Savaş stresini sporla atıyorlar
Kuveyt çölleri belki de tarih boyunca bu kadar büyük bir karmaşaya sahne olmamıştı. Bir yandan savaş için hazırlanan askerlere eziyet gibi gelmeye başlayan eğitimler, bir yandan boş vakitlerde düzenlenen spor, müzik, eğlence etkinlikleri...
Askerlerin bunaldığını gören komutanların da hoşgörüyle karşıladığı spor karşılaşmalarında özellikle Amerikalı ve İngiliz askerlerin rekabetleri ön plana çıktı. İki müttefik ülke askerlerinin operasyon sırasında işbirliği içinde hareket edebilmesi için önce ortak eğitimler düzenleniyor. Sonra da sıra bazen futbol bazen de rugby karşılaşmalarına geliyor. Ciddi bahislerin döndüğü bu karşılaşmalar büyük ilgi çekiyor. Askerler beyzbol ve güreşi de ihmal etmiyor. Birlikler arasında sürekli turnuvalar düzenleniyor. Karanlık çöktüğünde askerlerin bir mezuniyet günü telaşı içinde hazırladıkları eğlencelere sıra geliyor. Dinlenmeye ayrılan vakitler ise okuyarak geçiyor.
Duygusal şarkılar yasak
Özellikle savaşın bağıra bağıra "geliyorum" dediği bu günlerde askerlerin moralini yüksek tutma telaşı da doruğa çıktı. Birliklerin savaşmak dışında sergilediği hünerlerden biri de şarkı söylemek. Vatan özlemi çeken askerler şarkılarını bağıra çağıra söylerken renkli görüntüler ortaya çıkıyor. Ancak dikkat edilen bir husus var. Repertuarda kesinlikle duygusal şarkılara yer yok. Komutanlar askerlerini moral bozacak her tür etkinlikten uzak tutuyor.
Futbol bahane bahis şahane
Amerikan askerlerinin futboldan anlamadığını söyleyen İngiliz askerleri futbol turnuvaları düzenliyor. Ancak herkes golcü olmak isteyince kaleye geçecek adam bulunamıyor. Hele de ortada yemek, tatlı gibi bahisler olunca herkes kendini yerden yere atıyor. Amerikan askerleri ise beyzbol topunu çoraplardan, eldivenlerini kese kağıdından yaparak oynuyor. Hırsla oynanan müsabakalar sırasında askerler kendini yaralıyor. Bu durum ise en çok komutanlarını rahatsız ediyor.
