğu” dikkate alınarak, gereğinin yapılması için Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.

Mahkeme heyeti, bu kişiler hakkında disiplin işlemi bakımından işlem yapılması için de Türkiye Barolar Birliği’ne yazı yazılmasına hükmetti.

Haberin Devamı